- 597 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yorgun bir kalemin dilinden....
Buğulu.. Görürsün ama somut hiçbirşey yoktur gözünün önünde belirsizlikten başka.
Sis. Uçsuz bucaksız, sonu olmayan bir yol hayat. Ardındaki aydınlığa ulaşmak için umutla koştuğun. Ama sis perdesinin bir türlü kalkmadığı.
Böyledir duygu dediğimiz şeyler. Onlar herkeste bulunmazlar. Ruhun derinliklerine işleyecek kadar tesirli. İnsanı kaybedecek kadar sihirlidir. Ve herkese görünmezler. Oldukları ruhu yıpratırlar çoğu zaman. Ve yıpranmış bir ruhun derinliğini göremez mecazen ruhsuz doğanlar.
Yorgun adımlarla savurucu rüzgara direnirken alıp verdiğin her nefeste neler hissettiğini sadece sen anlayabilirsin.
Bir yanda dalgalardaki cırpınış. Oltaya takılan bir balığın muhtaç olduğu sudaki direnişi. Bir yanda kıyıya yanaşan geminin sevincidir hayat.
Ve bir de mutluluk diye kavram var bu hayatın içinde. Arayıp bulunamayan paha biçilmez bir hazine. Belkide kimsenin tam anlamıyla sahip olamadığı.
Bir sen düşün hayatın içinde mutluluk arayan.
MUTLULUK.... Kim bilir hangi köşede saklanıyordur. Hangi pusulanın ucunda.
Belkide mutluluk rüzgarın esişindedir. Kim bilir. Belki bir deniz kıyısında. Bir balık gibi denize tutunmak gerekir belkide. Hayata tutunmak için. Mutluluk belkide deniz gibi sonsuzumuz olabilecek birindedir. Belki bir deniz vardır ileride bir yerlerde. Hayata sarılacak. Su değil gerçek bir deniz.
Kim bilir...
YORUMLAR
Yoğun yaşattı çoğu duyguyu.
Bu yüzden tebrikler.