- 1446 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bisiklet
Ondört onbeş yaşlarındaydım. Arkadaşlarım bisikletleri ile gezerken bende onların bisikletlerin arkalığında onlarla beraber gezerdim.
Benim de bir bisikletimin olmasını çok istiyordum.
Bir gün akşam yemeğinde bunu anne ve babama açtım. Bir müddet sesszlikten sonra annem " Tamam , anlaşalım alalım ama tek şartla bisikletin taksitlerini sen ödeyeceksin." "Nasıl?" "Aldığın haftalıkla!." "Haftada 25 tl ile mi?" "Hele yarın gidip bir bakalım."
Öğlene doğru annem çalıştığım iş yerine geldi. Yan komşumuza bisiklet için gittik. "Hasan efendi, bu delikanlıya bir bisiklet alacağız ama taksitlerini kendi ödeyecek" dedi. Hasan amca " Tamam,hele siz beğenin.." dedi. Aldığımız bisiklet 700 tl idi. Ayda 75 tl taksitle ödeyecektim. Balon tekerlekli yeni biskletimi aldım ve dükkandan çıktım. Çalıştığım yere geldiğimizde " Hayırlı olsun!" dedi ustam. "Sağol usta!" dedim. Yeni bir bisiklet aldım diye çok seviniyordum ama aldığım 25 tl haftalıkla ayda 75tl taksit ödeyecektim. Koca ay elime 25tl harçlık kalıyordu.
Akşam evde bunu açtığımda annem" Sen haftalığını alıp bana getireceksin,bende sana harçlığını vereceğim" dedi.
Ailemin maddi durumu iyi sayılırdı. İkiside memurdular. Maaşları iyiydi. Dedemlerden kalan gayrimenkullerden de kira gelirlerimiz vardı. Ama ailemde bir kural vardı: zorunlu giderlerin dışında alacağını kendi kazandığıyla alması gerekiyordu. Aldığımızın kıymetini anca böyle bilirmişiz.
Ben haftalığımı aldığımda anneme veriyordum oda bana münasip bir miktar harçlık veriyordu.
Bir akşam aileme sabahları erken kalkıp dükkana gidinceye kadar simit satmak istediğimi söyledim. "Sen kendine güven" dedi annem. Ertesi sabah sabah ezanında kalkıp mahallemizin simit fırınına gittim. Fırının sahibi Zeki amca "hayrola?" Dedi " Bende sabahları simit satmak istiyorum" dedim. "Tamam evlat !. Sen de sıraya gir!" dedi. Sabah simit satmak isteyen benim gibiler evden getirdikleri bir tepsi ve bir örtüyle simit almak için sıralarını beklerlerdi. Tepsiye simitler dizilir bezde soğumasınlar diye simitlerin üzerine örtülürdü. Simitleri aldıkmı her satıcı bir tarafa dağılır. Yavaş yavaş gün ağarmaya başlardı . Sokak sokak dolaşır " Taze,taze..gevrek,gevrek..çıtır,çıtır sabah simidi,simiiiiitçiiiiii!" diye bağırarak satardım. İlk gün işe gidinceye kadar 100 simit sattım. Simitlerin parasını fırıncı Zeki amcaya verince banada harçlık kalmıştı. Artık çoğu sabahları erken kalkıyordum ve simit satıyordum. Pazar günleri ise daha çok simit satıyordum. Böylece bisikletimin taksitlerini aileme yük olmadan ödedim.
Ailem haklıydı,hemde yerden göğe kadar haklıydılar.
O bisiklete gözüm gibi baktım. Oğlum askere giderken yıllar önce simit satarak ve başka işte çalışarak aldığım bisikleti 200 tl ye rızamı alarak sattı.
Aileme baştan çok kızmıştım ama yıllar sonra onların ne adar haklı olduklarını anlamıştım.
Bana öyle bir ders vermişlerdi ki,bu dersi bende çocuklarıma verecektim. Verdimde..
Bu gün ben ve çocuklarım hayatta çok iyi durumda isek bunu ailemin bana verdiği hayat derslerine borçluyuz.
Mustafa Arif Razgartlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.