uyanmayı dilemek
Geceyarısını biraz geçiyordu zaman.Işığı ve televizyonu açık bırakıp yatağa uzandı.Gürültüler arasından bir fısıltı gibi kendi sesini işitiyordu:"ne yapmalıyım?"Cevap vermek istemiyordu,sorular uzayacak sonu gelmeyecekti.Elleri bir alışkanlıgı yadeder gibi dokunacak bişeyler aradı kumandayı buldu durmaksızın kanal değiştirdi.Aklını meşgul edecek hicbisey bulamıyordu.Ayaga kalkıp telefonun şarj olup olmadıgına baktı.Çay diye söylendi kahvede olabilir. pakette kalan sigaraları saydı.Kahve taşıyordu..
Soguk balkon demirlerini kemiriyordu adeta.Sıkıca sarıldı battaniyeye.Ses hic susmuyordu sonunda cevap verdi;Yarın bilet alıp gidiyorum.Sorular baslamıstı..Nereye ,neden , gittigin yerde ne yapacaksın?
Neyin garantisi var ki dedi.Belki hersey cok daha güzel olur hem belki orada ... Cümlenin sonunu getiremedi.Neden içimden hicbisey yapmak gelmiyor?Yaşama sevincimi kaybetmişim neden? Döndüğüm yer neden kaçtığım yer?
.Ekmek cevap olabilirdi başlangıçta tüm sorulara,aşkla uzayıp şeytanla çetrefilleşen, sonsuzluga dogru dal budak salmış arzuların arasından silüetindeki gercegine bakıyordu;kendinden çok uzaklardaki kendine.
Yatıp uyumalı,sabah ilçeye inip bilet almalıyım evet evet en iyisi bu, dedi.Ya da ertesi gün...
Yüksekte,atlayacagı yere bakarak kendine cesaret vermeye çalışan,heran atlamakla vazgeçmek arasında tereddüt yaşayan çocuklar gibiydi.Kalbi hızlandı...yavaşladı ve daldı.
Ezan sesiyle yattıgı yerden çabucak dogruldu.Kalın perdelerin kapadıgı kücük pencereden neredeyse hic ışık girmiyordu içeriye.Sabah mı yoksa akşam mı oldugu anlaşılmıyordu.Telefona baktı bataryası bitmiş kapanmıştı.Sigara pakedini aradı,ceketini alarak çıktı evden.
Ormanın derinliklerinden azalarak gelen ve yaz başlarında kuruyan dere yatağının etrafına dagılmış evlerin arasından sessizce geçti.
Kuşburnu toplayan kadınları farkederek yolunu degistirdi. Kimseye görünmek,sorulacak tek bir soruya cevap vermek istemiyordu.Yarım saatlik yürüyüşün ardından asfalt yola ulaşmıştı.
Hızlıca gecen arabalara utana sıkıla kaldırıyordu elini.Sansa bak dedi bir kamyon gecmez mi şuradan.Kamyon olsaydı dururdu,öyle söylüyordu.Birkaç denemeden sonra arabalara el kaldırmaktan vazgecti.
Dik bir yamacı tırmanarak kayın ağaclarının oluşturdugu korunun içinde gözden kayboldu.Çocukken gelip oyun oynadıgı yaşlı kayın agacının dibine boş bi çuval gibi yıgıldı...bir kuyuya düşer gibi...Kesik kesik nefes alarak titremeye başladı;kendince aglıyordu.
Güneş bulutlarda kızıl lekeler bırakarak yüksek kaleleri andıran dagların arkasında kayboluyordu.Güc bela dogruldu.
Rüzgarda sağa sola savrulan otları ikiye bölen patikadan yaklaşmakta olan fırtınaya baktı.Adımları yavaşladı ve durdu.Sakınacak hicbirseyinin olmadıgını farketti.