- 672 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BEKLE BENİ GELMEYECEĞİM…
Gecenin koynundayım,
tüm karanlıklarına inat geceye inat en çok parlayan yıldızın parıltısındayım.
Sanma ki sığınıyorum karanlıklar içindeki son zerre parıltıya.
Birazdan gün doğacak.
O yüreğimi aydınlatan ufacık pırıltı zerresinden öte gün ışığıyla tekrar doğacağım karanlıklarına inat.
Beynimi kemiren ve kulaklarımda müthiş derecede depremler oluşturan sessiz çığlıklarına inat kuş cıvıltılarıyla doğacağım yeni güne.
Bir merhaba daha diyeceğim yüreğime.
Olmamana ve daha önce hiç olmamış günlerine inat gülümseyeceğim…
ve soracağım yeni günüme hakim olan benliğime.
Neydi seni değerli kılan neydi varlığını önemseme sebebim?
Ve anlayacağım sadece bir imge olduğunu ve hatta olabilme çabalarını.
Değerinin sadece yüreğimdeki aşka duyduğum aşk olduğunu tekrardan anlayacağım. Gidişine inat ben gitmedim diyeceğim.
Buradayım…!
Düşünüyorum da gidişinle eksilmem gerekirken çoğalmışım kendi içimde, senden tek bir kırıntı kalmamasına rağmen.
Silüet halinde hatırlayabildiğim benliğinden eser kalmamasına rağmen çoğalabilmenin hazzını sonuna dek yaşayacağım.
Yakamoz misali hayran olduğum ışığının sönmesini umursamadan gün ışığıyla çoğalmaya devam edeceğim.
Evet evet sözüm sana, bakınma sağa sola.
Senden bahsediyorum karanlıklar prensi, virane şehirlerin sahibi, en kuytu köşelerin tek varisi…
sana inat çoğalacağım içimde.
Ve senin haberin bile olmadan varolmaya devam edeceğim hem de daha da artarak.
Biliyor musun neyi anladım?
Seni yok eden şeyin beni yaşattığını.
Zıt iki kutbun savaşıydı yaşadığımız.
Sana söylüyorum dedim ya.
Yok oluşunu büyük bir varoluşla izleyeceğim.
Belki üzüleceğim ne dersin?
Ama belki de…?
Artık git bile demeyeceğim sana…
ne varlığın var benliğimde ne de yokluğun.
Tek mirasın bana varoluşum olacak, her yeni günle daha da güçlenen.
Savaşımız sona erdi.
Ben açık denizde savaşırken tatlı rüzgara razı bedenin hiç bilmeyecek hem can yakan hem de ruhumu okşayan o hırçın dalgaların sonsuz gücünü.
Ve sana son sözüm BEKLE BENİ GELMEYECEĞİM…