- 348 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİ TAVŞAN-9
...
Sevimli çocukta mavi tavşanı görünce çok heyecanlanmıştı. Birbirlerini görür görmez ikisi de gülümsedi. Biraz bakıştıktan sonra ilk konuşan sevimli çocuk oldu.
"Günaydın. Nasılsın ve neredeydin?"
"Günaydın. İyiyim. Sen nasılsın?" dedi mavi tavşan ve duraksadı.
"Şimdi bende iyiyim" Sevimli çocuk mutlu bir haldeydi.
Mavi tavşan çantasından sigara çıkardı. Heyecandan elleri titriyordu. Çakmağı yakamadı. Heyecanını sevimli çocuğa göstermek istemiyordu fakat sevimli çocuk anlamıştı. Mavi tavşandan çakmağı aldı ve onun sigarasını yaktı. Mavi tavşan daha çok heyecanlanmıştı. Resmen bacakları titriyordu. Sevimli çocuk mavi tavşanın titrediğini görmüştü.
"Üşüyor musun?"
"Hayır. Yani evet... Aslında hayır... Sabahları biraz serin oluyor" dedi. Mavi tavşan heyecandan ölmek üzereydi.
"Evet, artık serin oluyor sabahlar" dedi sevimli çocuk sigarasından bir nefes alırken.
Havadan sudan muhabbet başladı. Çıkın o kanaldan çocuklar...
"Uzun zamandır yoktun. Merak ettirdin kendini" dedi sevimli çocuk mavi tavşana biraz daha yaklaşmıştı.
"Küçük bir kaza geçirdim"
"Nasıl? N’oldu? İyisin dimi şimdi?"
Sevimli çocuk soruları nefes almadan sıralamıştı ve telaşlı gözüküyordu.
"Önemli bir şey değildi. İyiyim şimdi" dedi mavi tavşan.
"Kendine dikkat etmeni söylemiştim. Hiç söz dinlemiyorsun öylemi?"
Sevimli çocuk gülümsedi. Mavi tavşanda gülümsüyordu. Nedense utanmıştı. Başını öne doğru eğdi. Sevimli çocuk sigarasından son bir nefes çekti ve üflerken;
"İşe yetişmek zorundasın değil mi?"
Sevimli çocuk ciddileşmişti.
"Evet. Herkes gibi" dedi mavi tavşan onun kadar ciddiydi.
Sevimli çocuk cebinden küçük bir kâğıt çıkardı ve mavi tavşana uzattı. Mavi tavşan kâğıdın içinde ne yazdığını tahmin ediyordu. Gülümseyerek aldı ve bakmadan çantasının içine koydu.
"Görüşürüz. Bu kez gerçekten dikkat et kendine"
Sevimli çocuk, bunları derken kafasını mavi tavşana doğru eğmişti. Mavi tavşan heyecandan ölmek üzere hiçbir şey diyemedi. Kafasını olur niteliğinde salladı. Sevimli çocuk gözden kaybolana kadar ona baktı. Yine her adımını ezberliyordu. Sonra bineceği otobüse yöneldi ve gitti...
...
Mavi tavşanın planları vardı. Kaza yaptığı arkadaşı ailesinin yanına gitmişti ve giderken evinin anahtarlarını mavi tavşana bırakmıştı. Kira süresi bitene kadar kalırsın demişti. Bu durum mavi tavşan için kaçınılmaz bir fırsattı. Hem ömrü yollarda geçmez hem de eskisi kadar yorulmaz. Her gün dört saatlik yolculuk insanı gerçekten de yoruyor. Aslında aklındaki plan ev sahibiyle görüşüp kiracı olmayı sürekli hale getirmekti. Sonraki adım ise bir ev arkadaşı bulmak olacaktı.
Tahmin edildiği gibi sevimli çocuğun verdiği kâğıtta telefon numarası yazılıydı. Mavi tavşan şimdi ne yazmalı? Merhaba... Selam... Ne yazacak? Nasıl yazacak? Yoksa direk arasa mı? Artık bir karar vermeli. Akşam olacak.
Aramak olmaz tabii ki ileti yazmalı. Sonunda karar verdi. Tamam, da ne yazacak? "Selam” mı yazsa? Yok, yok "Selamün aleyküm hacı" yazsın. Tam kesin çözüm olur.
Dalga geçmeyi bir kenara bırak artık mavi tavşan.
Mavi tavşan biraz daha kendi kendine saçmaladıktan sonra sadece "Merhaba" yazıp yolladı. Sevimli çocuk telefonun başında bekliyormuş gibi hemen cevap vermişti. "Merhaba. Sensin sonunda."
Nasıl anladı hemen onun olduğunu. Demek ki hayatında başka biri yok. Mavi tavşan böyle düşününce heyecanı yerine mutluluğa bırakmıştı. Bir süre telefonda mesajlaştılar. Birbirleri hakkında sorular soruyorlardı. Tanıma aşaması sorunsuz ilerliyordu. Sevimli çocuk iş çıkışı bir yerlerde bir şeyler içme teklifinde bulundu. Mavi tavşan kabul etmişti. Buluşmalarından sonra geç olursa yeni evime giderim diye düşündü. Yalnız kalacak ama sorun değil alışmıştı yalnızlığa.
Mavi tavşan ve sevimli çocuk aslında birbirlerine yakın yerde çalışıyorlardı ancak ters yönlere gidiyorlardı. Ortak bir nokta ayarladılar ve ilk buluşma gerçekleşti. Mavi tavşanın heyecandan ölmesi gerekiyordu ama sakindi. İş çıkışı olduğu için çok yorgundu ama bu mutlu olmasına engel değildi. Sevimli çocuk buluşacakları mekana gelmişti bile. Kafenin denize bakan tarafında bir masaya oturdu. Mavi tavşanı bekliyordu...
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.