9/2/2001
Ben Ereğli Gazetesinde ’ ’Aydınlanma Ve Sorumluluk’adı altında makaleler yazıyorum.Bu ilk kitap fuarına katılışım;okyanusların dibine ilk dalışım.Böylesi güzelliklerin inanılmaz derinliği içinde ilk kez içimdeki filizin uç verdiğini duyumsayışım.
Yeni alfabetik bir öğrenci heyecanı içindeyim.Çevremde ’Aydınlanma’nın öncüleri var.Türkiye’nin Rönesans’larını tanımakla onur duydum.
Fransız Devrimi’ni gerçekleştirip’Aydınlanma’(Rönesans)Devriminin başlamasında başlamasında üç büyük düşünür olan:Voltaria-Monting-J.J.Rousso’ nın Türkiyedeki adı sizlersiniz.’Server Tanilli-İlhan Selçuk-Vedat Günyol..Sizlerin aydınlığınız bizleri ışıttıkça bağnazlığın karanlığı yurdumu alçaklara uğratamayacaktır..
Kütüphaneler benim açılmamı bekleyen yelkenlilerle dolu bir rıhtım;Kitaplar birer yelkenli oldu.Her seferinde yeni bir dünyayla tanışmak gibi bir şeydi okumak..
Birinde ’Cemil Meriç’in gözlerinin bütün ışığını doldurup okyanusa attığı şişeyi buldum.Birinde ’Bedrettin Cömert’in sabahlarını.Ve Şükran Kurdakul’un ’Toplumcu sosyalist olmaya mecbur değilsin,fakat insan olmaya mecbursun. ’Sözleriyle ayağa kalktım..Yine uyanmıştı çil gözlerim aydınlığa.Ben aydınlık tutkunu,uyandırmak istiyorum derin uykuya dalmışları. Uyuyamasınlar!!!Kalksınlar!!!Gardaaş!!!Şimdi uyuyacak vakit değil diyor ’Dağlarca saygılarımla..