- 495 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Güç 5
Kişiler yavaş yavaş kendi parça kalıp bilgilerinin bağıntılarını birleştirecektiler. Parçaların birbiri ile olan iletime bağlarını kurup, aksamların eşgüdüm dediğimiz koordinasyonlarını kuracakdılar. Bu koordine ile bütünlüğün dinamikleşmesi sağlanacaktı. Öznellik şahlanacaktı. Öznellik; İleride pusu atma denen durumuyla, bizlerin zekâ düzeylerimiz olmasıyla, ortaya çıkacaktılar.
Dini ve imani argümanların, genel duruma götürülmesi; ya da genel durumdan kimi çıkarımları yapılan anlam ilişkilerinin; dini imanı özel durumlara doğru getirilmesi işi, sosyal sürecin işleyişi ve doğanın işleyiş diyalektiğinin içindedirler. Yani geri beslenin yasası, kendisini ileri süreçler içinde bile genel ya da özel bağıntı referans noktalarına göre ayarlatır. Süreç böylesi bir devinme sürecidirler.
Dini ve imani argümanlar da, her şey gibi kendi dışlarındaki bu öznel yasalara uymak zorundadırlar. Bu o sistemin doğru olduğu anlamına gelmez. Doğru işlediği anlamına gelir. Siz, işleyişi olan boşluk devinmesinin içini, bu devinmelere uygun oluşuyla dolduruyordunuz.
Boşluk devinmesiyle eşletilen anlayışınız; görece kontrollü oluşla gözlemsel, deneyselse ve bilimsel uygulamaysa; bu eşletme nesnel ve gelişmeci olmakla geliştirmelidir. Yok, eğer bir şimşek alanlı uzay zamanın, devim nitelikli boşluklu alanını siz; Hz. Ali’ni kamçı şaklatması anlayışı oluşla eşletirseniz; gerçekte olup sürüp giden bu alan ile bu öznel eşletmeyi yapar olmanız; merakınızı susturur. Bilmeyi, anlamayı ketletir olmakla, bu anlayış kendi sosyo toplumlarına durağanlaşan bir köreltme olacaktır.
Aynı devinme (otobüs) uzayı içinde olanlarınızla, aynı yasalara uyuyor olmanız; sizin hırsız ya da cahil olmadığınız anlamına gelmez. Düzelmeyeceğiniz ya da daha da sapmayacağınız anlamına gelmediği gibi. Bir alan içinde asıl karakter aktif olduğu gibi karakter, virüs uyuması gibi durum içinde de olabilir.
Gücün birleştiren ya da sentezleyen belirim olması kadar, dağıtan parçalayan yok eden bir belirim olmasıyla da gücün; çift yanlı bir yaptırım olması vardır. Kontrollü gücün canlı organizmalar üzerinde en büyük yaptırımı, toplaştıran, bir araya getiren ve süreci ortaklaştırsan ilişkiler yaptırımlı olmasıdır.
Gücün yansıdığı şey üzerinde bir reaksiyon, bir tepki oluşturması vardır. Bu enerjinin o şey üzerinde bir çevrimle, bir dirençle yansıma yapan dönüşmesidir. Organizmalardaki bu tepkinin kimi karşılıkları da, organizma içi süreçleri (organları) ortaklaştırmasıdır. Yani etkiye karşı olan tepki ve eğim, bilinçli ya da bilinçsiz olmakla, yan yana oluşları bir araya getirtir.
Tıpkı matematik bilmeyle, matematik bilmezliği; doktorlukla doktor olmazlığı; bilirlikle, bilmezlik olan cahilliği; sosyo-toplumların bir arada, yan yana tutmaları gibi. Bu tür ortaklaşmanın en büyük özelliği, ortaklaştıran iş bölüşümü ile olay ufkunu sıkıştırmalarıdır. Olay ufkunu daha parçalı bağıntı kılan süreç kendi ortamını girişme yapar olayların süreci haline getirmektedir.
Bu parçacılık üzerinde parçalı lığın kimi duruma bir engel ve kimi duruma bir iletime olması nedenle bir ya da birkaç yerde parça akış üzerinde akış yapamayan bir enerji; yine bir ya da birkaç parçalı yer içinde de kendi akışını yapabilecektirler.
Yani kayayı görünür ışık olarak geçemeyen ışıma enerjisi; yine aynı ışıma enerjisi biçimi nötrona oluşla kayayı da geçip akışını yapacaktır. Süreç nicelemesi ve sürecin kendi seçme ayıklaması böylesi parçalı durumları içinde olacaktır.
Parçalı durumlar bir arıza, bir firen etkisi olmasının yanında diğer durumuyla zamanı hızlandırıp akışı ivmelendirecektiler. Birine baba oluşla engeli firen olan durumunuz; aynı anda doktor oluşla bir başka olayın akışına kolaylık ve iletime olacaktır.
Olgulaşan olay ufku; her bir bağıntılı kesikli sürekli parça durumlarının üzerinde birçok yolla enerji akışları olmakla hızlanırken; her bir olayın birbirine az çok firen etkisi oluşlarıyla da akış, kendi süreç olaylarının yavaşlamasıdırlar da.
Ortaklaşmanın (şeriki olmanın) bir başka en önemli özelliği de; hızlı olan ama tiranı kişisel inisiyatiflere karşı oluşudur. Ortaklık bileşke ağırlık noktası olmakla, ortaklık inisiyatifi sürece göre kendi sürecini yavaş akıtır ama insiyatifi sürece göre daha kararlı, daha sağlam ve çok pekin olmasıyla ortaklaştıran sürece yön veren akışlın olmaktadır. Ki, sosyo toplumsa katılımcılığın en büyük kendine kendi desteği de sürecini ortaklaştırır olmasıdır. Gelişen, ileri akan, ileri akıtan süreç te, bu ortaklaştıran süreçlerdir.
Gücü kullanmada insiyatifi olan sosyo toplumsa süreçler; süreçlerine kendi inisiyatifi oluşlarına göre niceleyiş verdirip süreçten tümden koparlar. Çünkü bu niceleyişler sürecin nicelimi değildir. İnisiyatifi olanın nicel cimidirler. İnisiyatifi olan da sürecin kendisi değildir. Bu nedenle kopma, kaçınılmazdır.
Oysa ortaklaştıran süreçler niceleyişlerini bu ortaklarına göre yapmakla akış içinde olurlar. Bu akışın sağlatması ortaklaşanlarını, akışın güç merkezli alanına doğru daha sıkı çeken bir çevrime dönüştürür.
Ortaklık inisiyatiflisini sırf yaşlısına değil de yani deneyim sahibi oluşla bilgili olan yaşlılarının meclisine danışılması da; farklı kararlarla, farklı güçler birliğini ortaya koymanın karar ortaklığıdır. Ortaklık bir aczi yet olmayıp aksine güç olmanın kendisidir. Ortamın tek biçimli salınım olması nedenle totem alan da inisiyatifli bir mekanizmadır.
Unutmayın hücre ve vücudumuz; sosyal yapılar, toplumlar bu türden ortaklaşan yapılarıyla bugününe ve bu gelişme düzeyine gelebilmiştirler.
Ortaklaşan süreçler, toplumsal olan üretim ilişkisindeki gibi oluşup bir süre dağılan sonra yeniden ve tekrar yeniden ortaklaşan sentezler olabilir. Yine hidrojen, oksijen bileşimli ya da polimer bileşimli ortaklaşmalar gibi yepyeni özellik ve bağıntılı süreç durumların boyutu da olabilmektedirler. Yani ortaklaşanlar “birlikte güç doğar” kabili yaklaşımdırlar da. Ortaklaşmayla hem güce karşıdırlar. Hem kendileri de bir gücü oluşurlar.
Burada önemli olan her durumda, zamana tek yönlü akış yaptırmamaktır. Ya da, birçok yönlü akışlar birliği; bir düğüm noktasında entegre edilmekle, birlik olmalıdır. Yani süreç gelip geçici birlik ve gelip geçici çokluk belirimli yansımalarıyla kırınım noktalarında düğüm (birlik) ve saçılım (çoğul) verişleriyle süreçlin olmalıdırlar. Düğüm (parça) hem firen etkili, hem seçme ayıklamasıyla geçirgen etkilidirler.
Hızlılığı gerektiren acil durumlarda deneyimce tekil inisiyatifle düzenlenecek her bir durumlar ortaya konabileceği gibi her durumda da, tekil inisiyatife başvurulmamalıdır da. Bir otobüs sürücüsü kazalı karşılaşma anında inisiyatifi karar alabilecektir. Yolculuğa başlarken de yolculuğun seyri konusunda inisiyatifi olmayıp, genel kurallar dışındaki alanlarda yolcularla birlikte bir karar oluşturabilirler.
Tekli karar veren inisiyatifi konum durumlarda problemli (sorunlu) olan kişiler kendi ankesiye ve kişilik bozukluklarını sürece yansıtacaktırlar. Oysa gücün kullanımını ortaklaştıran süreç yarılmaları bu türden davranışları, tümden geçit vermemesinin kararlılığıdır. Ortaklaştırma bu nedenle sağduyudur. Biliyoruz ki doğanın ve olayların akışı, kesikli sürekli olmakla arızalı, yalpalı ve aksamalı akarlar.
Yani öznel anlayışla söyleyecek olursak, birinin dediğine; biri, başka diyecektir. İstikrar, denge, balans dediğimiz durum; denmesi gereken yerde denmemek değil; aksine denişse oluşacak bu kaotiklikte ki; bu kaotik frenli süreçlerin akış bileşkesindeki; düğüm noktalarında düzen alanlarını ortaya çıkışlarıyla bileşke birliklerdeki oluşan bu alan içinin güzellileridirler.
Apandisti olan bir duruma göre sağlıklı, pekin karar olan ortaklık (konsültasyon kararı); apandisti patlamış aynı durumun acilliği karşısındaki bu pekinlik yavaş işleyen, tartışan yapı olmasıyla, geciken durumları da ortaya koyar. Bu nedenle ortaklık işleyişi; her süreç gibi çift yönlü belirim verir. Uyum ve uyumsuzluk; birlik ve çokluk; birlikte giden ve birlikte kavranan süreçlerdir. Birbirinin varlık ve yokluk yüzleridirler. Biri varken diğeri yoktur (etkisizdir).
Ortaklaşma, farklı güç birliğinin bileşkesi; sürecin ağırlık noktasıdır. Ağırlık noktası tam bir ortalama olabileceği gibi ortalamanın gerisinde ya da ortalamanın çok üzerinde süreç salınımları yapabilen ağırlık merkezli bileşke kararları ortaya çıkarabilir. Ortalama ya da bileşke ağırlıklı merkezci sürecin kararı; sürecin öyle karar alması oluşla mantık edilirler.
Sarı renk olan salınımla, mavi renk olan radyasyon ışımalı salınımın bileşkesi; yeşil oluyorsa; bu iki frekans bileşim kararı; hemen hemen hep yeşil ışımayı veren olay ufku frekansında salınım yapmak olacaktır. Tabii ki tonları (skala genişliği) saklı (mahfuz) kalmak kaydıyla ve mavinin her duruma bire bir denk düşme olmayacağı bilincinin saklı tutulması kaydıyla bunlar böyledir.
Kısacası güç; parçalı akış olan evrensel çeşitlenme akışını, tekrar kendi parçalı akışlın oluşları üzerinde birleştiren ortaklaştırmalarıyla bambaşka olanak durumlarını ortaya koymaktadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.