- 858 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
Çok siyasi yazı...
Aslında böyle bir yazı yazmak istemezdim ama duramadım tartışma kültürümüz yok siyaset kültürümüz yok. Demokrasi bizim içim hep lider kültürü olmuştur bu yüzden işler modern demokrasilerdeki gibi yürümez bu ülkede. İktidarı muhalefeti yıllarca aynı yerde durabilirler. Modern demokrasileri tartışmak istemiyorum çok büyük farkımız var çünkü
Çok partili sisteme geçildiği günden beri bu ülkede nasıl siyaset yaparsınız
1 Din
2 Atatürk
3 Milliyetçilik
4 Tatlı su solculuğu
Halk bunu yermi yer tabi. Ki ikinci dünya savaşı öncesi avrupası hep bu haldeydi
Menderesden ele alalım olayı Menderes bir toprak ağasıdır keyfi yerinde biridir niye siyasete girmiştir. Yapılması planlanan toprak reformu nedeniyle köylüye toprak dağıtılırmı hiç dağıtılamaz tabi peki ne olmuştur toprak odaklı burjuvazinin maddi desteği Menderesi yükseltmiş toprak reformu işi olmamış köy öğretmen okuluna dönüştürülen köy enstitüleri kapatılmış ve halk cehalete mahkum edilmiştir. Başka ne olmuştur Koreye asker gönderilmiş dünyanın öbür başında bu ülkenin evladı abd için can vermiştir. Menderes baya işlemiştir ülkeyi ki menderesten sonra gelen çoğu iktidar Menderes taktiği yürütmüştür
Bir koyup üç alanlar falan filan.
Menderes bir darbe ile idam edilince ortalık dahada anti demokratikleşmiştir. Okumadan okusada kendi fikrini üretmeden insanlar kendini siyasi çalkantı içerisinde bulmuştur ki bu ülkede hala komünist lafını karısını kızını satan adam olarak görenler var yada tam tersi mülliyet hakkını faşizm sayan dini insanları anlamadan yorumlamadam kötüleyenler
Neyse Memderesi boş verelim askerli dönemler zaten bellidir
Suçlu suçsuz ölenler işgenceler domuz bağları kitap yakmalar vs vb ( ülkenin en karanlık yılları )
Sonra Özal gelir Özal Menderes gibi bir kahramandır peki Özal netmiştir ülkeye sıcak para sokmuş ancak bu işi yaparken çok güzel tavizler vermiş bir koyup üç alıcazlar yapmıştır en kötü yönüde Mesut yılmaz gibileri ardında bırakmıştır...
Bu ülkenin üçüncü kahramanı R.T.E şiir okudu diye hapse atılan adam peki bu demokrasi gazisi nasıl bu hale geldi
Tiranlaştı...
Şiir okudu diye hapse atılan biri niye bu halde kim bilir.
Yaptıkları
İlk icraati Uzanları bitirmekti kesinlikle gerekli bir hamledir Uzanlar mafyadır. Peki uzanlardan boşalan yerlere kimler geldi bilgi yok halka açıklanmadı tvlerin satılması vb ihale dosyaları muamma... Yeni burjuvanın büyümesi...
Avrupa dedi haklı mükemmel bir hamle idi tabi artık kalmadı ama olsun...
Yol yaptı. Deprem vergileriyle yani halkın doğal afet için ayırdığı para ile İstanbulda deprem olsa yola gitti para
Ülkeye sıcak para soktu yeni burjuva yarattı tabi ihalelerin durumu muamma
Neyse sattı birçok kurum özelleştirme ayağına elden değersiz rakamlara çıktı...
Sözde enflasyon düştü... ( enflasyon sepetindeki ürünler değişti )
Somada üç yüz insan bir insan öldü fıtrat dedi 1900lerin İngilteresindem örnek verdi vs vb
Paralel ile beraber ergenekonun savcısı oldu bir çok suçsuz insanın canını yaktı. Bakın hepsi suçsuz demiyorum Veli Küçük gerçeği var sonuçta... Sonra beni kandırdılar dedi
Oslo olayı ilk çıktığında görüşmedil bunu ispatlamayan haindir dedi sonra analar ağlamayacak dedi çözüm süreci dedi sonra ben sandıktan geldim diyen adam sandığın iradesini kabul etmedi. Akp yoksa kaos var dedirtti. Son pkklıya kadar öldüreceğiz dedi.
Pkk bizi kandırdı dedi
Şehit ailelerine karaktersiz dedi
Yolsuzluk iddalarını araştırtmadı bile...
Tabi paralel diyerek şu an yaptıkları her zamanki gibi herkes suçlu
Sonra ne oldu kim bilir artık eleştiri yapmanız bir tehlikedir her an savcılıktan kağıt gelebilir.
Esed var demi bide 3 ayda şamda namaz kılıyorduk yıllar geçti suriye hakkında esedli çözümü kabul ettik. Bu sırada düşürülem uçağımız vs vb ve Reyhanlı patlamasıda var
Kürt kardeştir dedi din üzerinden devam etti ancak Işıdın peşini bırakmadı tüm kürt yurttaşların yüreğini ezdi.
Peki en kötü ne yaptı bu ülkenin hiç görmediği ayrımı yaptı Akpli olanlar ve Olmayanlar akpli olmayan herkes hain oldu
Bakın beyler bu ülkede suruç ve ankarada patlayan bombalardan sonra oh kürtler öldü diyen adamlar ortaya çıktı ulan ayı o iki olaydada ülkenin heryerinden cenaze kalktı Allah belanı versin senin.
Bu adamlar Işıdı destekler oysa Işıd asker polis katletmeye başladı. Ne farkı var pkkdan
Kusura bakmayın tiran dediğin aynen böyle olur
Sadece kendi tarafını düşünür geriye kalanı kötü ilan eder ve yalan söyler
( bkz Kabataşta deri pantolonlu yetmil çıplak adamın belediye başkanının gelinine saldırması)
Peki bu kişi niye orda çünkü lider kültürünü tamamlıyor. Sert bağıran ailesi olan hükmeden. Ne kötü bağıran insanı sevmek.
Darbe dönemlerinden ne farkı var bugünün
Nerede ileri demokrasi. Yahu halkı beyaz torosla nasıl tehtit edersiniz nerede aklı selim.
Neyse
Bir gün modern demokrasi olurmuyuz bilmem ama devam edemicem muhtemelen bu yazıyada hakaretler gelir olsun. 5 yıl önce Fetullah Gülen hocaydı bugün Fetö bir gün bu günlerde sorgulanır.
YORUMLAR
Tsukuyomi
"DEMOKRASİ:
Seçim demokrasinin önemli parçalarından biridir.Demokrasinin tanımı tartışması günümüzde hâlâ devam eden bir tartışmadır. Bunun sebepleri arasında ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması:
(Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gösterilebilir. Demokrasiye farklı atıflar:
Çoğunluğun yönetimi
Azınlık haklarını güvenceye alan yönetim;
Fakirin yönetimi;
Sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim;
Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim;
Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim."
Bu alıntıyı VİKİPEDİ den aldım. Sanırım dünyada en çok yazılan ve tartışılan konu olarak demokrasidir. Demokrasinin kökleri antik çağlara dayanmaktadır. bin yıldan beri tartışılan demokrasi neden hala tartışılmaktadır? kanımca insan düşüncesi olduğu için bin yıl daha da geçse tartışılmaya devam edecek gibidir.
Yukardaki kısa tanımına uygun yönetilen hiç bir ülke yoktur dünyada! demokrasinin sözde kaldığını asla hayata geçirilmediğine inandığım için demokrasi kavramını hiç sevmiyorum!
Dünyadan çıkıp kendi ülkemizin hallerine dönmek istiyorum; biz millet olarak hala
*Kimliği
*Dini
*Kültürü
*Rengi
*Irkı
*Ulusu
tartışıyorsak ve birbirimize hala tahammül edemiyorsak, bir arıza vardır demek. Oysa ecnebiler Uzayın bilinmezliklerinden Marsta suyu buldular ve nerdeyse Ay gezegeninde tatil için tatil köyleri ,binları inşa etmeye başlayacaklar.
Yazıya gelince, yazarın kaygısı olduğunun haklı gerekçesi olup, objektif görüşlerdi, ki 100 yıldır Türkiye halkı yoksulu her daim yoksul, zengini her daim zengin kalabilmeyi başarmıştır(bu da trajedik bir başarıdır!!!)
"Huzur, aşk gibidir paylaştıkça güzeldir."
Ortak bir paydada acılara, sevinçlere, fikirlere ve duygulara ortak olmak şartıyla bu ülkeyi aydınlığa çıkarabiliriz en azında umudun, umuduyla....
Sanırım bu ülkede halkın istemediği bir gücün varlığının, ne iktidar ne de muhalefet haberdar değildir; gizli bir sistemin (dış güçler veya UFOlar olabilir) varlığı olduğunu nerdeyse düşünmeye başladım:)
Teşekkürler...
Selamlarımla
Kederli
Son iki satırı, biraz hayret biraz da gülümseyerek okudum.
Kanımca bizde; ''derin devlet'' diye tabir edilen yapı, bizzat devletin içinde başlatılıp, ardından, yularını kendi eline almış olan ve hükümetten hükümete1940'lı 1950'li yıllardan buyana devrolan bir ''gelenek'' olarak süregelmektedir. Yapısına artık develetin de aklı ermez oldu sanırım.
...
Örneğin; İtalyanlar, silahlı Mafya çetelerini ortadan kaldırmış olmalarına rağmen, kamu-ekonomi-siyaset bünyesinde, görülmeyen ''ticari ve mali bir şebeke'' olarak Mafya halen etkisini -özellikle Güney İtalya'da- sürdürmektedir.
Siyasetçilerin de menfaatleri korundğu için, gerek bizde gerekse İtalya'da, savcıların, hakimlerin bunlara el sürmesi olanak dışı görünüyor.
Demokrasi, asıl özelliğini ve amacını çoktan kaybetmiş durumda. Şimdikilerin adını kimse de koymuyor (ya da koymak istemiyor), zira; bu düzen bozulduğunda birçok siyasetçi, otokrat, teknotrat ve demokrat, menfaat ettikleri herşeyden de feragat etmek zorunda kalacaktır. Kim keser süt veren ineği, korsan-kasaptan ve hırsızdan başka?
Tüm katılımcılara saygı ve selamlar
Tsukuyomi
Bu makale ve şimdiye kadar yapılan yorumlar, ender görülen mantıklı ve aydın beyanlardan ibaret.
Yazanı ve yorumcuları tebrik ederim.
Her kim ki; bu sayfada yazılanları tenkit etmeye kalkışırsa, bilmeliki gerçekler çoğu zaman acıdır.
Huzura refaha ermek; boş laflarla mümkün olsaydı, kargalar ağaç dallarında tünemez,
altın ibrişimden yuvada uyurlardı.
Çokbilmiş boş laf eder, güya iş olsun diye...
Dost olan acı söyler, sonun hoş olsun diye...
Saygılar
Milletler gelişmek, güçlenmek, ilerlemek isterler...
En başta ekonomide...
Sonra buna bağlı olarak kalkınmada, bayındırlıkta, kültürde ve siyasette (Demokraside)...
Dünyadaki yarış ve gerilim bu yüzdendir...
Yani hiçbir millet, başka bir milletin ve/veya milletlerin bağımlısı olmak istemez...
Buraya kadar mutabıksak, devam edelim...
Bugün Türk Milleti'nin de içinde bulunduğu krizlerin nedeni budur...
Bu krizlerin en başta gelen nedeni, bizim vatandaş modelimizin 'tek tip' olmamasıdır...
Bu bizim yumuşak karnımızdır...
Dışarıdan yapılan müdahaleler buraya doğru yapılır...
Yani, ulus devlet sürecini tamamlayamamışız gibi...
Dolayısiyle bizde 'hain' çok kolay yetişir...
Çeşitliliğimiz, çok renkliliğimiz, çok kültürlülüğümüz iyi midir, bu tartışılır...
Evet, her şey, dünyadaki kurtlar sofrasında yem olmamak veya hep kemiğe kalmamak içindir...
İç siyaseti bu eksende doğru değerlendirebiliriz...
İç siyasetimiz, ekonomimizi ne kadar güçlendirebiliyor, buna bakılır...
Dolayısiyle partilerin söylemlerine, programlarına, gündemi değerlendirme biçimlerine...
Maalesef, öyle bir vadide seyrediyoruz ki, gerçeğin temeli hep göz ardı ediliyor...
Kısır çekişmelerde enerji ve zaman kaybediyoruz...
Diğer kurtların lehine oluyor bu da, tabii ki...
Öyleyse, fakir edebiyatının iğvasına kapılmadan, kim daha güçlü bir ekonomi için çalışıyor, bayındırlığa hız veriyor, teknolojiyi kovalıyor, güvenliği en üst seviyeye çıkarıyor, buna bakılır...
Bu yönde yol üstüne çıkanlar, engel olanlar elbette bertaraf edilirler...
Demokrasiyi de bu temel üzerinde değerlendirebiliriz...
Çünkü güçlü ekonomi olmadan güçlü demokrasi tesis edilemez...
Dünya gerçekleri katıdır...
Rakiplerimiz Afrika kabileleri değil, Almanya'dır, İngiltere'dir, Fransa'dır, Rusya'dır, ABD'dir, Çin'dir...
Biri diktatörlük mü dedi?!...
Güçlü bir ekonomi içinse, eyvallah!...
Daha modern ve güvenli bir memleket içinse, eyvallah!...
Gerisi boş laftır...
Dindarlık bunun için olmalıdır...
Liberallik bunun için olmalıdır...
Sosyalistlik bunun için olmalıdır...
Milliyetçilik bunun için olmalıdır...
Demokrasi bunun için olmalıdır...
Nerede birleşip bütünleşeceğimiz anlaşılıyor umarım...
O zaman bir daha soralım...
Diktatörlük nedir, heveslisi kimdir?...
Yazınız sayesinde yazdım...
Teşekkürler...
Tsukuyomi
muhtemelen karşıt görüşteyiz ama üslup önemli
hocam güvenlimi ülke cidden. hayır değil kusura bakmayın ki bu halde olmazda çünkü adalet yok. yani eleştiri hakkı yok. şu örnekten yola çıkarak. çözüm sürecinde kolluk güçleri operasyon yapmadı terör örgütü yığınak yaptı sonuç doğu harap halde.
ışıd konya sakarya gibi illerde cirit attı operasyon yapılmadı sonuç belli.
şu an terör örgütü olan cemaat eskiden orduya operasyon yaparken insanlar biz suçlu değiliz dedi sonuç deniz kuvvetlerinde kurmay albay kalmadı.
ekonomimiz güclümü malesef değil. ekonomimiz inşaat sektörü ile güçlenir gibi oldu güçlü ekonomi betonla değil sanayi ile olur. tüikin hesap oyunlarıyla 21 bin dolara çıkan kişi başı gelir güç değildir hangi asgeri ücretli bunu kazanıyor. güclü ekonomide asgeri ücretliden gelir vergisi alınmaz.
güvenli ülke olacaksa demişsiniz malesef hocam güvenli ülke için bir Dikdatöre gerek yok. hitler ve staline bakmak yeter ülke kimin için güvenli. ülke yandaşa güvenli peki aynı düşünmeyen ölsün mü. evet türkiyenin rakibi almanya ingiltere vb olmalı ama hak ve özgürlükler alanındada bu ülkeler olmalı. ne olursa olsun baskı patlama yaratır unutmayın. bizim bağıran birine değil her kesimi kucaklayan birine ihtiyaçımız var
Yazınızın son satırlarında ‘’muhtemelen bu yazıya da hakaret gelir’’ demişsiniz niye? Oysa yazınız gerçekleri ifade eden haklı tarafsız eleştiriler içeren gayet güzel bir yazı ama buna rağmen olumsuz eleştiri almaktan haklı olarak çekiniyorsunuz. Çünkü gerek bu sayfalarda gerekse sosyal yaşantımız da insana iki seçenek bırakıyorlar. Ya iktidar partili olacaksın ya da muhalefet.
Tamam, eyvallah kabul muhalifim ama ben muhalefetin eksikliklerini veya yetersizliğini de eleştirmek istiyorum derseniz. Hemen birilerinin bilmem neresinin kılı oluyorsunuz. Örneğin; seçimlerin arifesindeyiz değil mi? Dün akşam televizyonda ege ve Akdeniz de ki otellerde yerli turist sayısı itibariyle yapılan rezervasyon da doluluk oranı % 80 lere ulaştığıyla ilgili bir habere denk geldim. Ülkede seçim ortamı varken ailece tatile giden insanları eleştirince kaldı ki o bölgelere tatile gidenlerin kimler olduğunu tahmin etmek çok zor değil. Tatilin başlamasıyla muhtemelen bu oran %100’lük seviyeye de ulaşır her halde. Şimdi bunu dillendirince en kötü siz oluyorsunuz. Bu insanlardan biride benim bir aile dostumdur gerçi o Karadeniz bölgesine hanımı’nın memleketine gidecek, sonuçta aylardır kafamı ütüleyen mevcut hükümeti eleştiren biriydi. Eee hani bu hükümet gitmeli, oslo süreci, pkk terörü falan diyordun ne oldu dediğimde ‘’ya! ne yapayım biliyorsun hanım çalışıyor malum pazarteside okullarda tatil.
Hoş seçimin hazırlık döneminde de bir halt ettikleri de yok. Top sakal bırakır ellerinde pipoları elit semtlerin seçkin kafelerin de barlarında entel dantel muhabbetler ederler. Yav arkadaş kalkın sizde iki buröşür dağıtın seçmeni ikna etmeye çalışın desen hemen ortadan kaybolurlar. Ondan sonra da vay trafoya kedi soktular oylar çalındı falan filan deyip, peşinden de battı bu devlet demagojisi yaparlar. Yani kendilerine hiç toz kondurmazlar. Konu çok dağılmasın ama kısacası bu ülkede fikir beyan etmek objektif olmak gerçekten çok zor.
yazınıza kim nasıl yorum yapar bilemiyorum ama konusu gereği gerçekleri ifade eden güzel bir yazıydı kaleminize sağlık
Saygı sevgilerimle