- 615 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yalnızlık...
Yalnızlık…
Tek olmak değildir…
Kalabalıkların tam ortasında bile yalnızlığı iliklerine kadar hisseder insan bazen…
Tahterevalliye oturup yukarı kaldırıldığında karşısında kimsenin olmamasıdır; yalnızlık…
Kar tipi halinde yağarken; sana tek kar tanesinin dokunmadan es geçmesidir mesela…
Öyle bir zaman dilimini işgal eder ki insanın ruhu; etrafında insanlar, kuşlar, börtü böcek cirit atıyor olsa da yüreğine râm edeceği varlığın yokluğunda kavrulur gider…
Evet…
Yalnızlık tek olmak değildir…
Isınacağın yüreği yakalayamamaktır yalnızlık…
Nefesin boşluğun içinde kaybolup giderken; kendini ağır bir yokluğun girdabına kapılmış hissetmektir yalnızlık…
Acılar bile anlamını yitirir; sevinçlerin yitirmesi gibi…
Boşluklar renksizleşir, takvimler anlamını yitirir rüzgarda savrulup giderken… Bir dehlizin en karanlık yerinde duvardan düşen damla ile arkadaşlık kurmaktır…
Okyanusun tam ortasında olsa bile insanın susuzluktan dudaklarının çatlamasıdır… O kadar suyun kendisine fayda etmemesine çıldırmaktır yalnızlık…
Saat minelerinde sessizliği bozan tiktakların her birinde bir asır inşa etmektir…
Kimsenin yalnızlık girdaplarında hüzünler yumaklamamasını dileyerek yazıma son veriyorum…
Metin Kaya İLHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.