Bir insana iki türlü bilgi nasip olur : biri, başkaları tarafından verilen, diğeri ve en önemlisi ise, kendi kendine kazanılandır. -- gibbon
Müsadenizle
Müsadenizle
@musadenizle

İnsanın İyisi

10 Ekim 2015 Cumartesi
Yorum

İnsanın İyisi

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1690

Okunma

İnsanın İyisi

İnsanın İyisi

Elmanın iyisi.
Tarlanın iyisi.
Arabanın iyisi.
Palavranın iyisi.
Kötünün iyisi…

İyi, karşıtı kötü. Kara, karşıtı beyaz. Az iyiler, pekiyiler, griler de var elbette.
Türler kendi üstünlüklerini dayatıyor olmalı birbirlerine. Mesela insan türü “necip”tir/üstündür, hatta dünyada ne varsa onun hizmetine sunulmuştur, der durur bazı odaklar. Belki karıncalar da aynı kafada, sivrisinekler de…
Yani türler kendilerinin iyi, en iyi olduğu zannıyla mutlu olma peşinde.

İyi, karşılığı (tamı tamına olmasa da) yararlı.
Kötü, karşılığı (tamı tamına olmasa da) zararlı.
Bu tanımı yansız ve yaratılış gerçeklerine, türlerin rastlantısal gelişimine göre yapmış oluyoruz.

Oysa çok daha etkili ve yaygın iyi-kötü anlayışları var. İnanç, öğreti, yanılsama ve dayatmaya dayanan iyi-kötü anlayışları gibi.
İnsan türü diğer türlerden iyidir.
Benim ırkım diğerlerinden iyidir.
Benim dinimdekiler diğerlerinden iyidir.
Benim hemşerilerim daha iyidir.
Benim babam diğer babalardan iyidir.

İyi yararlı olan, kötü zararlı olan
Kime göre..?
Merkezdekine göre, kendine göre, her birimin kendine göre.
Çıplak egoya göre mi, kolektif egoya göre mi..?

Yararlı olmayana ve zararı olana iyi demiyoruz.
“Birine yararlı olan bir başkasına zararlı oluyor” dediğimizde, iyi kavramının tanımında hataya düşüyoruz. Düşüncede basit-ilkel kalıyoruz.
Evrensel “iyi” var, bir de “bize göre iyi” var. Evrensel iyi mutlak iyi yani her durumda ve herkese-her şeye göre yararlı/iyi iken; bize/bir kesime iyi/yararlı olanın bir başkasına/başkalarına zararlı/kötü olabilmesi söz konusudur.

İnsanın iyisi hangisidir veya nasıl olmalıdır?
İnsanın iyisi türüne yararlı olandır. İnsanlığa katkısı olandır.

Etliye-sütlüye karışmamak, herkese mavi boncuk dağıtmak, birinden çalıp diğerine vermek, karıncaezmez şevki olmak, dilenciye sadaka vermek, insanlara tanrılarına ulaşmada aracılık etmeye kalkışmak, tarla korkuluğu gibi ibadet yerlerinde boy göstermek, talkım verip salkım yutmak İYİ İNSAN belirtileri değildir.

İnsanlar farklı farklı.
İnsanları birbirinden farklı kılan bedensel, ruhsal ve düşünsel özellikleri, oysa öz aynıdır. İnsanda öz temizdir, güzeldir, iyidir. Sorunlar özden uzaklaşıldığında ortaya çıkıyor.

“İyi olmak”; açları doyurmakla, düşeni kaldırmakla, zorda kalanın yardımına koşmakla tanımlanıp, sınırlandırılmamalı. Her sadaka dağıtan insana iyi diyemeyiz. Topluma sadaka kültürünü aşılayanlar/ almaya alıştıranlar kötüdür.
İyiliği dışa vurmak, birilerinin gözünde iyi görünmeye çalışmak, çıkar veya ego tatmini için karşısındakine boyun eğdirmekten başka bir şey değildir.

“İyi” kişiden kişiye değişen bir kavram olamaz.
İyi görünmek için rol yapan insanlar kötü.
İyi’ olmaya, bilinçle ve içtenlikle yönelen ve bunu özümseyenlerdir iyiler.

İyi insan; bilgisini, zekasını, diplomasını, parasını, kültürünü karşısındakini ezmek/yermek için değil; ülkesini ve milletini iyileştirmek, güzelleştirmek, yüceltmek için kullanan insandır.
Kendisine ve çevresine yararlı olan insandır.

Hiç kimse cahilliğini, tembelliğini, maddi güçsüzlüğünü, yorgun dizlerini bahane olarak göstermesin. Eğer haksızlığın, hukuksuzluğun, bozuk düzenin karşısında keskin bir kılıç gibi duramıyorsan; “ben iyi bir insanım” diyemezsin.
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyene biri iyi olamaz.
“Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmam” diyene iyi denmez.

İnsan ön yargılardan kurtulur, bilmediğini öğrenmeye çalışır, anlamadığını sorgularsa kendine güvenli, başkalarına ve ortama saygılı olur. İyiyi-kötüyü ayırt eder. İçgüdüsü onu iyiliğe yönlendirir.

“Besle kargayı oysun gözünü”
“İyilikten maraz doğar”
“Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın”… gibi felsefelerle devir tüketen ataların ne denli bilemezlik içinde olduğunu fark etmemiz, ulaştığımız bilinç berraklığı açısından büyük şanstır.

İyi insan olmak; sağlam bir eğitim almakla/sağlıklı bir düşünce yapısına sahip olmakla kolaylaşır. Burada görev, evde temiz ahlaklı/prensipli/bilinçli annelere babalara, okulda “fikri sağlam” eğitimcilere, sokakta ve her yerde-her fırsatta düşüncesi berrak, yüreği ferah insanlarımıza düşüyor.
Bilinmelidir ki; iyi yetiştirilmiş insan, tüm olumsuzlara/olumsuzluklara rağmen iyi kalır, iyilik için savaşır.

“İyiler hep kaybeder”, “iyi insanlar kolay kandırılır” düşüncesinde olanlar fesatlar, fırsatçılar ve kötülerdir.
İyi insan olmak, kullanılan insan -yumuşak huylu insan olmak değildir.
İnsanın iyisi aklın, bilginin, vicdanın gereklerinden taviz veremeyeceği için gerektiğinde sert, gerektiğinde acımasız olacaktır.
Güçlü olacaktır. İyi zaten dananım gücü sonucu oluşur.
İnsanın iyisi en sert, en güçlü savaşçıdır. Düşmanı insan değil cehalet ve onun getirdiği kötülükler yumağıdır.

Müsadenizle

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnsanın iyisi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnsanın iyisi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnsanın İyisi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
levent taner
levent taner, @leventtaner
22.6.2018 13:31:43
Diyalektik bir çerçevede iyi kötü, güzel çirkin, doğru yanlış izafi/göreceli değerler

Aynı şekilde yöresel ve evrensel ögelerde tartışmasız, sorgusuz iyi ya da kötü değil bence

Kaldı ki, evrenseli de besleyen yöresel motifler

Genel çerçevede çok güzel bir yazı okudum

Duygu, düşünceler dil edebiyat kompozisyon bağlamında fevkalade aktarılmış

İçten dışa doğru halka halka açılan ve okuyanı hâle hâle kuşatan his ve fikirler mantık ve bütünlük arz etmekte

Yalnız dinlerin insanı diğer canlılara göre yüceltmesini ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, dinciliğe meyyal görmüşsünüz, orada ihtiyatlıyım şahsen ben

İnsanı Allah katında eşref-i mahlukat sayan dinsel anlatı yeri de gelir bozguncu, yıkıcı da sayar

Oysa ırkçı ve cinsiyetçi ideolojiler üstün gördükleri ırk veya cinsiyeti zaafları noktasında eleştirmez ve hatta olumsuzlamaz

Bir ideal insan modeli çizer din, ona uymayanı da fizyolojik/anatomik özellikler bağlamında insandır diye yüceltmez mesela

Bunun haricinde insanı kültürel, toplumsal, doğal yapısı içerisinde anlama ve anlatma çabanıza iştirak etmemek ne mümkün?

Ayrıca dine bağlı olanlar/görünenler ahlaklı, aksi yapıda olanlar ahlaksız mı? Elbette hayır

Ne münafıklar, çıkarcılar inanç ve değerleri ağzından düşürmez de; aynı inanç ve değerlerden o denli veya hiç dem vurmayanlar dürüst, mert, insancıl da olabilir

Ayrıca bilim, sanat, felsefe yoksunluğununda iyiyi, doğruyu, güzeli kötürüm ettiği bir realite maalesef

Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam

Saygı ve selamlarımla...

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.