- 417 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
al parti geliyor
AL PARTİ GELİYOR:Demokrasi;devlet olma ilkesi içerisinde,aynı coğrafyada yaşayan tüm halkların temel hak ve hürriyetlerini koruyan,yasalar önünde herkesin eşit olduğunu savunan en etkili ve en güçlü bir yönetim şeklidir.Demokrasi ile yönetildiğini iddia eden ve tüm dünyaya demokrasi savunuculuğunu yaptığını sanan bazı gelişmeye açık ülkelerin yasama,yürütme ve yargı işleyiş sistemlerine bakıldığında,anti-demokratik yasalarının hüküm sürdüğü bir durum gözlenmektedir.Gelişmeye açık ülkelerin çoğu,kendi içerisinde kanserleşmiş yaralara cerrahi operasyonlar yaparak,o yarayı tedavi edeyim derken,kanserleşmiş hücreleride beraberinde yok ettiğinin bilincinde midir?
Gelişmeye açık ülkelerin demokratik ağı içerisinde yasama,yürütme ve yargı gibi güç birlikleri ayrılık göstermesi gerekirken,yargı gibi siyasi olgu ve olaylardan bağımsız olma ilkesini kendi içerisinde değişmez bir prensip olarak kabul etmiş bir organ nasıl olurda,eşitsizlik içerisinde kararlar verebilmektedir.
Yargı organı eğer eşitsizlik içerisinde hüküm ve kararlar ile bir ülkenin yürütme ve yasama organlarından kendini ayrı bir kuvvet hissedemiyorsa; o ülkenin demokratik yönetiminin iç dinamiklerinin tıkandığı noktada;artık bağımsız kararlar veremiyor imajını doğurur.Unutulmamalıdır ki!Yargının bağımsızlığı elinden alınmaya zorlanıyorsa, yasalar önünde herkes eşittir gibi demokratik prensiplerden taviz verilmeye başlanmıştır demektir.Yargı; aldığı kararlarla zengini daha zengin,fakiri daha fakir;suçluyu güçlü,suçsuzu haksız çıkarabiliyor ise o ülkede haksız kazançlar,hayali ihracatlar,suç örgütleri,çeteler,cinayetler,hırsızlık ve kavgalar hüküm sürecektir.O ülke artık yaşanmayacak kadar geleceği karanlıktır.
Gelişmeye açık ülkeler ancak çok partili anlayış içerisinde demokratik zenginliklerini koruyabilir ve geliştirebilir.Çoğunluğunun Siyasetten küsmüş,ümütsiz ve herşeyden el ayağını çekmiş kişilerin oylarını alarak tek başına iktidar olmuş bir parti anlayışı çok tehlikelidir.Gelişmeye açık ülkelerde tek başına iktidar olma anlayışı,o ülkenin sosyal,siyasal ve ekonomik alanda gelişimini engeller.Gerçek demokrasilerle yönetilen hiçbir ülkede bir parti tek başına halk oyunun yarısını alamaz.Eğer gelişmekte olan bir ülkede bir parti halkın yarısına yakın bir oy alarak tek başına halkın yönetimini ele alabiliyorsa,o ülkede müalif partiler kendi hatalarını görmeyecek kadar körleşmiş demektir.Ülke yönetimine geçen iktidar parti,mecliste tek başlarına yasa çıkartabiliyor ve değiştirebiliyor ise devletin üç önemli organlarınıda ele almışlardır demektir.Bir ülkede üst üste iktidar olan parti,kendi ideolojik yönetimini tüm kesime empoze etmek için devletin tüm kurumlarında hatta yasama organının en yetkili organınıda kendi kadrosundan tamamlamış ise; o ülkenin artık gelişme sürecinde kısır döngüler başlamış olacaktır.Kadrolaşma tek başına iktidara gelen partilerin ideolojilerini yaymasının yolunu açarak,ülkenin geçmişten beri gelen siyasal anlayışını bile değiştirebilecek güçtedir.Hem mecliste hem de siyasetten bağımsız kurumlarda kadrolar oluşturarak gerçek idolojilerini yavaş yavaş,sindire sindire uygulamaya koyulacaklardır.Bu olgu gelecek olgular için çok tehlikeli sonuçlar doğuracaktır.
Yeni bir parti anlayışı gelişmekte olan ülkeye çok büyük faydalar sağlayarak,müalif partilerin aldığı %10 ve %15 gibi çok düşük bir temsil ile mecliste yer alan partilerin diğer seçimlere girmesini ya engelleyecek ya da başarısız olan parti başkanlarını değiştirmek zorunda kalacaktır.Çoğu gelişmekte olan ülkelerde müalif parti başkanının yetersizliği,iktidar partinin başkanını ön plana çıkartarak popilist duruma getirir.
Artık gelişmekte olan ülke meclisine yeni bir AL PARTİ ile bilimsel siyaset diyalektiği sürecinde güçlü,donanımlı ve adil bir partinin gelmesi zamanı gelmiştir.AL PARTİ yavaş yavaş gelişerek geliyor.Alev alev geliyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.