- 472 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aynalı Saaat
Aklımın da bedenimin de çocuk çağlarında olduğu yıllardı henüz; valide hanımla birlikte antika hüviyetinde, aynalı bir saat almıştık çarşıdan. Sarıp sarmalamıştı esnaf abimiz, saati; çöl renginden hallice ambalaj kâğıtlarıyla. Sonra tutuşturdu iki elimin arasına ‘’ sıkı tutuver delikanlı, kırayım deme sakın zamanı’’ diyerek. Aklım henüz kavramlara ermiyordu ya o vakit, zamanı elle tutulan, sıkı sıkıya tutulmazsa da kırılabilecek olan bir varlık olarak tahayyül ediyordum. Neyse uzun yolun kısasından vardık eve. Astık bizim aynalı saati evin en görünür yerine, gelen giden rahatça görsün diye. Akşam oldu, gece oldu, derken bir anda sabah oldu ama uyku denen meret bana uğramaz oldu o gün. Kafamın içinde yankılandı durdu esnaf abinin sözü. ‘’sıkı tutuver delikanlı, kırayım deme sakın zamanı’’. Zaman tutulur muydu, kırılır mıydı daha da mühimi zaman gözle görülür müydü? Dayanamayıp geçtim bizim aynalı saatin önüne. ‘’Cevap ver arkadaş’’ dedim ‘’Sen tutulabilir, kırılabilir, gözle görülebilir bir şey misin? cevap ver hele’’. Ses yok. Tekrarladım soruyu, gene bir ses yok. O an düşündüm ki bu zaman denilen arkadaş muhakkak dilsiz olmalı. Yoksa taş bile olsa o an dayanamayıp cevap verirdi bana.
Aklımın da bedenimin de yaşlanmaya başladığı çağlarda; aklıma geliverdi aynalı saati sorguya çektiğim vakitler. Delirmeye ilk buradan başlamış olmalıydım galiba. Şimdi o aynalı saat yok, kırıldı bir yerlerden bir yerlere taşınma maceralarımız esnasında. Dayanamadı bizlere. Saat kırıldı kırılmasına da hatıra niyetine hatta çok zorlarsak belki vasiyet niyetine bir zaman bıraktı bize. Biz dediğimde ben ve aklım oluyor hani. Geçtim şimdi bir aynanın karşısına, saati yok. Saate lüzum da yok. Yüzümün eskiyen yanları, saçımın-sakalımın ağarmaya yüz tutan tarafları ve de büyüdükçe kabına sığmayıp benden uzaklaşan aklımın vaziyetleri; saat hükmünde duruyor karşımda. Zaman diyor aynada ki silüet; ‘’Yüzünün eskiyen yanları kadar elle tutulabilen, saçının ağaran tellerinin ucu kadar kırılabilen, aklının çaresiz susuşları kadar da dilsiz kalabilen ve de benim kadar gözle görülebilen bir varlıktır artık.’’ Buyur buradan yak...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.