GECE VE BEN
Her yeni güne Merhaba demek, umutla bakmak... Ve her sabah kendini aynı riyakar duyguyla avutmak. Bu avutmanın ömrü güneş batıp, gün geceye dönene, karanlığa yenik düşene kadar.
Ah! O geceler yok mu? Gündüzleri kaçtığım, saklandığım her ne varsa, gece tutup kolundan bana getiriyor. Ben de sanki mecburmuşum gibi, buruk bir hüzünle her gece misafir ediyorum onları. Onlar konuşuyor ben dinliyorum, onlar konuşuyor ben dinliyorum. Uykum geldi beni bekliyor diyorum, nafile! Halden anlayan olmuyor. Misafir falan dinlemiyorum, “gidin başımdan” deyip hepsini kovalıyorum, nafile! Nasıl bir yüzsüzlüktür bu anlamıyorum.
Her gece çay yudumlar gibi yudumluyorum, gündüzleri görmezden geldiklerimi. Biraz bilindik, biraz anlamsız bir efkar kaplıyor yüreğimi, gözlerimi. Yüreğimde hafiften bir sancı ve o sancı ki saatler ilerledikçe çekilmez bir hal alıyor. Gözlerim yağmur bulutu misali… Bazen sağanak sağanak yağıyor gecemin üzerine… Bazen yaz yağmuru, bazen gök gürültülü, bazen de…
Gün ışısa da kurtarsa beni diyorum. Güneş tüm sıcaklığıyla sarıp sarmalasa mesela… Ve sonunda zorlu bir mücadelenin ardından gündüzüme kavuşuyorum. Yine yüzümde riyakar bir gülümse, güne Merhaba diyorum. Merhaba derken bile gecenin tekrar gelecek olması hüznü kaplıyor yüreğimi… Korkuyorum!
Böyle nereye kadar gider be Gözüm? Ben artık gecemle barışmak istiyorum…
#AsiArmes
YORUMLAR
İnsanın yüreği, zihni yüklü olduğu zaman geceler daha bir karanlık oluyor.
O iç hesaplaşmalar da ister istemez yapılıyor. Bazen sonuca ulaştırıyor
insanı, bazen de daha bir bunaltıyor.
Ama sonunda gece nasılsa bitiyor ve gün ışığına kavuşuyor insan.
Keşke sorunlar da ışığı görünce bir bir sönse. Ne güzel olurdu...
Sevgiler,
Billur T. Phelps tarafından 10/14/2015 2:02:47 PM zamanında düzenlenmiştir.