- 1186 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Hatıralar iz Bıraktı gönderilen maillerde
Sahil kasabasında deniz kenarındaki bir aile çay bahçesinde oturmuş çayımı yudumluyorum Dalgaların hışırtısında .Elimde Z.Livaneli’nin Serenad romanı .Gözlerim kitap sayfalarına dalmışken kulağıma ön masadaki birinin telefonla bir konuşması çarpıyor.Başımı okuduğum kitaptan kaldırıyor kulak misafiri oluyorum.Tel konuşması bittiğinde pardon diyorum bana yabancı olan fakat konuşmalarını dinlediğim adamın beni ilgilendiren bir konudaki benimde yardımcı olabileceğim tamda o sıralarda bizim işlede ilgili gündemimizde olan bir konu olmasından öte bana yabancı olmıyan konuda o yabancıya bilgi veriyorum .Vede cep telimden bir tanıdığımla konuşturuyorum yabancı adamı .Sonrasında isimlerimizi söyleyip tel numaralarımızı alıp veriyoruz gelişmesini istediğimiz birlikte gerçekleştirmeyi planladığımız iş çerçevesinde.En kısa zamanda İstanbul’da buluşmak üzere temennisiyle veda ediyor yabancı adam topu topuna bir 10 dakikalık konuşmalarımızın ardından vede bana bir kaç kitap ismi tavsiye ederekten okumam için . Sonrasında aradan geçen bir ay içinde bir sefer işle ilgili bir seferde bayramı mı tebrik eden mesajı geliyor, Yüzünü pek hatırlıyamadığım yabancının .İşte bu hikaye onun ,onun bana yolladığı maillerden bana kendi felsefesini anlatıp benden hem kendinle ilgili yazdığı yazılara yorum getirmemi isteyen hemde bir çok farklı konuda sorular sorup düşüncemi mutlak öğrenmek isteyip ısrarla değerlendirmemi bekliyen günlerce mail bombardımanına tutup iflah olmaz romantik ve duygusallığını kaleme alan hayatta kimselere güvenmediğim halde benim ön yargılarımı çürütürcesine bana dostluk gösteren maillerinde yazdıklarıyla bana öz güven aşılamaya çabalayan kendimi önemsememi hafifse mememi isteyen Dost Sözleri G.Gürman adına bilinilsede Hatıralar Ağladı şarkısını kendine ait olduğunu söyliyen içli duygusal söz yazarı (Dost ) bana yazdıkların senin kendini tanımlaman bana anlatımın olsada bende saklı kalması gereksede ALINTI olarak onları zaman zaman anlatacağım anlatacağım ki zaten ömrüm billah kimselere güvenmedim insanlarda daimi dostluğu ,vefayı insanlığı aradım Buldum mu işte senden sonra anladım ki artık ömrü billah bulamam vede seninle olduğu gibi kimseylede yazışmam Çünkü bana göre hep sahteymiş sen her ne kadar seneryo yazma Hülya ben dertlerimle boğuşuyorum desende evet benim seneryo yazmada üstüme yoktur 6tıncı hislerim doğrultusunda hiç yanılmadım vede diyorum ki OYUN BİTTİ
ALINTI
Bu dünyada kimseye eyvallahım yok..
Felsefem ise günümüzün gerçeklerine aykırı..Bana göre mutluluğu tasarlayamazsın.Varsa yaşarsın,yoksa bakarsın..
Aslında bir hyl, kırgınım..Kime olduğunu,neden olduğunu bilmeden..Belkide hayata..Belki kendime..Belkide zaman zaman dilimden düşmeyen keşkelerime..
Hyatta kaybettiklerimi,düşüşlerimi tecrübelerimle kamufle ettim.Hep sunu düşündüm:
"Gül sunan elde daima bir miktr gül kokusu kalır"
Kıvırmak kalçada şık duran bir eylemdir.Ruhum asla taşımadım.Kendi kendime hep şunu tekrarladım ve tekrarlarımı felsefe edindim:
Cesaret bazen seçtiklerin değil,vazgeçtklerindir.Bir kimsenin sana vereceği şeyden çok senin için nelerden vazgeçecekleri önemli.Sevgi kendisine özen göstermeyen yürekleri terkeder.Ve yükselen değerlerin yaklr altına alındığını gördükçede şu gerçek mıh gibi çakıldı kafama:
Hiç bir zaman hakettiğinden fazla vermeyeceksin..Unutma!Popo şaha kalkınca gurur yere düşermiş.
Cibilliyetsiz insanları ben hep perdesiz evlere benzetirim.Perdesiz ev ya satılıktır,ya da kiralık..Ve kendi kendime derim ki:
"Etrafınd kaç insan varmış,boşver..Yureğinde kaç insan kaldı sen ona bak!
Ve bu dünyada kimsenin yaşattığını yaşamadan ölmeyeceğine inandım.Çünkü hayat insanın kendine yolculuğudur.
İnsanın yaşanmışlıkları arttıkça derinliğide artıyor.Almaya bu kadar odaklanan insanlar başkalarına sevinç verebilirmi?
Oysa bütün iyilikler sevinçle başlar.Bazı rüzgarların terkettikleri dağlara sözlerinin geçmediğini çok gördüm.Ben hayatımın peşinden gittim.
Hiç bir şeyin olmazs kaybetmekten korkmazsın.Hem hepsi senin olacakmış gibi yaşayacksın,hem de ayaklarından kayıp gidecekmiş gibi..
Yeri geldiğindede kadere çelme takacaksın..Bazen hayal kurarken malzemeden çalarsın,yıkılır.Sevgi bir insana verilebilecek en güzel şeydir.Ama herkese verilecek kadarda ucuz değildir.
Sen hiç uykusuz gecelerinde odanın tavanına sinema perdesi kurup hayallerini oynattın mı?
Hayata sıfırla başlar,sıfırla gideriz.Gelirken getiremeyiz,giderken götüremeyiz.Bu nedenle hayyatta kasmak niye?
Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak hiç bir şey bizim değil. Geleceğini merak eden fala değil,mezarlıklara baksın..
İnsan sevgisi önemli..Ben sevmelerimi taksite bağlamam.Hele veresiye hiç yazdırmam.Ya insan sevgimde deli dolu olurum,ya da"Eyvallah"der çeker giderim.
Paulo Coelho"En kusursuz cinayet,birinin yaşama sevincini öldürmektir"der..
İyi,dürüst ve doğru olanlar kaybetmezler,kaybedilirler.
Bu güne bakıyorum da insan ilişkilerine ..Yüreğim sizlıyor çoğu kez..Çünkü:
Dostlukmuş,ölüme yürümekmiş,üstüne titremekmiş,vefaymış zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış. Bu kadar ucuz mu?
Yazık ki artık öyle..Bazen gözlerinin tanımadığını yüreğin tanır,histen köprüler kurarsın.Ama insanlar artık anlamıyor bunu..Emanet hayatlara tutunup ömürlerini harcıyorlar.Zeka insanda vardır.Vefa ise sadece insan olanda..
Artık güzellikler mumla aranır oldu insan ili,şkilerinde..
Tezgahta domates satan pazarcıyla,fiyatta anlaşmak kadar kolay değildir ilişkiler..
,Ne pazarcının bitireyimde gideyim telaşı olur insanın kalbinde,nede ucuz olsun diye çürük sevdalar taşır kalbinde insanoğlu..
Sevmek zor,güvenmek de keza öyle..
Şimdi akşam pazarı(günümüzde)..
Ucuz birliktelikler,kapış kapış bu devirde..
Birazdan biter her şey,
Yerler ezilmiş pişmanlıklar içinde..
Sonra mı?
Sonra sıra çöpçülerde!..
YORUMLAR
Sana bir değil bin özür borçluyum.Ben bu yazıyı buraya yazarken
Senin günahını almışım.Satırlarımın sonunda Oyun bitti demişim.
Sen ben dertlerimle boğuşuyorum derken seni anlıyamamışım
Neden ve nasıl gizleyebildin benden Nasılda hiç belli etmedin
Ne kadar pozitiftin yazılarında.Özür dilerim . Kaybetmişim seni ben .Karatoprak olmuşsun
Bu yukaridaki yazı bu gün gözüme çarptı utandım hakkinda olumsuz düşündüğüme
Sen hep gönlümün bir
Köşesınde kapanmayan bir yara özliyeceğim bir kalem olarak
Kalacaksın.
......Yaşamın değerler ve ilişkilerin anlamlandırıldığı, anlamanın karılıklı örtüştüğü ve bunun üzerinden yönlendirildiği sürece da yaşanılabilir olacağını düşünenlerdenim. Bunu anlayışınıza sığınarak biraz amiyane bir söylem ile örneklemek isterim. " Değeri üç kuruşluk insana, beş kuruş değer verirseniz; sizi aradaki iki kuruşluk farka satar." denir.
.....Ben bunu ne kadar amiyane olsa da doğruluğunu yaşayanlardanım. Belki yanlıyorum ama bu güzel yanınızdan benim çıkarabildiğim anlam bu ve çok ta haklısınız. Usta kaleminizi ve anlatım gücünüzü tüm içtenliğimle kutluyorum. Şiirlerinizde ve yazılarınızdaki bu başarının devamlılığını diliyorum.
hülya hicran
insana olduğundan fazla değer verirsen ya onu kaybedersin ya kendini.
hülya hicran
Hiç kimse değerinden fazla etmiyor aslında ..
ve günümüz ilişkileri güven yetersizliğinden çürük domates gibi ezilip gitmekteler . her insanın belkide böyle imeğil yazan bir şövalyesi olması gerekmiş gibi geldi bana en kötüsü de duygularımızın katiline hep yenik düşmek sanırım.
tebrik ederim selam ve sevgilerim ile.
beren yılmaz tarafından 10/11/2015 9:23:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
hülya hicran
Kendi kendimi eleştireyim Türkiye kan ağlarken tam sırası mıydı şimdi söyleşi yazısı yapmamın düşünmeden yaptığım bir hata oldu kendime kızdım internet çalışmıyordu ben yazımı kopyelerken gitmemiştir sandım hatamı farkettim edebiyat sayfasından düştüm lakin maalesef gitmiş okuyanlar AFFOLA