- 1119 Okunma
- 12 Yorum
- 3 Beğeni
YANLIŞ KİŞİLER ÜZERİNDE KURDUĞUM DOĞRU HAYALLER
Gecenin bir yarısı...
Saat 12’yi 5 yahut 10, 15 geçiyor. Önemi var mı? Köy evimde üzerinde çay demliğinin fokur fokur kaynadığı sobanın önünde oturup kalın bardağımdaki demli çayımı seyre dalıyorum. Fonda efkârlı bir müzik çalıyorken demlenmek üzere olan duygularımın üzerine yoğunlaşıyorum ve elime bir defter ve kalem alıyorum. Boş sayfa ararken yarım bıraktığım yazılarıma değiyor usulca parmaklarım. Oldukça soğuk...
Karalıyorum hepsini ve yeni bir paragrafa başlıyorum.
Bu esnada çalmakta olan müzik yerini başka bir müziğe bırakıyor. Oldukça efkârlı... Derin bir nefes alıyorum ve düşüncelerim rotasını beni umursamayan sevdiklerime çeviriyor. Yorucu...
Onlara fazla değer verdim, umursadım, düşündüm. Ama aldığım karşılık boş çıktı. Hatta boş kelimesinin son harfini k ile değiştirirsem daha yerinde bir izah olacak.
Sanırım onu hak ettim, o düştü payıma. Canım sağ olsun...
Öyle pişmanlık taşıyorum ki yüreğimde dilim dönmüyor susuyorum. Onları insan yerine koyup onlara değer verdim yüzlerine güldüm onları eğlendirebilmek İçin türlü maymunluklara soyundum, bana, alay edercesine kahkahalarla güldüler. Zararım dokunmadı hiç. Aksine incitmemek için oldukça nazik davrandım.
Belki farkında olmadan kırmışımdır ama onlar umursasaydı beni uyarabilirdi. Ama ben boş verdim, peşlerinden koşuverdim bunları bilmeme rağmen. Ellerimi uzattım, onlar elinin tersiyle itiverdi.
Susuverdim sonra...
İçime kapandım, neyin var dediler havalardan diye cevap verdim titrek bir ses tonuyla.
Acı bir his vardı içerimde, çok dolmuştu orası.
Derin bir pişmanlık ve öfke duyuyorum, pişmanlığım sevgimin yanlış kişilere harcanmasından; öfkemse kendime, sadece kendime...
Bir okun yanlış hedefe varması gibi bir durumdur bu durum. Artık yapacak bir şey yok.
Yine de inanıyorum ki bu pişmanlıklarım ve deli öfkelerim günün birinde son bulacak. Ne de olsa bu şekilde su kısacık ömrü heba edemem. Beni mutlu eden şeylere yönelmeliyim; yazılar şiirler yazmalıyım, yeni müzikler keşfetmeliyim, anneme babama kardeşlerime sarılmalıyım, hayvan yavrularını öpmeliyim, küçük çocukların yanaklarını ısırmalıyım, bayır çimenlerden aşağı yuvarlanmalıyım, Beni olduğum gibi seven insanlara espriler yapmalıyım. Çikolata komasına girmeliyim, deliler gibi dans etmeliyim; kısacası hayattan tat almalıyım.
Hayat bu çok kısa, bugün varız yarın yokuz. Üzülmek yok olmamalı!
YORUMLAR
Bir okun yanlış hedefe varması gibi bir durumdur bu durum. Artık yapacak bir şey yok.
Yine de inanıyorum ki bu pişmanlıklarım ve deli öfkelerim günün birinde son bulacak. Ne de olsa bu şekilde su kısacık ömrü heba edemem. Beni mutlu eden şeylere yönelmeliyim; yazılar şiirler yazmalıyım, yeni müzikler keşfetmeliyim, anneme babama kardeşlerime sarılmalıyım, hayvan yavrularını öpmeliyim, küçük çocukların yanaklarını ısırmalıyım, bayır çimenlerden aşağı yuvarlanmalıyım, Beni olduğum gibi seven insanlara espriler yapmalıyım. Çikolata komasına girmeliyim, deliler gibi dans etmeliyim; kısacası hayattan tat almalıyım.
Hayat bu çok kısa, bugün varız yarın yokuz. Üzülmek yok olmamalı! ......yazının yada yaşamın yaşanmamış hayatın kısa öyküsü bende bu yazıdan ve yalaşdan alacağımı aldım yureğıne sağlık ALLAH güzel kalbine göre versin... saygılar sevgiler.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
iyi ki karamsar yazının ardından o kısmını yazmışım. umutla bakmışım demek ki yine.
umarım hayatımızın her döneminde öyle hep umutlu oluruz değerli yazın dostu.
kıymet verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
saygı ve selam ile
Müthiş güzel bir yazı olmuş.
Hayatın realitesi işte bu olmalı.
Hayal kırıklıklarında, işlerin ters seyrettiği talihsiz zamanlarda,
yalnızlığın sevimsizliğine gömülmemeli insan.
Bu hikayenin son cümlelerinde, oldukça samimi anlatılan güzelliklere sarılmalı.
Hayat,
sonuçta devam ediyor bir şekilde.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
çok teşekkür ederim
Hani şöyle bir hisse kapıldım ; düştüm yaralandım; ama çok acımıyor ..bir taraftan da kanayan yerleri üflerken ..olsun insan yaşayarak öğreniyor bir çok şeyi.önemli olan aynı yerden bir daha düşmemek..hayat kısa evet .sevmek yeniden bazen aynı şeyi yeniden sevmek zorun da kalsakta .kimi hisler geçici olmuyor işte.yada ben yaptım oldu; demek yetmeye biliyor.neyseki final kurtarmış ..
sevgilerim ile.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Yazı başlangıcı hüzünlü, ama sona doğru en güzel karar verilmiş "Ne de olsa bu şekilde su kısacık ömrü heba edemem."
İşte bu kadar!
Sevgiler,
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
çok garip aslında çok güçlü duyguları olan biriyim..kendimi ezdirmem..
yazıyı okurken kendi yaşamış olduğum bir olay geldi.. bizamanlar bende 2 arkadaşımla vakit geçirmeyi çok seviyor ve eğleniyordum.Herkese eşit davranan biri olarak arkadaşlıklarımı hep düzeyli, dozunda yaşamışımdır.Bu iki kız arkadaşımın beni kullanmalarını bildiğim halde hiç ayrılmazdık .Kullandıkları noktalar daha çok ki ben alıştırmıştım maddi durumlar,her atılımı ben yapar herşeyi ben öderdim..
firikirlerde hep bendeydi ben yönlendirirdim birlikte olmaktanda keyf alıyorduk ciddi anlamda..
Güzel günlerdi ,düşündüğümde kullanıldığımı bildiğim halde fırsat veriyor olmama kızmadım bunu bilinçli yapıyordum.Çünkü seviyordum onlarla olmayı cünkü bende kullanmaksa bende kullanıyordum bu durumu..
ve zaman geçer zaman içerisinde çok farklı kişilikler kişiler tanırsınız..hayatınızdaki herkez güzel izler bırakıyorsa bu üzücü bile olsa sizde yer etmişse kıymetlidir.
ve siz kendinizi yıpratmadan uzak durmanız belki daha sağlıklıdır.
bunlar tecrubeler ,yaşanılacak ve anlam çıkartılacak diğer diğer günler için..
Sevgiler..
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim