- 1070 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KARADUT
hikayeyi duymuştum ,Tıpkı Leyla Mecnun ,hikayesindeki gibi Offff sanırım aşka yürek gerek Sevabıyla ,günahıyla
Sanırım bazen insan kabuğundan sıyrılmalı Hayatın tüm olumsuzluklarına ,yediğin gördüğün tüm darbelere karşı kalbinde insanlık duygularını daima yeşertmeli temiz tutmalı , mumdan az bile olsa yanan mutluluk ışığından haz almaya onunla hayata sarılmaya bazı duygular doğrultusunda kalp çarpıntısı yapacak yollara yerlere yelken açmaya cesareti olmalı insanın
Fakat yalnızlığımda bile terkedilmiş liman düşüyorsa sessizlik dökülüyor dudaklarımdan dalgalı denizlerin kıyısındaki terkedilmiş limandayım suskunum kabuğumu kıramıyor çıkamıyorum kendimi hapsetmiş ben kendimi esir etmişim inançsızlığımın mutsuzluğuna
Hülya
-
Konu : Bir hikaye ALINTI
Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı.Kızın adı Tispe,delikanlının ki,Piremus idi.Yan yana evlerde otururlardı;birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine aşıktılar.Aileleri bu aşka karşıydı.Ama onlar,bu derin sevgiden vazgeçemiyorlardı.Bir gece,gizlice ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verdiler.Tispe,ağaca Piremus’tan önce varmıştı.Uzaktan ağzından kanlar akan kocaman bir aslan gördü.Korktu;hemen yakınındaki bir mağaraya saklandı.Ama koşarken boynundaki eşarbı düşürmüştü.O sırada Piremus geldi.Kocaman aslan,birick sevgilisi Tispe’nin eşarbını parçalıyordu.Tispe’nin öldüğünü düşündü;onsuz yaşayamazdı.Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı.Cansız bedeni kanlar içinde yere düştü.Tispe korkusunu yendi;mağaradan çıktı.Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle karşı karşıya geldi.
Piremus’un cansız bedeni yerdeydi;elinde Tispe’nin düşürdüğü eşarbını tutuyordu.Piremus’un,kendisinin öldüğünü sanıp,canına kıydığını anladı.Bir an bile düşünmeden hançeri alıp göğsüne sapladı.Ölüm bile onları ayıramadı.Bedeni,Piremus’un vücudunun üzerine düştü.Ve Tanrı,o yüce aşkı ölümsüzleştirmek amacıyla,bu çiftin buluştuğu ağacı onlara adadı.Piremus’un kanı bu ağacın meyvelerine,Tispe’nin gözyaşlarını ise,ağacın yapraklarına verdi.
O günden beri,karadut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini(Piremus’un kan lekesini),dut ağacının yaprakları(Tispe’nin gözyaşları)temizler..
Bilirmisin,karadutun lekesi çıkmaz ama eline ağacın yapraklarını alıp,ovuşturursan,o lekenin çıktığını görürsün..
YORUMLAR
....Karadut lekesinin kalıcılığı gibi yüreğinizdeki insan ve yama sevgisinin de kalıcı olduğunu bildiğimi sanıyorum veya en azından öyle sanıyorum. Her insanın yaşamının bazı anlarında karamsarlıklar, yorgunluklar ve bezginlikler olabiliyor. Burada önemli olan şey bir de bardağın dolu olan kısmını görebilmektir k; herkesin bardağının tamamı boş değildir.
.....Anlatımınızdaki sadelik ve içtenlik okuyanları etkilemekte ve kendi yaşamlarını da gözden geçirme olanağı tanımaktadır. Kutluyor ve kaleminizin daim olmasını diliyorum.
....Selam ve saygılarımla kalın.
Kara dutun hikayesi ne olursa olsun.Siz kabuğuna sığmayan bir şiir yazarısınız. Kırın gönlünüzün zincirini kırın çemberi ayni daire içinde kalmayın.Umudunuz olsun yarınlara...İnanmak bir bakıma bir şeye başlamak
ve de başarmak demektir.Siz başarırsınız.
Anlamlı bir yazın .Derin içerikler var.Yüreğinize sağlık.