ÇOCUK EDEBİYATINDA İDEOLOJİ
Çocuk Edebiyatında ideoloji olması gerekir mi sorusuna , bazı kavramları açıklayarak başlayalım.
İdeoloji, nesnel olmayan, belli bir sınıfa veya kalıba ait inanç ve düşünce sistemidir. Daha kısa tanımıyla benimsenmiş bir dünya görüşüdür.
Edebiyat duygu ve düşüncelerin yazılı ve sözlü ortama aktarılmasına denir. Edebiyat ’edeb’ kökünden gelmektedir. Yani edebiyata aynı zamanda sınırları belirlenmiş eserler topluluğu da diyebiliriz.
Çocuk 0-18 yaş arasındaki olgunlaşmamış insana denir.
Çocuk edebiyatını ele alacak olursak, şöyle bir tanım yapmak yerinde olacaktır: Çocuk edebiyatı, yetişkin eserlerden ayrı olarak, edebiyatın çocukların seviyesine indirgenmiş halidir.
Çocuk edebiyatı 18. yy. da Aydınlanma Çağı ile birlikte çocuğun keşfedilmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Temeli, insana, bilime önem veren Rönesans döneminde atılmıştır. Özgür düşüncenin ön plana çıktığı, yenilerle eskilerin çatıştığı, geleneksel ve modern yaklaşımların yarıştığı bu dönemde çocuk edebiyatı ideolojilerin merkezine yerleşir.
Peki çocuk edebiyatında ideolojiye yer verilmeli midir? Soruya geniş çerçeveden bakarak cevaba ulaşabiliriz. 3 yaşında bir çocuğunuzun olduğunu düşünün. Tam da zihin gelişiminin en hızlı olduğu bir dönem. Böyle bir çocuğa hiç bir ideoloji aşılamadığınızı ve beraberinde şu anki teknolojik çağı düşünün. Bu yaştaki bir çocuk izlediği filmlerden, dizilerden, Türkçeye uyarlanmış çizgi filmlerden haberdardır. Günümüzde çizgi filmlerin dahi uygunsuz söz veya görüntülerine şahit oluyoruz. Diziler ve filmler ise ayrı bir dert. Her film veya dizide mutlaka bir öpüşme sahnesi, hakaret, küfür, başını alıp giden özgürlük, bağımsız ilişkiler var.
İster örtük ister açık olsun hemen hemen her yerde ideolojik mesajlara rastlarız. Tıpkı yetişkin eser veren yazarlar gibi çocuk kitabı yazarları da eserlerinde kahramanlar, örnek olay, duygusal veya mantıksal tepkiler, neyin doğru veya yanlış olduğunu belirten kıssalarda kendi görüş ve düşüncelerini yansıtırlar. Böylece kitaplar yazarların kişisel ideolojilerini temsil etmiş olur. Amaç topluma iyi veya kötü bir şeyler aşılamaktır.
Sonuç olarak çocuk edebiyatı eserleri, çocuğa belli başlı davranış kalıplarını öğretmek; iyilik, dürüstlük, arkadaşlık, yardımseverlik gibi evrensel değerleri kazandırmak; çocuğun toplumsallaşmasına katkıda bulunmak amacıyla yazılmış eserlerdir. Dolayısıyla çocuk edebiyatında ideolojiye rastlamamak mümkün değildir. Belli başlı kalıplar çerçevesinde doğru ideolojilere yer vermek, yetişecek olan neslin yürümesi gereken yolu gösterir. Edebiyat ve ideoloji birbirinden ayrılamayacağı için çocuğa, belli bir yaş grubuna geldiğinde bir takım ideolojileri benimsetmek gerekir. Aksi takdirde çocuğunuz kendi ülkesinde, başka bir ülkenin vatandaşı olarak yetişir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.