TOPRAĞA SARILIP UYUMAK İSTEDİM…

• 13 Ekim 2015 Salı 09:21:06

Beni benden alan gurbet
Bir parça ekmeği bulurum elbet
Memleketime dönünce biter hasret
Toprağa sarılıp uyumak istedim

Kargaşa gürültü nedense yoruyordu. Sabah gün ışığı vururken yüzüme sıcak sıcak, rüzgârın nefesiyle yeniden gurbet yolunda aş diye kâh dar kâh geniş caddelerde ilerlerken türlü türlü insan yüzleri yine telaşta. Bu telaş gün batımına kadar devam edecek telaştı. Karınca gibi yuvasında çıkıp, arı gibi kovanından uçup emeğin ekmeğin telaşıydı sabır sınavı dar zamanda.

Çocukluk günlerimde soluduğum köy havası yürürken aklıma geldi. Sabah ezan sesiyle doğrulurdu ölü bedenler, ala uykuyu pınardan dolan suyun soğuğu kolayca açtırırdı. Dirilen vucüd namaz görevini ifa ettikten sonra ocakta bekleyen odunu tutuşturur. Un ufak yere dökülmesin diye uzunca savan serilir. Oklava gezinir hamur üstünde kızgın saç üçayaklı demir üzerinde, atılır yufka bazlama kızarınca, sağılan ineğin sütü deri tulumda çalkalanır. Yayık üzerinde bekleyen mis kokulu tereyağı sürüp ısırırsın nazikçe bazlamayı, damakta ayrı bir tat kalır.

Ağıl, ahırdan salınır koyun keçi inek, aynı yolu takipteler başı sağa sola çevirmeden, meraya ulaşınca ota uzanan kafalar yayılırlar doya doya, çam gölgesine uzanıp kuş sesi doğanın oksijenli nefesi çektikçe ciğerime bir daha gençleşir bünye,

Şehirde mümkün mü bu duyguyu tatmak?.. olsa olsa rüyada olur. Egzoz dumanı fabrika bacasında çıkan karbondioksit cabası zehri zihni kemirir illetten illete bedeni süründürür. Dat dit korna sesi çekilir mi şehrin çilesi?..

Dağ bayır koşacağım çimene sere serpe uzanıp, bahçede taze meyve hırt hır diye yiyince keyifli duyguyla varacağım pınarın gözüne içeceğim abı hayat can suyunu yeniden bir daha suya kesilen bedenim yorulur haliyle ve hep özlemim uzandığım toprağa sıkı sıkı sarılacağım sarılıp uyumak uyanmamacasına uyumak kara toprağın bağrında gurbetten uzak memleketimde.

Ahmet Faruk Güvenç
19:32_30.05.2010