- 487 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HUKUK DÜZENİ
Hukuk ,toplumsal düzeni normatif yolla inşa eder. Kanun koyucu hukuk kurallarını koyarken toplum içinde yaşayan insanların hak ve özgürlüklerini gözetmek durumundadır. İnsandan soyut olarak konulan hukuk kurallarının temeli de olamayacağından hak ve özgürlüklere cevap veremeyecektir. Hak ve özgürlükleri temel almayan bir hukuk olamayacağından böyle bir düzeni de hukuk düzeni olarak tanımlamak doğru olmayacaktır .
Baskıcı temele inşa edilen bütün sistemlerin baskıcı olarak nitelendirilmelerinin nedeni hak ve özgürlükleri temel almayan ve hak ve özgürlükleri yok sayan bir anlayışa sahip olmalarıdır. Sınırsız bir özgürlükten söz edilemeyeceği aşikardır. Çünkü sınırsız bir özgürlük toplumun intiharıdır. Her ne kadar da sınırsız bir özgürlükten söz edilemeyecekse de var olan ve başkalarının özgürlüklerini sınırlamayan kuralları hayata geçirerek hukuk toplumunu inşa etmek gerek duyulan ve istenilen bir şeydir.
Hukuk ,durağan değildir . Durağan bir temele inşa edilmesi durumunda gelişen ve sürekli olarak değişen ihtiyaçlara cevap veremeyecektir. Bu cevap verememe birçok hukuki sorunun birikmesine neden olacaktır . Bu birikme belli bir süreden sonra hukuk düzeninin ve toplumsal düzenin tıkanmasına neden olacaktır. Bundan dolayı hukuk normlarını oluştururken dinamik bir perspektifle hareket etmemiz gerekir.
Toplum içinde yaşayan bireylerin ihtiyaçları değişeceğinden buna paralel olarak da hakları da değişecektir. Haklar beraberinde yükümlülükleri de getirebilir ,bireye sorumluluk yükleyebilir. Hak,yükümlülük ve sorumluluğu bir bütün olarak ele alarak ,bireyin özgürlüğünü diğer bireylere karşı güvence altına alarak hukuk kurallarını koymak hem toplumsal düzen için hem de birey için daha iyi olacaktır . Kanun koyucu hukuk normlarını koyarken hakkı gözetmeli, bireye diğer bireylerin özgürlüğüne zarar vermeme sorumluluğunu yükleyerek hukuk düzenini oluşturmalıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.