- 436 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Türk'çe Yaşayalım, Türkçe'yi Yaşatalım
Bir ulusu ulus yapan en önemli unsurlardan biri dildir. Dili olmayan bir ulusun varlığından söz edilemez. Günümüz Türkiye’sinin ekonomisi nasıl dış unsurların rüzgarının etkisi altındaysa dilimizin de işgal altında olduğunu söylememiz o kadar gerçektir. Allah aşkına gelin, sizlerle yaşadığımız şehrin sokaklarını birlikte gezelim. Tabelaların yarısından çoğu yabancı kökenli sözcüklerle dolu. Kendinizi yabancı bir ülkede hissedersiniz. Hiçbir ülkede bizim ülkemiz kadar dil başka dillerin gölgesi altında değildir. Günlük konuşmalarımızın büyük bir bölümünü argo sözcükler kapsamaktadır. Gün geçtikçe de bu durum artarak devam etmektedir. Yabancı dil konuşmaksa bir çağdaşlık ölçüsü görünümünü almıştır. Bazı okullarımız da yabancı dille eğitim vererek yangına benzin dökmektedirler. Çocuklarımız da her konuda olduğu gibi dilde de yabancı hayranlığı almış başını gitmektedir. Dünyamız tek dile doğru koşar adım ilerlemektedir. Ülkemizin savunması nasıl Türk Ordusu’nun sorumluluğundaysa dilimizin yabancı saldırılardan korunması görevi de Türk Dil Kurumu’nundur. Bugün bırakın dede ile torunun konuşmasını baba ile oğul arasında bile çok büyük bir uçurum oluşmuştur. Baba oğlunun dilini anlamakta güçlük çekmektedir. Milli Marş’ımızın yazılışından beri 87 yıl gibi kısa bir süre geçmesine karşın İstiklal Marş’ımızı anlamamız için elimizin altında Türkçe Sözlük bulundurmamız gerekmektedir. Gençliğe Hitabe’de de durum aynıdır. Dil Kurumu’nun görevi halkımızın tüm katmanlarının konuşup anladığı ‘ mektup’ un yerine ‘betik’ getirmek değil, ‘televizyon’un yerine Türkçe karşılık bulmaktır. Ödev yaparken nasıl elimizin altında sözlük bulundurmak zorundaysak korkarım konuşurken de sözlük bulundurma mecburiyetinde kalacağız. Bugün eskisi gibi devletler meydan savaşları yapmamakta ekonomiyi ve dili yozlaştırarak yıkmak istedikleri devletleri kolayca yıkmaktadırlar. Tüm bunları anlatırken yabancı dile karşıyım anlamında karşıyım anlamında bir sonuç çıkarılmamalıdır bu yazımdan. Ben yabancı dile değil, yabancı dille eğitime karşıyım.. Yabancı dil eğitimi gözden geçirilip konuşulabilen bir yabancı dil verilmelidir okullarımızda. Yabancı dil hiçbir zaman çocuklarımızın ana dili olmamalıdır. Globalleşen dünyada her yurttaşın yabancı dili öğrenmesi ve ana dili gibi konuşabilmesi gerekmektedir. Öğretmenlerimize bu konuda büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuklarımıza ana dil sevgisini ve tarih bilincini edindirmelidirler.. İletişim araçlarının lokomotifi olan televizyonlar dilin kirlenmemesi konusunda özen göstermelidirler. Kaldı ki televizyonlarımız dilimizin yabancılaşması konusunda ellerinden geldiğini yapmaktadırlar. Nasıl ki bir çakıl taşı bizim için ne denli önemliyse bir sözcük de o denli önemlidir. Topraklarımıza saldırı bir savaş sebebiyse, dilimizin işgali de neden görmezden gelinen bir konu olsun. Bayrağımızın çiğnenmesi onurumuzu nasıl yerle bir ediyorsa dilimizin kirlenmesi de o derece korkunçtur. Haydi Türkiye! Türk’çe yaşayalım, Türkçeyi yaşatalım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.