GÜNDELİK YAŞAM.
Bazen eğlenceye de yer var.Ama ses sistemini kurmuşsun-apartman katındasın-ne kadar açabilirsin de ,ne kadar keyif alırsın.. İş güç konuşulur eğlence arası..Piyasalar,valör,kaç güne kadar alınırsa verilebilir çekler..Oysa ben,yanından geçip gittiğim yaşamları izlemeyi daha bir severim.Mesela karşı komşumun üç yaşındaki ikizleri..Her sabah kapıda babalarını uğurlarlar,her biri annesinin bir yanında.Çıt çıkmaz baba ayakkabısını bağlayıp da kapıdan üç beş adım uzaklaşana kadar.Sonra stereo bir ağlama tuttururlar.İki alt katımda oturan ve de anaokuluna giden çocuk mesela.Dört yaşında falan..Tüm gün tableti başında.Ben gidersem,şarkılar çalar bana.’’Haydi kaldır kollarını.Teslim ol etrafın sarılı..’’İster ki dans edeyim..Bazen de annesine sorarmış.Acaba gidebilir miyim diye.Annesi de meşgul birisi olduğumdan,telefonla randevulaştığından benimle,hiç izin vermez ona..Ben de ,ebeveynleri arasında kurduğum köprüyü geçip de ulaşamam yanlarına..Oysa,sıktıra sıktıra sevesim vardır onları..Yapamam..Bir de ,yaşlı obez komşum.General kızıdır.Gençlik resimlerinde taş çatlasa elli kilo..Avrupayı gezmiştir.Çocukları da iyi bir evlilik yapmıştır.Parası da var.Eve kadın da tutar..Ama huysuzdur,geçinemez kimseyle..Yanlızdır.En önemlisi de yanlızdır...Bir tek ben giderim aslında yanına.Ören’deyken ben, her gün telefon etti ,ne zaman gelirsin diye..Ben kalabalıklarda yaşamayı sevmiyorum sanırım mutlulukları.Daha dingin olmalı her şey ve sessiz sadasız geçerken insanlar penceremin önünden,onları izlemeyi sonra da penceremi açıp seslenmeyi daha bir seviyorum..Heyyy!!Orada mısın..Ünlemi,bazen birilerine ,en çok da bize iyi gelmez mi?