- 2328 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Merhamet
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
… Bağışlayan bir Rabb(iniz var)." (Sebe Suresi, 15)
Yüce Rabbimiz çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Sonsuz ve mükemmel akla, sonsuz ve mükemmel merhamete sahip olandır. Merhameti, görünen ve görünmeyen her şeyde tecelli eder. Rahmeti her şeyi kuşatır, sınırsızdır, ezelidir, ebedidir. Kâinattaki yaratılış mucizelerinden bedenimizdeki detaylara, hava, su ve tohuma, çiçeklere, böceklere kadar her yerde Allah’ın rahmetini görebiliriz.
Hayat kaynağımız olan suyun akışkanlığının yüksek olması Rabb’imizin merhametindendir. Böylece vücudumuzdaki hücrelere oksijen, besin, enerji, hormon gibi yaşam için gerekli maddeleri taşıyan kan, kılcal damarlar içinde bile kolaylıkla taşınır.
Havadaki oksijen oranının %21 olması Rabb’imizin merhametindendir... Daha az olsaydı canlılar nefes almalarına rağmen boğularak ölürlerdi. Eğer % 21’den fazla olsaydı en ufak kıvılcımda dünya ateş topuna dönerdi.
Tahta parçası görünümündeki tohumun içine ait olduğu canlının bütün özelliklerini kapsayan bilgileri kodlamış olması, Rabb’imizin merhametindendir. Allah, toprağa atılan o cansız tohumları Falik ismiyle yarar, canlandırır ve kusursuz güzellikleri, yararlı meyveleri, sebzeleri nimet olarak bahşeder.
Bediüzzaman, kainattaki tüm nimetlerin veriliş gerekçesinin, Allah’ın, yarattıklarına olan şefkat ve merhameti olduğunu söyler. O halde Allah’ın isimlerinin kâinattaki tecellilerinin arka plânında rahmet, şefkat ve merhamet bulunur. Şöyle der Bediüzzaman;
"Şu hadsiz kâinatı şenlendiren, bilmüşahede(gözle görünen), rahmettir. Ve bu karanlıklı mevcudatı ışıklandıran, bilbedâhe(açıkça), yine rahmettir. Ve bu hadsiz ihtiyacat içinde yuvarlanan mahlûkatı terbiye eden, bilbedâhe, yine rahmettir. Ve, bir ağacın bütün heyetiyle(yapısıyla) meyvesine müteveccih (yönelen) olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muavenetine(yardımına) koşturan, bilbedâhe, rahmettir. Ve bu hadsiz fezayı ve boş ve hâli âlemi dolduran, nurlandıran ve şenlendiren, bilmüşahede, rahmettir. Ve bu fâni insanı ebede namzet eden ve ezelî ve ebedî bir Zâta muhatap ve dost yapan, bilbedâhe, rahmettir."
Tüm kâinat Allah’ın merhametiyle rahmete kavuşur, hayat bulur, aydınlığa çıkar, şenlenir. Allah Falik ismiyle karanlığı yarar, Rezzak ismiyle yarattıklarını rızıklandırır, Hafız ismiyle korur gözetir, Muhyi ismiyle can bağışlar, sağlık verir, diriltir, yaşatır, Mucib ismiyle Kendisine yalvaranların isteklerini verir, icabet eder, Müheymin ismiyle kullarını gözetir ve korur, Mutahhir ismiyle kullarını şirkten, kötülükten, manevi kirlerden temizler, Müyessir ismiyle hayırda ve şerde kulunun yolunu kolaylaştırır, dinde kolaylık verir, hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemez, Müzekki ismiyle her kusur ve ayıptan kullarını temize çıkarar, Nur ismiyle Alemleri nurlandırır, istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdırır, Selâm ismiyle her türlü tehlikelerden kullarını selamete çıkarır, Şafi ismiyle şifa verir, Şekûr ismiyle Kendi rızası için yapılan iyi işlere daha güzeliyle karşılık verir, Tevvab ismiyle tevbeleri kabul edip günahları bağışlar.
O Mevlâdır; müminlerin dostudur, onlara hayır yolları açan ve onları muvaffak kılandır. Vedûd’dur; iyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdirendir. Vehhab’dır; bağışı çok olan, karşılıksız armağan edendir. Vekîl’dir; işlerini Kendisine bırakanların işini düzeltip, onların yapabileceğinden daha iyisini temin eder. O Zulcelal-i Ve’l İkram’dır; hem büyüklük sahibi hem kerem ve ikram sahibi olandır. O merhamet edendir, verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedi nimetler vermek suretiyle mükâfatlandıran, ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır, rahmet ve irade buyuran, sevdiğini sevmediğini ayırt etmeyerek sayısız nimetlere kavuşturandır; O Rahman’dır, Rahim’dir.
Merhamet, dünya hayatında sevgiyi devam ettiren önemli güçtür. Allah bizi sevgiyi, şefkati, merhameti yaşamamız için gönderiyor, dünya hayatında eğitiyor. Nefretle, kinle cennete kavuşamaz insan. Burada dostluğu, sevgiyi öğreneceğiz, aşkı, bağışlayıcı olmayı, hoşgörüyü, doğruluğu, sadakati, dürüstlüğü, merhameti öğreneceğiz. Bunların, Allah’ın bahşettiği nimetler olduğunun bilincinde olacağız. Bundan zevk duyacağız, heyecan duyacağız. Cennete hazır olacağız ki Cennet zaten bu duyguların yaşandığı son duraktır. Oradaki her güzelliğin sebebi-Allah’ın dilemesiyle-dünya hayatımızda yapıp-ettiklerimizin güzel karşılığı olacak. Oradaki sevilme sebebi asıl bu olacak.
"Allah, kullarına karşı şefkatli olandır". İnsan Rabbine ne kadar yakın olursa, O’nun isimleri de üzerinde o kadar tecelli eder. İnananların şefkat ve merhameti Allah’ın merhametinin bir tecellisi olduğundan O’nun hoşnutluğunu gözeten bir merhamettir. Allah, Kendisine yakın olmayı içten arzulayan, azameti karşısında tevazu gösteren, itaat eden, şefkat ve merhamet sahibi kulunu izzetiyle korur, kendisi için karanlıkta bir nur, cehalette ilim yaratır.
"... Çünkü O, onlara (karşı) çok şefkatlidir, çok esirgeyicidir." (Tevbe Suresi, 117)
"... O merhametlilerin (en) merhametlisidir." (Yusuf Suresi, 92)
YORUMLAR
http://www.kastamonur.com/merhamet-fuat-turker/
Güne gelen ve polemiklere neden olan bu yazı da Fuat Türker'e ait görünüyor.
Herhangi bir yafta yakıştırmaktansa, sizin Fuat Türker olup olmadığınızı öğrenmek istiyorum. Yoksa insanlar, haklı olarak, sizin bir emek hırsızı, kendilerinin ise kandırılmış olduğunu düşünebilirler.
lacivertiğnedenlik
chaotica
Elif Nisa
Elif hanımın bu yazıyı iyi niyetle kaleme alındığından hiç şüphem yok. Gayet güzel de yazılmış bir yazı.
Bunu okumaktan mutlu olan belirli bir okuyucu kitlesi vardır ille ki.
Sayfadaki yorumunda ne niyetle yazdığını gayet güzel açıklamış kendisi.
"Allah rızası için" diyor özetle.
.
Burada sorgulanacak, Elif hanım değil yani... Dini bir yazıyı edebi bir yazı olarak güne getirmiş olan Edebiyat Sitesinin Seçici kuruluna sormak gerekiyor nedir kriterleriniz diye... Eğer bu yorumları okuyorlarsa kendilerinden bir açıklama görmek iyi olurdu.
Teşekkürler,
Haklısınız bu yazıda ne var ki !Edebiyatın tanımını bilmesek Amen ! diyebilirdik. Lakin yazıyı yazan değil suçlu , yazıyı güne getiren suçlu.
İsteyen istediğini yazabilir burada ,bu beni asla ilgilendirmez. Ama bu edebiyattır diye bir edebiyat sitesinde benim önüme konursa tabi tepki veririm. Eğer tepkisiz kalınırsa böyle yazıların edebiyat olduğu yutturulur.
Size soruyorum Aynur Hanım , Ne anladınız edebiyat anlamında bu yazıdan? Sizi hangi hayal dünyasına götürdü ve size ne düşündürdü? Kaç edebi çöküşü ya da çıkışı yaşattı? Herkesin bildiği ya da herkesin bilmek zorunda olmadığı neyi kattı size?
Unutmayın din, dinler edebiyat değildir. İnananlar olabilir ,inanmayanlar da olabilir... Edebiyat dünyanın ortak malıdır. Dinler ortak mal değildir. Öyle olsaydı başta edebiyat olmak üzere bir çok yıkım dinler tarafından bir kesime baskı unsuru olarak kullanılmazdı.
Kimin ne yazdığı umurumda değil. Lakin yine söylüyorum, din edebiyat değildir... Herkesin dini kendine.Burada Ateislerde, Hiristiyanlarda,Musevilerde, olabilir. Her dinden insanlarda olabilir. Bir dinin üstünlüğünü başka bir dine karşı savunursanız o yer burası değildir.
Burası Edebiyat Sitesi ....Yarın Hiristiyanlığı öven bir yazı karşınıza edebiyat diye konulur seçilirse ne düşünürsünüz?
Sorgulamazsanız BirGün sürekli sorgulanırsınız....
Aynur Engindeniz
yorumlardaki tepkiyi görünce bir kaç kez okudum yazıyı. benim göremediğim bir şey mi var diye.
yazarı tanımam, yazdıkları da umrumda değil. ama yorumlarda gösterilen tepkiye anlam veremedim.
birincisi, burada puanlama üzerine çalışan bir seçki kurulu var. eğer buna karşı çıkıyorsanız, demokratik her türlü seçme seçilmeye de karşısınız demektir.
ikincisi, sitede tonla iktidar, muhalefet ve terör tetikçisi mevcutken, bu kadar tepki bu yazıya gereksiz.(bence)
herkesin bildiği Voltaire'in sözünü hatırlatayım tekrar isterseniz "Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım"
Elif Hanım, burada edebiyat arayanlar siyasi yazılarda cirit atarlar,
Anlattıklarını beğenmeyenler f.nietszche'den örnekler alıntılar hatta çalıntılar yapıldığında alkışlarlar, Said Nursi örnek olamaz, o bir düşünür değildir. Çünkü doğu insanıdır.
Burada dini sorgulayan yazılar da güne seçildi, iyi de oldu. Kimse bunu yadırgamadı. Dini öven bir yazı seçilince neden yorumlar bu kadar sertleşti. Size hitap etmiyorsa okumazsınız, burun kıvırıp geçersiniz. Edebiyat sitesini hizaya getirme kisvesiyle insanların inançlarına veryansın etmek de ne demek! Edebiyat sitesinde çok da serbest; haddinden fazla serbest siyaset yapabiliyorsunuz. Üstelik parti adı vererek.
Ne var yukarıdaki yazıda. Hemen herkesin bildiği şeyleri yazar sade bir dilde tekrar etmiş. Anlaşılır olmasını istemiş. Elbette onun da hitap ettiği bir kitle var. Yazdıkları ister edebiyat olsun ister başka bir şey, içinde ayrıştırıcı, memleketi kötüye götürücü, geriye itici, insanı küçültücü, insanı değerleri incitici, gurur kırıcı, ırkçı vb. tek bir cümle var mı? Neye göre bu yazı gerici ve edebiyat dışı?
Bir seçki üzerinden sitenin itibarını sorgulamaya kadar gelmişiz. Sizi bu kadar kızdıran ne ki? Hakikaten şaşkınım.
Elif Nisa
Aynur Engindeniz
Sevgiler saygılar Elif Hanım.
CaNMaYBuLL
Haklısınız bu yazıda ne var ki !Edebiyatın tanımını bilmesek Amen ! diyebilirdik. Lakin yazıyı yazan değil suçlu , yazıyı güne getiren suçlu.
İsteyen istediğini yazabilir burada ,bu beni asla ilgilendirmez. Ama bu edebiyattır diye bir edebiyat sitesinde benim önüme konursa tabi tepki veririm. Eğer tepkisiz kalınırsa böyle yazıların edebiyat olduğu yutturulur.
Size soruyorum Aynur Hanım , Ne anladınız edebiyat anlamında bu yazıdan? Sizi hangi hayal dünyasına götürdü ve size ne düşündürdü? Kaç edebi çöküşü ya da çıkışı yaşattı? Herkesin bildiği ya da herkesin bilmek zorunda olmadığı neyi kattı size?
Unutmayın din, dinler edebiyat değildir. İnananlar olabilir ,inanmayanlar da olabilir... Edebiyat dünyanın ortak malıdır. Dinler ortak mal değildir. Öyle olsaydı başta edebiyat olmak üzere bir çok yıkım dinler tarafından bir kesime baskı unsuru olarak kullanılmazdı.
Kimin ne yazdığı umurumda değil. Lakin yine söylüyorum, din edebiyat değildir... Herkesin dini kendine.Burada Ateislerde, Hiristiyanlarda,Musevilerde, olabilir. Her dinden insanlarda olabilir. Bir dinin üstünlüğünü başka bir dine karşı savunursanız o yer burası değildir.
Burası Edebiyat Sitesi ....Yarın Hiristiyanlığı öven bir yazı karşınıza edebiyat diye konulur seçilirse ne düşünürsünüz?
Sorgulamazsanız BirGün sürekli sorgulanırsınız....
Aynur Engindeniz
Elif Hanımın edebi bir kaygısının olduğunu nereden çıkartıyorsunuz? Nitekim bunu kendi de ifade etmiş. Makaleler de edebi değildir ama burada yeri var mesela. Çok zamanım yok o yüzden detaylı cevap veremeyeceğim. Şu kadarını söyleyeyim; yarın hristiyanlığı öven bir yazı çıksa, benim inancıma hakaret etmediği sürece itirazım olmaz. Ha diyebilirsiniz ki hristiyanlığın övülmesi zaten senin inancına hakarettir. Bunu da başka bir platformda tartışabiliriz. Böyle bir durumda yazıyı görmezden gelirim. Dini yazıların (hangi dini anlatıyor olursa olsun) benim için sakıncası yok. Benim için kötü olan burada parti tartışmalarının yapılması, kalemine güvendiğim insanların da çok avam bir ağızla bu tartışmaların içinde olması...
Elif Hanım edebiyat yapmadı. Hayal ürünü bir şey söylemedi. Kurgulamadı. Edebiyatı siz yapın. Tekrar ediyorum bu yazıda insanı rencide edecek ya da sinirlendirecek hiçbir şey göremiyorum ben. Belki de seçkide olması vesilesiyle bu kadar tepki. Ama ama ama...
Neyse. Umarım sorularınıza cevap verebilmişimdir. Ama şunu söylemeden geçmeyeceğim: Bazı yazılara yaptığınız yorumlar yazının kendisinden bin kat daha güzelken, okuyanda hayranlık uyandırırken beğenmediğiniz yazılara bu kadar öteleyici yorum yapmanız beni şaşırtıyor. Üzgünüm. Saygılar.
Ben edebiyatçı değil, iktisatçıyım, doğru. Ancak öyle bir kaygım da yok. 10 yıldır her yazımı sanat için değil, ihtiyacı olan insanlara ulaşır umuduyla ve Allah'ın, "Rabbinin nimetini durmaksızın anlat" emri gereği ve yalnızca O'nun rızası için yazıyorum. Güne gelip gelmemesi ise beni hiç ilgilendirmiyor. İhtiyacı olana yine Allah onu ulaştıracaktır...
Onlarca yazı arasından yazımı beğenip seçen değerli editör arkadaşlara teşekkür ederim :) Saygılar.
Dipnot: Çabasının Kur'an'daki İslam'ın güzelliklerini anlatmak ve mücadelesinin de İslam'ı karanlık kafalarıyla yorumlayan yobaz zihniyetle olan birinin 'yobaz' olarak suçlanmasını ise tirajikomik bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Gidip atomu parçalamaya karar verdim :))
Elif Abla tarafından 10/20/2015 2:18:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu yazıyı güne seçen anlayışı kınıyorum.
Edebiyat adına , anlatım ve öğreti adına sıfırın altında bir yazı.
Edebiyat sitelerinde kaliteli yazılar ve şiirler görmek insanlarımızın hakkıdır. Oysa malesef, ilk okuma düzeyini henüz aşamamış sözde ''bilge''lerin ; bıkıp usanmaksızın dünya hayatındaki her şeyi Allahın
merhametine bağlamaya yönelik güzellemeleriyle toplumların ileri gitmeleri, ilim , irfan ve çağdaşlaşmada
mesafe kat etmeleri de imkansız hale getirilmeye çalışılıyor sanki.
doğuştan sakatlıklar
doğuştan fakirlik acizlik , yoksulluk coğrafyalarında doğuşlar
bol miktarda hırsızlar, sahtekarlar, vicdansız katiller eliyle yoksullaşan , soyulan, başları kesilen insanlar,
iç savaşların ateşine atılan ülkelerin, vatanında yaşayamaz hale, mülteci konumuna düşen aç insanları
ve sahillere vuran bu gariban insanların ölü çocukları ...
Yaradanın merhameti, karın doyuruyor mu ?
Dünyada her yıl kaç milyon çocuk genç yaşlı, açlıktan ve yetersiz beslenmekten dolayı
ölüp gidiyor ?
Pislik, çirkef yaradılmışların kötülüklerinden , mazlumlar, mağdurlar korunuyor mu ? Yok efendim daha oralara gelememişler.
Bu siteyi , bir cemaat, bir tarikat tekkesine dönüştürmek isteyen '' yoz '' lara son sözüm , siz, bir şiir ve edebiyat sitesi değil bir tekke ya da zaviye , ya da bir cemaat kurarak bu dini doymayan iştahlarınızı orada
yeni müridler yetiştirerek yürütünüz. Şiir, edebiyat sitelerinde de , böyle kalitesiz, anlamsız, geri, yoz, yobaz türde yazı ve yazarları güne seçerek sitenin '' varsa '' itibarını yerlerde süründürmeyiniz...
Mert YİĞİTCAN tarafından 10/20/2015 10:08:30 AM zamanında düzenlenmiştir.