Son yıllarda yaşadığımız sorunların kökeni nedir sizce? Her seferinde yanlış seçtiğimiz hükümetler olabilir mi? Ya da daha öncesine mi gitmek lazım? Osmanlı zamanına gidelim Sultan Abdülhamit mesela. Kapitülasyonlar olmasaydı böyle olmazdık(!). evet herkes biraz sorumluluk taşımıyor değil ama kendimize dönüp baksak biraz da; biz bireysel olarak hiç mi sorumlu değiliz???
Herkes Çanakkale, Kurtuluş savaşı deyince celallenir. Milli duygular kabarır. Etkisi nedense uzun süreli olamaz. Atalarımızın kanlarıyla suladığı bu vatanımızın satılmadık karış toprağını bırakmaz para için. Evet, biz ve atalarımız arasında dağlar kadar fark var artık. Askere gitmek için can atan bir nesil yok şartlar o günlerdeki gibi olmasa da. Önceden köyden bir kızın önünü bir erkek kesse; kız kendini kirlenmiş sayarmış. Peki ya şimdi? Namus deyince akıllara ne geliyor? Çağdaşlık dışı. Varsın öyle olsun.
Biz kıymetini bilmesekte aslında çok değerli bir ülkeyiz. Ve üzerimizde dönen oyunların haddi hesabı yok. Hangisini anlayıp önüne geçebiliyoruz? Cevap basit hiçbirinin. Hatta oyun oynansın diye koz veriyoruz karşı tarafa. Adamlar da haklı durduk yere geliyor değiller. Ne konuda zaafımız varsa hepsini kullanmakla meşguller şu zamanlarda. Çok güzelde kullandılar. Çanakkale savaşı zamanında her seferinde geri püskürtülünce düşman komutanı eline Kuran alıp ‘biz bunu onların elinden almadığımız sürece bu vatana sahip olamayız.’ Demiş. Şu an ki durumumuzu ve sözü bir düşünün. Artık savaşamayacak kadar aciziz. İnancımız yok en önemli güçten yoksunuz artık. Artık Müslümanım diyen Kurana rahatlıkla kafa tutabiliyor. Bu ne demek? Ne kadar vahim bir durumda olduğumuzun kanıtıdır bence.
Şimdi harp zamanı değil. Şimdi taze beyinleri geliştirme, bilinçlenme zamanı. Biz bu yolda değildik; olmamak içinde elimizden geleni yapmakla yükümlüyüz. Artık bütün sorumluluk bizde. Şimdi kaleyi içten fethetme zamanı…