İbretlik Hikâyeler - 16
İbretlik Hikâyeler - 16
Kâben’in kuşları ve Diyanet’in Hac rezaleti
Bizzat yaşadığım, İBRETLİK BİR HİKAYE
Bir zamanlar İslam kaynaklarını okurken, "Kabe’nin üstünden kuşlar dahi uçamaz.." diye bir yazı okumuştum. Gün geldi Allah (c.c.) nasip etti. Hac’ca gitmek için sıraya yazıldım. İki ay sonra kura çıktı ve aynı yıl içinde Hacca gittim. Kabe’yi seyrederken, "ÜSTÜNDEN KUŞLAR DAHİ UÇAMAZ" lafı aklıma geldi. Dikkatle inceleme başladım. AAA!.. Kuşlar Kabe’nin üstünde hem de, vızır-vızır uçuyorlar. Önce yaşadığım şoku atlattım, sonra olayı araştırmağa başladım...
(...)
Bir gün yaşlıca bir kişiden ilginç bir savunma dinledim. Bana dediler ki, "Senin okuduğun o yazı doğru. Ancak yazıldığı zaman dilimine göre doğru. Bu gün ve şu andaki gözlerinin gördüğü de doğru." Ben tam keçileri kaçırmak üzere iken sözlerine şöyle devam etti, konuşan kişi.
- O zaman Kâbe’ye gelen insanların harcadığı para helalden geldiğinden, kuşlara atılan yemlerde helaldi ve kuşlar normaldi. Şimdi her şey bozulduğu gibi, HELAL ve HARAM da birbirine karıştı. Dolayısı ile de şimdi bazen haram para ile alınan yemler ile beslene kuşların yön bulma mekanizmaları da bozuldu ve Kâbe’nin bile üstünden uçmaya başladılar...
Bu anektodu şunun için yazdım.
Haram ile helâl ne yazık ki Kabe’deki kuşlar misalinde olduğu gibi karıştı ve Kâbe’ye kadar da ulaştı. Nereden ve nasıl geldiği belli bile olmayan paralarla bazısı HAC, bazısı ise turistik bir seyahat yaptıklarından dolayı, "BELÂ ve MUSİBETLER" Kâbe’ninde etrafında dolaşmaya başladı ve her yıl da tedrici olarak artarak sürecek ve Kâbe, bir gün yerle bir oluncaya kadar da devam edecek...
Bir başka misal daha vereyim. Diyanet "TEKELİ!" Hacca götürme adına topladığı hacıları kendi personeline soydurmaktadır. Şöyle ki: Her (ortalama) 40 kişinin başına bir yönetici tayini için, kendi personelinden imamları bazen köylerden bile ve bir telefonla toplayıp, hiç bir kurs da vermeden şehirden giden çok daha bilgili ve tecrübeli kişilerin başına dikmektedir. Hiç bir kurs almayan bu imamlar da ilk defa bu işi yaptıklarından dolayı büyük hatalar yaparak hacıları çileden çıkarmaktalar. Mesela benim kafile başkanım bir köy imama idi ve (sesinin güzelliğinden dolayı güzel Kur’an okumak dışında) iki kelimeyi bile araya getiremeyen bir zavallı idi. Yaptığı hatalardan dolayı Hacda bile küfürleşmelere ve benim de gördüklerimi birer not halinde yazıya dökmeme sebep oldu. Bir de hiç beklemeden bizimle birlikte hacı oldu. Üstelik de (memleketindeki aylığı dışında) dolar cinsinden yüklü de bir harcırah aldı. Fakat asıl yazmak istediğim hacıları soydurma işi şöyle gerçekleştiriliyor.
Kafile başkanlığı yapacak insanları, Diyanet bir duyuru ile hiç harcırah vermeden, hatta bir de hacılar kadar ücret alarak, Türkiye çapında bir seçme imtihanı yapsa bu işi "HEMEN HACCA GİTMEK VE HACI OLMAK PAHASINA, BEDEVA YAPACAK BİR ÇOK (HATTA ÇOĞU İMAMLARDAN BİLE DAHA BİLGİLİ) İNSANLAR ÇIKACAK VE HAC ÜCRETLERİ DE O ÖLÇÜDE AŞAĞI DÜŞECEKTİR." Hatta bunların içinden "Hak" geçmesin diye hacca giden hacıların ödediği ücret kadar bir bedeli ödemeye bile razı olacak çok insan çıkacaktır. Bu takdirde de yapılan Haccın bedeli de daha da aşağıya düşecektir. Bu misali bir de, diğer işler (aşçı, Dr. v.b. ) için Hacca "HEMEN, HİÇ BEKLEMEDEN VE ÜCRETSİZ; ÜSTÜNE ÜSTLÜK BİR DE ÇOK YÜKSEK HARCIRAH ÖDENEN KİŞİLERİ DE GÖZ ÖNÜNE ALISAK HACI ADAYLARININ ÖDEYECEKLERİ ÜCRET DAHA AŞAĞI DÜŞECEK VE HACCA GİTMEK İÇİN ÖDENE PARALAR BİR SERVET OLMAKTAN ÇIKACAK VE BÖYLECE HAC YAPMA İMKANI (bu gün ödene ücretler baz alınırsa) DAHA FAKİR BİR ÇOK İNSANI HAC YAPMA İMKANINA KAVUŞTURACAKTIR.
ŞİMDİ: Diyanet bile daha ucuza Hacca gitmek imkanı varken, sırf bu iş de TEKEL olduğu için, hacıları kendi personeline BİR NEVİ VE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE SOYDURURKEN, ELBETTEKİ O (ve benzeri diğer haclar) HAC’LAR SIRASINDA, O MÜBAREK TOPRAKLARA BELÂ YAĞMASINA AYRI BİR SEBEP TEŞKİL EDECEKTİR.
NOTLAR: 1) Ben 2011 yılında yaptığım ve benden haksız yere alınan yüksek ücretle kayrılıp hacca götürülen ücretli kişilere ve onları vesile olan bu yağma düzenini hazırlayanların hiçbirine hakkımı helal etmedim, etmeyeceğim. Ahiret’te ise (yakalarına değil) gırtlaklarına sarılacağımı zaten aşağıda adı yazılı web sitemden çok ayrıntılı olarak duyurmuştum.
2) Yukarıda yazdığım REZİLLİKLERİN dışında, Diyanet’in daha başka bir çok alanlardaki benzeri rezillikleri, web sitemin haricinde zamanın Başbakanına, ilgili bakanına diğer yetkili kişilere de yazdım. Hatta sesimi duyurmak adına Diyanet’in İzmir Müftülüğü önünde, 2012 yıl Ramazan ayının ilk Cuması çıkışı "BARIŞÇIL VE KİŞİSEL BİR EYLEM BİLE YAPTIM." (Belgeli) Fakat mualesef hâlâ hiç bir sonuç alamadım.
3) Özellikle de halen dahi sürdürülen Diyanet’in bu "REZİLLİKLERİNİ.." içine alan ve İBRETLE okuyacağınız bir yazı dizisi hazırlayıp, "DİYANETİN KİRLİ ÇAMAŞIRLARI" başlığı altında "surprizsite.com’da yayınladım. Yedi yıldır okuyacağınız bu rezilliklerin hiçbiri hâlâ düzeltilmedi.
4) Bu web sitem, her an çeşitli sebepler yüzünden yayından kaldırılma ihtimali olduğundan dolayı, önce bu yazıların resimlerin ve vidioların bütün bölümlerini kopyalayıp sonra okumanızı tavsiye ederim.
5) Bu yazıları okurken sizinde benzeri konularda birbilginiz, belgeniz veya bir hatıratınız.. olursa; [email protected]’dan bana ulaştırırsanız, daha sonra yazacağm yazılara ve belgelere eklerim.
6 Gerek Hac’da ve gerekse bütün dünyada böylesine yaşanan rezil edilmiş bir İslam’ın ve böyle yaşanan bir Müslümanlığın bir gün elbetteki bir faturası olacaktı. Zaten çekilen sıkıntıların bir nedeni de, bu ve benzeri yaşanan rezilliklerin, bütün uyarılara rağmen hâlâ yaşanıyor olduğunu da hiç bir zaman unutmayalım.
Selâm ve dua ile.
16-01-2015
Mürsel Münevveroğlu
munevveroglu@
Surprizsite.com ve Has-gül vakfı.com
Genel Yayın Yönetmeni
Konak –İZMİR.