Yitik Değirmenler
Yitik Değirmenler!
Bu günlerde tozlu Kepiç yolundaki kağnı gıcırtılarını, deh/çüh seslerini işiteniniz var mı? Ben duymadım. Buna benzer, zamanla su değirmenleri de ayakta kalmayı başaramadılar. Kayıplar listesinde yerlerini aldılar.
Keletelik yüklenmiş eşeklere, buğday çuvalları yüklenmiş at arabalarına, öküz arabalarına, değirmenin yolunu tutmuş eşek katarlarına tesadüf ettiniz mi? İmkânsız! Bunları göremediğimize göre sıla özlemini, geçmişi tadalım diye okuyucularıma bir şeyler yazayım istedim.
Çerkez Bey’in değirmeninde buğday çuvalları ak saçlı değirmenciye emanet edilip buğdaylar öğütülürken eşek veya atlar çayırlara, otu bol bayırlara, düzlüklere örklenir, zikkelenirdi.
O zamanlar tabiatın yeşillikleri boldu. Küresel ısınmayı 55 yıl öncesi telaffuz etmezdik. Delice Çayının suladığı öz boyu, sağlı sollu, sulu (Beylik) tarlalardan oluşuyor, söğüt ağaçlarını giyinip Boğazlıyan topraklarına doğru yılan gibi kıvrılıp gidiyordu. Bu güzelim manzaralar sefil günlerimizin adeta eğlencesi ve süsüydü. Ancak açlıktan çökerdi avurtlarımız. Kırk kat olurdu yüzler. Bu durumu herkes fark ederdi o günlerde. Eskiden evimizin horantasının 5 veya 6 keçisi olurdu ki çocuklar saansız (sütsüz) kalmasınlar diye. Koyun beslemek o günlerde az da olsa o ailenin geçinebildiğini gösteren kıstastı.
Babam Almanya’ya gittiğinde şükür bir ineğe terfi etmiştik. Anam kıt kanaat yem ve saman ile keçileri besler, arkasından da bizi beslerdi. Biz buna “beslenme” derdik! 1960 lı yıllarda dağda yayılan 10/15 sürü vardı. Koyun ve keçiler karışık otlatıldığı gibi; seçilmiş olarak da otlatılırdı. Beylerin keçi sürüleri olduğunu tespit ettim. Sığır ve manda sürüleri o dönemde hayvancılığı canlı tutuyordu. Manda (camız) sürüsü Beyler Mahallesine hastı. İlçemizin Cumhuriyet, Beyler ve Kale mahallelerinin birer sığır sürüsü, üç ayrı çobanı vardı. Bu besiciliği burada noktalayıp, esas konumuz olan ayakta kalmayı başaramayan su değirmenlerimizin adlarını ve değirmencilerimizi hatırlamaya çalışalım, Onları rahmetle yâd edelim, Allah hepsine rahmet eylesin!
DEĞİRMENLERİMİZ:
Yaptığım araştırmalarda Felâhiye’de tespit ettiğim değirmenler sırasıyla şunlardır:
• Hamurcuoğlu Değirmeni:
Rıfat Çavuş (Allahsız)’un bahçesinin içerisindeki değirmen olup Değirmenci Boz Kadının Musa çalıştırırdı. Şimdi değirmenden eser kalmamıştır.
• Rıza Bey’in Değirmeni:
Cüce Kızın bahçesinin altında, Beyler Mahallesinin bahçelerinin bitimindeki değirmendir. Değirmenden iz kalmamıştır.
• Vakıf Değirmeni:
Rıza Bey’in değirmeninin 200-300 metre batı tarafında, eski bendin olduğu yerde, Maside’nin Topal Ahmet’in bahçesine yakın yerde, Hamid’in İsmet’in evlerinin yakınındaki değirmendir. Değirmenin izleri az çok bellidir. Vakfa ait değirmendi. Vakıf değirmeninin işletmeciliklerini Mavu’nun Hayrettin, Değirmenci Osman, en son olarak Oğulcuk ’tan gelme Kırbaç lakaplı Mustafa Gülmez çalıştırmıştır.
• Osman Bey’in Değirmeni:
Halk arasında Aşağı öz değirmeni diye de bilinir. Cin’in kavaklarının yanında bulunan değirmendir. İşletmeciliklerini Değirmenci Zayit (Acı), Değirmenci Şevket (Acı) kardeşler, son dönemlerde Bulgaristan göçmenlerinden aynı zamanda marangoz da olan Nurusta ve Mustafa Gülmez (Kırbaç) yapmışlardır. Değirmenin izlerine az çok rastlanılır.
• Deli Sülüğün Değirmeni:
Felâhiye’nin batısında Kara Gâvur’un değirmeni dediğimiz bir değirmen vardı. Sonraları Deli Sülüğün Değirmeni adıyla söylene gelmiş bu değirmen Özün içinde, Felâhiye’nin en güzel otlak yeri, sazlık denilen mevkiin tam altında idi. Kepiç hudutlarına yakındır. Deli Sülüğün değirmeni Ermenilerden Çerkez Bey’e geçmiştir. Bu değirmeni Değirmenci Şevket Acı ( yazarın dedesi) 7 yıl çalıştırmıştır. Değirmenden iz kalmamıştır.
Kaynaklar: Hacıbey Acı, Hayati Kısır
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.