şeker dede
Elleri kocamandı bu dedenin.Kalın kaşları altında kırışık göz kapakları içinde kara
gözleri vardı.Bir bakışta bütün çocukları tanırdı sanki.Eskiden çakmak gibi bakışları derlerdi.
Galiba şimdi insanlar şimşek bakışlı diyorlar.Günümüzde çakmak önemini kaybetmiş olmalı.
Dedenin hiç bir çocuğu üzmediği bilinirdi.Bütün çocukları çok severdi.
Çocukların hepsi de dedeyi severdi.Herkes çocukların şekeri çok sevdiğini sanırlar.
Onlar dedeyi şekerden çok severler.Şeker sevginin aracı, dede hedefidir diyorum ben.Dedenin
olduğu yerde karanlıktan korkulmaz.Sokak köpeklerinden korkulmaz,hayaletten hatta hortlak-
tan bile korkulmaz.
Şeker dede eskiden çok zengin bir adammış.Konağı,tarlaları ve bahçeleri varmış.
Yolda kalmışları konağında misafir edermiş.Yedirir,içirirmiş.Köylüyü köyüne dağlıyı da oba-
sına uğurlarmış.Ankara da askerlik yaptığından büyük adamların çoğunu tanırmış.
Onlar:
---Bir işin düşerse mutlaka beklerim.Derlermiş.Ama dedenin onlara hayatı boyun-
ca hiç bir işi düşmemiş.Bütün köylüler her işi kolaylaştırmak için Ankara’ ya giderlermiş.
Hatta bazıları Ankra’ı su yolu yapmışlar.Hem kendi işlerini gördürmüşler,hem de bütünakrabalarının işlerini.
Köylüye göre dedenin enkötü huyu işte bu.Bir de şeker dede okuma yazma bil-
mezmiş.Komutanlar öğrenmesi için onu çok zorlamışlar.Buna rağmen öğrenememiş.İşte dede çocuklara her şeker verişinde:
---Dersinizi yapın! Kıızım,oğlum dermiş.
Zengin bir adammış.Dedim ya ! Şimdi zengin sayılmaz.Kimi kimsesi de yok.Anası,
babası yaşlanıp ölmüşler.Bir tek oğlu askerde araç devrilmiş,şehit olmuş.Karısı bu acıya dayanamamış ve
oğlunun arkasından rahmetli olmuş.Dede bütün bu acıları içine gömmüş.Sevgisini çocuklara yoğunlaştırmış.
"Belki de onu çocukların sevgisi ayakta tuttu"diyorlar.Ben ce de bu doğrudur.
---Onlarca, yüzlerce şeker gibi çocuklarım var benim.Diyor.Kulaklarımla duydum.Onların hepsi
"Yaşar" Diyordu.Anladınız mı şimdi ? Şehit verdiği oğlunun adı Yaşarmış.
Şeker alp çocuklara dağıtmaktan tarlaları,bahçeleri bitmiş.Eski bir konak kalmış elinde.Gerekirse
onu da satarmış.Sonunda Yaşar’ının yanına uzanıp rahatlayacakmış.Bir avuç toprak derdimizi tasamızı yutar deyip,
kara gözlerinden damlacıklar düşermiş.
Peki biz şeker dede olmayınca oradan geçerken karanlıktan,köpeklerden,hayaletten ve hortlaktan hep
korkacak mıyız ? Kimse bunun cevabını bilemiyor.
Orhan Semiz
(Karacan)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.