- 282 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dinin Bencesi !
Son yılların en güncel konusu belkide din hakkında ’benceler’. İlgi çekici olmasının en önemli sebebi herkesin az ya da çok yorum yapabilmesinden kaynaklı. Herhalde çok az bir kesim bilmediği bir şeyi öğrenmek için oturup okur veya odaklanır televizyonlara ! Bunları söyledikten sonra elbetteki mükemmel bir seviyede bilgim olmadığı için ahkam kesmeyeceğim. Çünkü herkes bilir ki din hassas bir konu ve bu konuda gerçekten çok önemli ve azımsanmayacak kadar bilgisi olan insanlar var.
Öncelikle yaratılış sebebimizin Allah’ı bilmek, itaat etmek, daha genel bir anlamda söyleyecek olursak Allah’a kul olmak olduğunu biliyoruz. Öyleyse bu hassas ve değerli kavram hakkında bilmediklerimizi öğrenip, bildiklerimizi ise tam manası ile savunacağız. Mesela birisi çıkıp derse ki, "Hiçbir hadis güvenilir değildir, dolayısıyla sünnete dair bir bilgimiz olmadığından emin olmadığımız bilgileri yaşamımızda uygulayamayız. Sadece Kuran!" ona hemen namazı kaç rekat kıldığını sorabilirsiniz. Muhtemelen olması gereken gibi kıldığını söyleyecek ve durumu anlayıp hemen karşı saldırıya geçecektir. Örneğin; "Bir yılan öldürene on hasene vardır." diye uydurma bir hadis koyacaktır. (Burada uydurma olduğunu söylediğimiz mesele sebepsiz yere öldürülmesidir. Aksi halde saldırırsa zaten öldürülecektir, o yüzden "saldırırsa" derdi ve özellikle yılandan bahsedilmezdi sevap kazanmak için, herhangi ifadesi kullanılabilirdi.) Evet, beklenen karşı ataklardan biri ! Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, hadisin Kuran’a uyup uymadığıdır.
İsmini saymak istemediğim birkaç ilahiyatçı bozuntusu - bu ağır ifade saçma fetvalarından dolayıdır - yapılması gerekeni isteyerek veya istemeyerek farklı anlamaktadır ! Her hadis doğrudur diyemeyeceğimiz gibi, her hadis için yanlışta diyemeyiz. Allah’ın, Kuran’ın birçok yerinde "Düşünmezler mi" kelamını sadece kafirler için dediğini düşünmüyorum. Burada dikkatimizi çekmesi gereken konu akıldır. Allah bir akıl vermiştir ve o nimetle belli başlı şeyler için düşünüp karar vermemizi istemiştir. O akılla din için savaştığını sanıp ışid’e katılanda var, İslam’ın yanlış tanıtılmaması için koşturanda ! "Falan hoca şöyle bir şey dedi" gibi başlayan cümlelerin devamında kişinin küçükte olsa kendisine ait bir görüşü bulunmuyorsa, sorun burada başlıyor denilebilir. Ekranlarda çok ’falan hocalar’ var malum, dikkat etmek lazım ! Çünkü çıkıyorlar o ’falan hocalar’ anlatıyorlar bir şeyler. Bir tanesinin fetvasını(!) örnek gösterebiliriz: "İki tarafında rızası var ise o zina sayılmaz" (Bu örneği yazmak istemezdim ama durumun vehametini göstermek için yazmak sorumluluğunu hissettim) "Olur mu canım öyle şey, iyice abarttın" diyecekler olursa bu cümleleri aratıp o ’falan hocaların’ en popülerlerinden biri olanın fetvasını bizzat kendisinden dinleyebilirler !..
Kuran’ı okumak, yaşamak adına bir şey kazandırmaz; Kuran’ı anlamak gerek ! Kuran’ı anlayalım ki, birkaç sahtekar çıkıp ekranlara bu alçakça yalan yanlış fetvaları verdiklerinde, Müslümanım diyen herkes bu ve bunun gibi Kuran’ı anlamaktan dem vuranların aslında ne hallerde olduklarını görsün ! Dinin bencesi, şöylesi, böylesi olmaz. Kuran hükümleri ortada, hadislerin gerçekliğini zıtlığını Kuran’ı anlayanlar çok rahat bir şekilde tespit edebileceklerdir. Emin olun bu iş için örnekteki samimiyetsiz, Kuran’dan sünnetten bi’ haber kişilere ihtiyaç hiç ama hiç yoktur !
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.