BİN GECE AF DİLEYİŞLE...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bin gecelik bir aşkın sonu böyle biter mi?
Zamansız sevmişiz birbirimizi. Sen gözlerimin en içine bakarken görememişim seni. Korkularım korkuların olmuş, hayatım gerçeğin. Bilememişim.
Affet beni sevgilim…
Oysa anlamam gerekirdi sende ne kadar özeldim. Bir tapınakta saklanan su kadar kutsal ve içilesiye, bir gülün beyaz yaprakları kadar hasrettim sende ki gibi bir sevgiye. Üstüne yetmezmiş gibi bir de acılarımı dökerdim sana… Derdim “hadi bunları da yazsana…” Hatırlıyorum da gözlerime nasıl derin bakardı denizlerin… Boğulmayı bilememişim o mavilikte,
Affet beni sevgilim…
Koynumuzda uyuttuğumuz uzaklığa inat” ne kadar yakınız birbirimize” derdik bir de… Gerçi ben derdim bunu genelde. Sen öylece susar, dudaklarıma bakardın. Şimdi şimdi anlıyorum, ben ne desem kanmaya hazırdın.”Sana bir kahve vereyim ister misin “ dediğinde çekerdim ya seni ellerinden geri koltuğa… Bir yaprak misali düşerdin yanıma… Öylesi hafif, öylesi düşürülmeye meyilli, ölümüne razı elimden gelen her şeye, adı ölmek olsa bile… Yanım, yerindi ben bilemedim.
Affet beni sevgilim…
Koşardım sana her terk edilişimde.”Gene gitti bu da, beni terk etti “ diye ağlarken gömerdim suretimi aynada aksiden suretine. Başımı kaldırırdın fındık yapılı çenemden, gözyaşlarımı silerdin ya… Derdin ki “ağlama, seni zaten hak etmiyordu.” Diyemezdin ki o an bana “ben yarım sussana.”
Bitkin düşerdim yalnızlıklarımla savaştığım anlarda. Çoğu kez o koltukta dalardım uykuya. Hani “ yarım saatliğine uğradım, nasılsın diye “ der uyuya kalırdım ya… Uyandığımda hep şafağın ilk ışıkları olurdu. Ve sen yorgun ve birazda titreyen sesinle “günaydın gül güzeli “dediğinde üzerimden annenin şalını çekerdim ben. Oysa bilmem gerekirdi. Hiç bir kadın bir erkeğin ilk kadını olan annenin emanetini taşıyacak güçte değildi. Anlamam gerekirdi, bana verdiğin değeri.
Affet beni sevgili…
Şımarmamı bile severdin sen be… Çalışma masanın dibine gelir “a bu ne bence hiç olmamış, saçma sil “ derdim de içten, içten güler “peki “ derdin. Aralık pencereden içeri bir ses dolardı hatırladın mı?”Simitçiii” diye. Tabi ben hemen “ bana ne ben simit istiyorum almazsan bak avazım çıktığı kadar bağırırım” diye üstüne tehdit ederdim de, sen o bilindik sakinliğinle “ kahvaltın çoktan hazır benimle uğraşmayı bırak da bak içeriye “ diyiverirdin.
Of sıkılırdım senin bu her şeyi halletmiş hallerinden. Nereden bilirdim ki sen beni izlemek için hiç uyumamışsın. Nereden bilebilirdim bana açılacağına dair gece boyu yeminler etmiş ve benim bu tavırlarımla geri çekmişsin kendini.
Affet beni sevgili…
Aradan yıllar geçti. Tek bir sözünle aşka başladık işte.”aklım sende kaldı” dediğin günle. Ne olurdu daha önce söyleseydin ya da ben daha önce hissedebilseydim pis nefesler yerine senin nefesini. Şimdi her şey belki de çok farklı olurdu sevgili…
Uzun seneler sonra yaşadık, yaşattık yüreğimizde aşkı. Bir geceye bin gece masalları yazdık.
Ardına sen beni yokluğuna kurban ettin.”yapamayız, olamaz, vakit çok geç bana” dedin. Anlayamadığım ardından şu oldu; bin geceyi bir gece de nasıl tükettik…
Her şeye rağmen kaybettiğimiz zamanların adına sen beni bağışla, ben seni asaletli gidişinle anarken zaten…
Affettim sevgili…
Bir gece ansızın gelir isen kapıma soracağım tek bir sorum olacak sana… O da;
Bin gecelik bir aşkın sonu böyle biter mi?
22 Temmuz 2008 ( ya senden önce ya senden sonra )
NeNa
YORUMLAR
sen şimdi öğrenci evimde yorgun bir gecenin kuytusunda sus pus çiçeği...
yargılar gibi gelişlerini ve gidişlerini hesapsız...
her an her dakika kendi kontrolünde...
işte bu sebepten sırf bu sebepten dostuğun ve sıkı arkadaşlığın bariyerlerinden ve arama noktasında geçemediğimden ötürü (üzerimden sana olan aşka ait izler çıkar diye) saklı kaldın rutubetli bir öğrenci evinin koridorunda duvara yaslanmış şekilde...
ben seni hep öyle hatırlarım...
anılarımda saklı kızıl saçlı bir prensesi hatırlattın bana NENA...
büyük kalemin karşısında eğiliyorum bir soytarı edasıyla...
sevgiler...
Uzun seneler sonra yaşadık, yaşattık yüreğimizde aşkı. Bir geceye bin gece masalları yazdık.
Ardına sen beni yokluğuna kurban ettin.”yapamayız, olamaz, vakit çok geç bana” dedin. Anlayamadığım ardından şu oldu; bin geceyi bir gece de nasıl tükettik…
Her şeye rağmen kaybettiğimiz zamanların adına sen beni bağışla, ben seni asaletli gidişinle anarken zaten…
Affettim sevgili…
Bir gece ansızın gelir isen kapıma soracağım tek bir sorum olacak sana… O da;
-----------------------
ellerine sağlık çok güzel duygulu hüzünlü yazın hakkaediyor kutlarım sevgili NENA. kalemin kırılmasın...
Aradan yıllar geçti. Tek bir sözünle aşka başladık işte.”aklım sende kaldı” dediğin günle. Ne olurdu daha önce söyleseydin ya da ben daha önce hissedebilseydim pis nefesler yerine senin nefesini. Şimdi her şey belki de çok farklı olurdu sevgili…
Uzun seneler sonra yaşadık, yaşattık yüreğimizde aşkı. Bir geceye bin gece masalları yazdık.
Ardına sen beni yokluğuna kurban ettin.”yapamayız, olamaz, vakit çok geç bana” dedin. Anlayamadığım ardından şu oldu; bin geceyi bir gece de nasıl tükettik…
Her şeye rağmen kaybettiğimiz zamanların adına sen beni bağışla, ben seni asaletli gidişinle anarken zaten…
Affettim sevgili…
Bir gece ansızın gelir isen kapıma soracağım tek bir sorum olacak sana… O da;
Bin gecelik bir aşkın sonu böyle biter mi?
Yazdıkların olay yaratıyor Sevgili Nena kardeşim, bu da iyi bir yazar olmandan kaynaklanıyor, harika bir yazıydı çok anlamlıydı kutluyorum...
Hani haykırmak istersin delicesine. Bir rüzgarın seni sürüklemesini beklemeden esersin,coşarsın bir sevdayla. Yalnızlığından sıyrılıp sıcacık bir hayale sarılırsın yanında öylesine yatan. Geceler ömür olsun istersinde, bir çiğ damlası gibi yok olur da hissedemezsin bile. Farklı bir zamanda farklı bir mekanı yaşarsında, anlayamazsın tarif de edemezsin. Her şey artık sis bulutlarının arkasında belirir, bir ses sahne der ve yaşarsın. Belki dolu dizgin belki de umarsızca..Önemli olan hissetmek, zihninin, sevginin ulaşabildiği en derin noktaya kadar. Yaşamak hissedileni tarifsizce, kuşkusuz ve karmaşadan bilinmezlerden uzak. Sınırsızlığı yakalamak gerek sonsuzlukta hissederken bir şeyleri hissettirebilmek gönlünce. Dalmalısın bir rüyaya dalar gibi derin ve sessizce.Gölge etmeden ruhuna sarmalısın sevdayı bedenine ise sevdam dediğini...
bedenine sarmaladığın sevdanı sığdırabilmişsin ya kelimelere..daha fazla söze ne hacet
yüreğinize helaller olsun!!
sevgiyle kalin..
insan delice severse
yüreği böyle temizse
ve o bi de
NENA ise
işte insanın içini söker...
dün okumuştum ama yorum yazamadım
elektirikler gitti
bugün de yazdım göndermeden yine gitti, Allahtan geldi, ama yorum gitti:)
canım yazan yüreğin artık acı cekmesin istiyorum
sana yeni bir aşk diliyorum ki...
güzel insanın içini aşk dolduracak yazılar okuyayım,
aaaa yeter kız yazık, sana
bize de :)))
kutlarım günün yazısını
ve yazan yüreği.
Yalnızlığım bile güzeldi seninle..Saklamadım göz yaşlarımı mavi geceden.Hiç utanmadım ki ağlamaktan,.isyan da etmedim kadere…
Bir rüyanın donuk kalmış yanıydın geceden arta kalan.
dokunmaya kıyamadığım,tutamadığım,daha nasıl sevsem formülleri ürettiğim,
ve yine de sevmeye cesaret edemediğim,en göçük yanımdın.
depremden arta kalmış doğal felaketim
Şimdi fırtınadan sonraki sessizliği yaşıyor kalbim, Darmadağın,çaresiz,kanayan yaralarına merhem aramayacak kadar da gururlu….
ben kelebeğin ömrüne talibim şimdi,omzuna bir kez konmak için bekledim,yada bir hafta sonra sessizce ölmek için…
Ebediyen gidiyorum artık … Selam söyle benden tüm güzel insanlara….Yediveren iklime,kitapların arasına sıkıştırılan ikiz papatyama,sümbül kokan sevda yerimize,ve aşkımıza kaval çalan çoban kızına selam söyle..Bir yürek daha sessizce sevdasını içine gömerek gidiyor de.
Şahidim yıldızlar olsun.göreceksin,gün ağarmadan beni yeniden,gökkuşağının en berrak katında sana el sallarken göreceksin..
.....ASPENDOS
BİTEN AŞKLARIN ARDINDA BAKMAK ZOR..YZAMKATA ZOR..ANLATILACAK ÇOK ŞEY VAR AMA YAZDIKÇA İÇİNDE BİR HEYELAN KOPUYOR..YAZDIKÇA KALEMİNE GÖZYAŞI DEĞİYOR..
SEVGİLER YÜREĞİNE...................................ASPENDOS
"Benim takıldığım cümle ---Hiç bir kadın bir erkeğin ilk kadını olan annenin emanetini taşıyacak güçte değildi.--- cümlesi oldu,üzerinde çok düşündüm nedense,belki de düşünme nedenim bu güne kadar hiç böyle düşünmemiş olmamdı..."
*******************
A Pelin cımbız mı var elinde...teşekkür ederim.Canım ama hiç düşünme bile bunu nasıl ki zaman bana öğretmişse sende tecrübeyle öğreneceksin...Sevgimle...
*******************
Sevgili Kardanadam...Teveccünüz Hocam.
**********************
Alisevket ...Sen nasıl söylesem; haydi itiraf edeyim...Ben bu siteye ilk geldiğimde Alişevket derdim hitim.Bakınız her şiirinde o acemi NeNa yorumu vardır.O beni ne kadar başarılı buluyorsa NeNa ' da onun kalemine hayrandır...
Sayamadığım diğer tüm canlarım...Bu yazı benim olmaktan çıkmıştır...Gönlünüze kabul edin benden yarım kalanlara armağandır...
NeNa
Yazının yürekten gelen duygularla yazıldığı belliydi,yazarın kalemine ve yüreğine sağlık...
Benim takıldığım cümle ---Hiç bir kadın bir erkeğin ilk kadını olan annenin emanetini taşıyacak güçte değildi.--- cümlesi oldu,üzerinde çok düşündüm nedense,belki de düşünme nedenim bu güne kadar hiç böyle düşünmemiş olmamdı...
Kutlarım...
"Bir geceye bin gece masallarını yazdık.Ardına(da) sen beni yokluğuna kurban ettin"o doğunun mistik aşk gecelerini okurken "bin bir gece masallarını" öylesine bir tat almıştımki;daha güzelli olmaz diyordum.sonra JARGO Amado'nun "Darçın kokulu kızlar" romanı ve o buruk,vazgeçilmez ayrılıkların dahi kendi içinde buruk bir sevgi barındıran hikayelerinin tadında bir yazı okuyorum kaleminizde.en kabaca deyimle "bu ne güzellik ne şık bir yazı böyle" diyesi geliyor insanın.yazınız gerçekten harika.yazınızın her cümlesinde ayrı bir güzellik,ayrı bir evrensellik var.özel diyebileceğimiz cümleler çünkü; hepimiz varız içinde, o harika anlatımınız hepimizin duygularında,harmanlanmiş gibi...daha çok şey yazılabilir
tekrar tekrar okudum
saygılarımla Berna
İlk önce insanın hayır bitmez, böyle bitmemeli diyeceği gelsede biter eğer karşısındaki onu anlıyamamışsa ya da kendisi anlaşılmaz biriyse biter NENAcığım o aşkı bir yıl da yaşasan 20 senede yaşasan hatta bir haftalıkda, aylık da yaşasan biter ki ayrıca bir gecede bittiğini sandığın aşk aslında çok önceleri bitmiştir de senin haberin o gece olmuştur yani bittiğini öğrendiğin gece ..
Durumu böyle özetliyor olsamda aslında oldukça iç burkan bir olay . Ben bir ilişkiyi olumsuzlayana asla hak veremiyorum çünkü olumsuzlamanın kendisi negatif bir olaydır ve bu anlamda da güzel bir davranış biçimi değildir diye düşünüyorum, biraz keskin olabilirim ama bende böyle düşünüyorum...
Güzel bir yazıydı NENA, tebrikler , sevgilerimle canım .......
Guldane Dal tarafından 7/22/2008 8:47:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Affettim sevgili…
Bir gece ansızın gelir isen kapıma soracağım tek bir sorum olacak sana… O da;
Bin gecelik bir aşkın sonu böyle biter mi?
************************************************************
Bin gecelik bir aşk bitmez, o tarihte aşk sayfalarında yerini almıştır.
Yazar, konuşturmuş kalemini+yüreğini+duygularını = BİN GECE AF DİLEYİŞLE...muhteşem eser olmuş
Kutladım.
Anlattıklarınız bir balayı dönemine ancak sığar.
Daha ileriye taşıyana şapka çıkarırlar.
Aslında bütün hayat kırılıp dökülerek geçip gider.
Ve akıllara hep kırılmalar zarar.
Sevmek, sevilebildiğin kadar anlamlıdır.
Sevdiğin sürece sevilirsin yani.
Çok güzeldi...Beğeniyle okudum.
Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.
"Hiç aşağılamıyor.Sevgili son kez terkederken bie erdeminden bir şey kaybetmiyor.Soylu bir sevgilinin ardından yazıldığı her haliyle belli.Öyle olmalı..Kavga etmek için o kadar neden varki..Ah..Kırmadan sevebilmek"
**************************
Sevgili Yazıcı ;hiç bir aşk aşağılanmayı haketmez ki zaten.Ki sordurur insana neden yaşadın sen bu aşkı o zaman diye.Karşınıza çıkan insan ister iyi ister kötü birisi olsun sizindir hayatın bir yerinde yaşamınızın parçasıdır çünkü.Ve evet ne yazık ki yapmakta zorlandığı çoğu kişinin,Kırmadan sevebilmek...
Şiir biraz daha duygumuza vurur ya,bu yazı bana şiirden daha manidar geldi.Bin gece derken,biz bir ömür anladık,zaten yazıda bir ömrü ve ömür içerisinde kıyılamıyası anları bize yaşatıyor.Bir değerler manzumeside koyuyor ortaya.Hiç aşağılamıyor.Sevgili son kez terkederken bie erdeminden bir şey kaybetmiyor.Soylu bir sevgilinin ardından yazıldığı her haliyle belli.Öyle olmalı..Kavga etmek için o kadar neden varki..Ah..Kırmadan sevebilmek.Yürekten kutladım efendim.Selam,saygı...Çizgi üstü...
hyazici58 tarafından 7/22/2008 12:26:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Uzun seneler sonra yaşadık, yaşattık yüreğimizde aşkı. Bir geceye bin gece masalları yazdık.
Ardına sen beni yokluğuna kurban ettin.”yapamayız, olamaz, vakit çok geç bana” dedin. Anlayamadığım ardından şu oldu; bin geceyi bir gece de nasıl tükettik…
Her burada gizli olmalı anlam da anlamsızlıkta...
bu kadar yaşanan duygu bir gecede sılınmemeli ....Tanımsızlık ve anlamsızlık
güzel çok güzel duygu yüklü aşk yüklü hüzün yüklü..
sevgiler...