BAŞLANGIÇTIR BAZEN NOKTALAR...
Bir insanın varlığı ya da yokluğu da korku veriyorsa ne yapmalı? Kimsesizliğin şehrinde mi yaşamalı, gitmeli mi aynı havayı paylaştığı gökyüzünden? Kendinden kaçabilir mi insan? Peki ya yüreğini çivilemişse yüreğine, kendinden gitse ondan gidebilir mi ki, o hep seninleyken?..
Gitmesini istediğin kişi kalmasını istediğin olur.Susmasını söylediğin kişi aslında saatlerce konuşsa dinleyebileceğin...Geçmişinde kalmasını istediğindir aslında geleceğinde yaşamayı ümit ettiğin... Bazen nokta koyarsın ya da koyduğunu sanarsın. Kimilerine göre başlangıç kimilerine göre son olan noktalardan sonra başlar sil baştanlar...
Kim bilir kaç yüreğe dokunup iz bırakmıştır o sözler. Ne hayatları birleştirip ne hayatların kopmasına sebep olmuştur, birbirinden... Ne adımlara merdiven, ne romanlara hikaye olmuştur? Ya da en acı veren gerçekler denilmiştir hayat sahnelerinde...
Sanki ilk kez okuyormuşum gibi, sanki bu sözler kalbime ilk kez dokunuyormuş gibi, tıpkı ilk günkü gibi... Kıpırtı diyemem buna, heyecan diyemem, sönük kalır, yetersiz kalır. Bir adın içine de sıkıştırmak için neden yorayım ki kelimelerimi?
SEN...
Görüyorsun biliyorum, biliyorum duyuyorsun. Öyleyse bu satırlar sana armağanım olsun.
Gönlümün kalemiyle döküyorum içimdekileri satırlara. . Kelimelerimi yüreğinde hisset, kalemim ruhunu okşasın.
YENİ BİR HAYAT diye diye yeni sahnelere adım attığımı sanarak , hep aynı yerde dönüp dönüp durmuşum meğer. Kendimden habersiz gitmeye çalışmışım kendimden. Toslamışışm duvarlara, tökezlemişim, düşmüş, farketmemişim. Ya da farketmek istememişim.Yepyeni bir yolda yürüdüğümü sanarken geçmişin taşlarına takılıp kalmışım.
Nokta koyduğum yollar...
Bazı noktalar sonrası büyük harflerle başlasın diye konulur... Ellerini götür kalbine, kalbinde hisset o noktayı, hani o sonrasının kocaman başlayacağına inandığımız... Ve haykır tüm gücünle:
’’SİL BAŞTAN BAŞLAMAK GEREK BAZEN HAYATI SIFIRLAMAK, SİL BAŞTAN SEVMEK GEREK BAZEN HER ŞEYİ UNUTMAK.’’