- 1124 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
hak emekte olursa doğru yolu bulduruyor
ben istanbulda yaşayan zengin köklü asıl bir ailenin tek çocuğuydum
ismim mustafa soy ismim doğruluk
dedelerim asla yalanı sevmez ve hak yemez doğruluktan ayrılmayan kişiler olarak bu soy ismini laik görmüşler kendilerine
gururla taşımışlar asırlardır
babam oğlum soyumuzda bir tek sen kaldın bizleri temsil eden
seni evlendirmek istiyorum ve torun sevmek istiyorum sen ne dersin evladım diye sordu
ben çok şaşırmıştım çünkü nerede akşam orada sabah çapkın hovarda bir gençtim
babam beni defalarca uyarırdı oğlum kendini topla işin başından ayrılma koskoca fabrika ve yüzlerce insan çalışıyor evine ekmek götürüyorlar onları da düşünmelisin sorumluluğunu asla unutma diyordu
ama ben bunları hep unutuyordum acaba işimemi gelmiyordu
yoksa para beni şımartıyordu avarelik hoşuma gidiyordu
her ne kadar karşı çıksam da babam beni fabrikada çalışan ahmet ustanın kızı ayşe ile evlendirdi zoraki bir evlilikti benim için ben onu aileme gelin almıştım evde eşimmi var hiç umursamaz aynı yaşamıma devam ediyordum
bir gün babamı kalp krizinden kaybettik ve bu beni çok üzmüştü
kendimi toplayacağıma dahada dağıttım iki çocuğum olmuştu evliliğimden biri kız biri erkekti zavallı ayşe asla şikayet etmezdi halinden namazında ve kapalı bir eşdi eşarp da ona çok güzel yakışıyordu aslında inkar etmemeliyim çok iyi bir eş çokta güzeldi ailem onun üstüne titriyordu hak ediyordu her şeyin güzelini iyisini
ben yinede değişmiyordum birde kumar eklemiştim hayatıma zamanla batıyordum en derin batağa
o kadar çok etrafımda kişiler vardı ki tabi ki her yerde hesaplar bendendi yontulan para makinesi gibiydim başlamıştı icralar gelmeye yavaş yavaş elimden gidiyordu her şey
ben hala umursamaz tavırla dolanıyordum etrafta ne zaman aklım başıma gelecekti acaba ve ayşeye ben bitiyorum iflas ettim benden hayır yok sana istersen ailenin yanına dönebilirdin dedim oda olmaz asla dönmem ben senin iyi gününde yanındaydım kötü gününde de yanındayım
bu günleri de atlatıcaz inşallah yeter ki sen
Allaha sığın tövbe et o seni duyar elbet dedi şaşırmıştım nasıl her şeye göğüs gerecek kudreti buluyor diye düşündüm ben ayşeyi hak etmiyorum ve etmedim de
fabrikaya gittim sekreterden bir kahve istedim kahvem geldi yudumlarken içeriye altı kişi girdi
buyrun dedim biz icradan dairesinden geliyoruz fabrikayı kapatıcaz dediler işte sonuna gelmiştim fabrikada gidiyordu elimden yapılacak bir şey yoktu
sekretere bütün fabrika işçilerini bahçeye topla konuşma yapıcam dedim ve bahçede yüzlerce işçi toplanmış merakla ne söyleyecek diye bekliyorlardı başladım konuşmaya değerli emektar işçilerimiz bunca yıldır sıcak demediniz soğuk demediniz emeğinizle tırnağınızla çalıştınız aslında bu fabrikanın en iyi hissedarları sizlerdiniz sizler olmasaydınız bu fabrikada olmazdı ama ben sizin emeklerinizi zevkim için harcadım eminim ki şu anda babamın dedelerimin kemikleri sızlıyordur onların doğruluğunda gitseydim şimdi sizler işsiz kalmayacaktınız bunun mazereti yok özürü çok sizlerden binlerce özür dilerim fabrika kapanacak bunu sizlere bildirmek istedim
gözleri büyümüştü işçilerin olamaz buna izin vermeyiz diye sesler yükseldi ve aralarından kayın pederim yanıma geldi arkadaşlar burası bizim ve yıllardır evimize ekmek götürdük
fabrikanın elimizden alınmasına izinmi vericez hep birlikte asla diye bağırıyorlardı ve buna izin vermiyorsak hep birlikte bu fabrikayı kurtaracaz diyordu ve ben ilk defa yaptığım hataların farkına varmıştım aslında güç bende değildi güç işçilerdey di ve onlar benim sandığım malıma sahip çıkıyorlardı
bu nasıl güzellikti birlikten güç doğar derlerya işte bunların hepsi kenetlenmiş emekçi gücüydü ayrıldım yanlarında odaya zor attım kendimi ilk defa ağlıyordum ve bunu kimsenin görmesini istememiştim ben ne yaptım diyordum duvarlara yumruk atıyordum keşke babamı dinleseydim sorumluluğumu bilseydim ama çok geçti artık bu kadar işçi işsiz kalacaktı ve bunların tek suçlusu bendim
bu ağır yükü nasıl kaldırım Allahım beni affet diye dua etmeye başladım ve yavaş yavaş eşyalarımı topluyordum ve son defa odama baktım aldım çantayı elime dışarı çıktım
sekreter oturuyordu yerinde sen hala gitmedinmi dedim hayır gitmedim neden gitmedin bana kayın pederinize sorun dedi
işcilerin yanına gittim herkes yerli yerinde çalışıyordu
şimdi benim gözlerim büyüdü ne oluyor diye şaşkındım ahmet usta ne oluyor burada diye sordum o da devam çalışmaya damat
bizler el ele hallettik para toplayıp ve kalanı da çalışarak ödüyecez
burada dedelerinin babanın hatırı çoktur onların bizler çok faydasını gördük bizleri işçi değil aile olarak gördüler
her zor anımızda karşılıksız iyilik yaptılar bizlere de şimdi bunun karşılığını ödeme zamanıdır yeter ki sen kendine gel baban gibi adam ol soy ismine yakışır bir evlat ol onlarda yattığı yerde rahat uyusunlar
ellerine sarıldım babam diye ben sizleri çok üzdüm yinede sizler bana sahip çıktınız ve aklım başıma geldi ve ceketimi attım kenara bundan sonra hep birlikte aile fabrikasında el ele çalışacağız Allah hepinizden razı olsun
ikinci defa gözyaşlarım dökülüyordu bu defa sevinç yaşlarıydı ve doğru yolu bulmuştum
hak emekte olursa doğru yolu bulduruyor işte birlikten kuvvet doğdu fabrika kapanmadı emeğin gücü hakkı ile kazandı