- 694 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DUAM NİÇİN KABUL EDİLMİYOR
-Dualarımız niçin kabul olmuyor?
-Etmiyorsunda ondan…
-Nasıl etmiyorum. Hergün, 100 defa tevhit, 100 defa estağfurullah, çekiyorum hatta zikirmatikte aldım daha ne.
-Sen duayı kime ediyorsun?
-Allahaa
-O zaman O nasıl isterse öyle etmen gerekmez mi?
Lâ ilâhe illâllahın anlamını ve ama bunun açılımını, açılımın da gereğini biliyormusun?
-Yani biliyorum da şey, sende çok uzattın, açılım, açılımın gereği filan. Dua işte…
-Bu kadar basit öylemi. Amaa hastane kapılarında aylarca dolaşabiliyorsun, gerekirse doktorlara yalvarıp yakarıyorsun. Yıllarca üniversite okuyorsun, ehliyet almak için kurslara gidiyorsun, ama iş duaya gelince isteyelim verirse versin diyorsun. Nerdeyse diyeceksin ki vermezsede kendi bilir, kimseye eyvallahım yok..
-Abarttın ama o kadarda değil.
-Evet abarttım ama bu işi ciddiye al diye. En büyük ciddiyetsizlik te, kavramların içini boşaltarak,içeriksiz herşeyi kâr hesabıyla yapan bir zihniyet . Kazan kazan daima kazan, bu kapitalist batı kültürünün hediyesi bize. Sadece kelimelerin sözlük anlamlarıyla sığ, derinliksiz bir mantık.
Oysa Allah diyor ki “ kestiğiniz kurbanların ne etleri ne kanları Allaha ulaşır ancak takvanız ulaşır. yani o andaki aşkınız, Allahın rızasını kazanma heyecanınız, O’nunla duygusal ilişkiniz. Oysa kurban da moda haline geldi. Şuna çok pay buna az pay tartışması…
İşte zihinsel yapımızın farkı tamda burada. Batı kültürü laboratuara sokamadığı her şeyi görmezden gelir. Takvada bunlardan biridir. Üçyüzyıldır teşnesi olduğumuz bu kültür herşeyi maddiyata çevirdi. İrfanımızı, Arifliğimizi aldı elimizden. Arifliğin tanımı entellektüelin karşılığı. Zaten bizim olanı bize satıyor. Ama çakmasını tabiki…
İşte diğer ibadetler; zikirler ve dua içinde geçerli bu kural. Nasıl ki kurban Allahla iletişim için bir araçsa dualarda kullandığımız sözlerde araç. Hatta namaz dahi araç, hatta din dahi araç. Amaçsa Allahın rızası ve Onun hoşnutluğunu kazanmak. Zikirmatikle olacak iş değil.
-Tamam anladım. Şimdi nasıl dua etmeliyiz onu söyle.
-Ben din alimi değilim google amcaya sor şekille ilgili bilgileri edinirsin.
Ben sadece çok önemli bulduğum üç noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Birincisi dualarda duamızın kabul edileceğine kesin inanmak. Velevki o kabulü Allah ertelemiş olmasın. (yine bizim hayrımıza)
İkincisi toptancı bir tövbe yapmakla birlikte, günahını isimlendirerek tövbe etmek. Çünkü “Allahım günahlarımı affet” diyoruz; ama biri dese ki şu günahını mı dese tepki gösterip “o günahımıymış, hangi günahımmış, sen kendine bak gibi laflar duyarız.
Zaten genel dua etmemizin bir psikolojik temeli de günahlarımızla yüzleşmekten kaçmamızdan. Ama burda da şöyle bir terslik çıkmıyor mu; Günahlarımızı affet diyoruz yani yaptıklarımız içinde neler günahsa sen seç ve affet. Bu tarz beni rahatsız ediyor. Günahımızı kendimize itiraf edememek bir kibir hali değil mi?
Üçüncüsü duada kendi cümlelerimizi kullanmak. Evet peygamberimizin ve başkalarının cümleleriyle de edeceğiz ama illaki kendi cümlelerimizde olmalı diye düşünüyorum.
O insanlar cümlelerini öyle kurmuşlar, çünkü o anda hissettikleri, psikolojileri ve bilemediğimiz içsel istemleri öyle söyletmiş. Dua madem ki Allahla özel ilişki, herkesin cümlesi de farklı olmalı değilmi. Başkasının sevgilisine yazdığı mektubu nasıl sen kendi sevgiline yazıyorsun.
Tabiki kurandaki dua ayetleri bunun dışında, çünkü onlar genel. Ve onlarla mutlaka dua etmelisin. Yine içselleştirmen, hissetmen şartıyla hazırları da okuyabilirsin ama illaki kendi sözlerin. Çokta süslü sözler arama, zihnini O’na yöneltip boynu bükük hüzünlü halin bile duadır.
Dua emek ister. Dua bedel ister. Dua ’hal’ ister. Nasıl emek, nasıl bedel diye sorma.Ben sana onları söylersem sen şekillere takılırsın ve o hal’e ulaşamazsın. Dua içtenlik ister ki içtenliği yakalayamazsın. Önce kuruntularından, vesveselerinden sıyrıl. İçini boşalt; hırslarından, kinlerinden, nefretlerinden kurtul. En önemlisi de ’Tanrılığı’(!) bırak, kul olmaya karar ver ve Bezm-i elest de verdiğin sözü hatırla... Ve önce bunlar için dua et. El Gaffar kapısını çal. Önce dua için dua et. Sonra Kuran ve hadislerden bularak dua et. Bulduğun ayetlerdeki duaların anlamlarını da öğren ki ne dediğini bilesin, bilesin ki duan içtenlik ve bereket kazansın. Şükür ve hamdı unutma. Fatihayı da iyi belle ki onda bütün aradığını bulursun... Eğer ki bunları kavrar ve yaparsan,buna dahi şükret ki, Allah seni doğru yola kılavuzlandırdı. İnşallah...
……………………………..
Örnek olsun diye hissettiklerimden yaptığım kendi dualarımdan birkaçını buraya koyuyorum.
*Ya Rabbi,bana kötülük etmek isteyen, yahut kötülüğümü isteyen, yahut benim Senden dolayı sevmediğim kişilere hidayet kapılarını aç...Ya Rabbi, onları doğru yola kılavuzlandır ve diğer insanlara karşı emin kişiler eyle...Hasetten ve kinden onları arındır ve onlara gerçek sevgiyi senin sevgini taddır. Bunu kendimiz için de dileriz senden.Senin gücün her şeye yeter.
*Allahım dünyada nasıl bir yol tutturacağımı bilmiyorum. Allahım lütfen bana hayırlı ve senin rahmetini celbedecek işler tutmamı bana güçlü istekle ilham et. Allahım sensiz bir karar alabilmem olası değil, bekliyorum Kerem et.
Allahım dualarımda, zikirlerimde sürçmelerimi bağışla. Sen bizim içimizdekini de bilirsin...
*Rabbim bize kul olmanın bilincini, ibadetin sevincini yaşat.
*Yarabbi içimize yaşama sevincini ibadet sevinciyle birlikte ver. Ruhumuzun dengesini koru.
*Yarabbi kendimizi bulmayı engelleyen gıybet hastalığından bizi koru. Gıybeti deşarj olma aracı olarak kullanmamızı engelle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.