Döngü
Vakit ikindi...
Çocukluğumdan beridir severim ikindiyi. Her ne kadar bitişi çağrıştıran bir edası varsa da hırçın bir denizin sakinleşmesi gibi insana sakinlik katan bir an. Hele ki sabahın erken saatlerini altın kıymetinde bilenler için güzel bir istirahat vakti. Hatta iddialı bir tavsiyem var. En asabi, yola gelmez insanlardan makul talepleriniz varsa akşamın merdivenlerine ayak basan ikindi vakitlerini tercih edin. Pişman olmazsınız. İkindi, Ümmül Kitap’ta vakit olarak dar, gün eksilmesin diyen Cahit Sıtkılar için gaddar, hayatın akışına farklı bir açıdan bakan ben gibiler için cazibedar.
Ve penceremdeyim, perde bana denizi ve gün batışını göstermekte cüretkâr. Ardına kadar açık bir geniş pencereden seyreylemek isterdim etrafı; lakin bir ufacık bir arsayı geçin metrekareye meftun müteahhitlerin gazabına gelmiş bir sitede yaşamanın maliyeti bu olsa gerek. Sersem bir rüzgarın sabahtan beri hırpalayıp bitkin düşürdüğü , hâlâ o yana bu yana sallanıp duran pencerenin dağınıklığıyla hemhâliz. Dışarda uğultu, içerde fırtına. Birbirini aratmayan iki cani vaziyet. Oysaki dingin bir vaziyet seçmiştim bu mekânı. Tercihim mi hatalı yoksa zamanlama mı birazdan belirir .
Bir müddet sonra akşamın sesini duyuyorum. Misafirleri de sokaktaki elektrik direklerine henüz yenik düşmemiş yıldızlar . Buradan bakınca Şark’ın yüksek dağ köylerinde, yaylarındaki gibi ihtişamlı olmasalar da koca kentlerin yalnızlığına yenik düşmeyenler için mütebessim yoldaşlar onlar.
Yine bir günü daha çaresizce uğurlamak zorundayım. Akıp gitti yanı başımdan ve ben değil bir kova belki de bir fincan kadar zamandan dahi elde edemeyişin meyusiyetini yaşıyorum. Epey uzun bir zamandır neredeyse her günü aynı olan bir ben miyim diye düşünmekteyim şu âlemde yoksa çevremdekiler bu hâllerini gizlemekte mi ustalar… Fakat bilfiil gördüğüm, değişmeyen yegane hakikat her kaybedişin ardından duyulan tek şey acı. Zira insan kaybetmeye hem alışkın değil hem de hazmedemiyor kaybedişleri.
Bavulunu toplayıp bu diyardan sefer eyleyen yazın yerini işgal eden güz, hafiften kışın da habercisi olacak ki üşüyorum pencerede. Fıtratın tecellisi olarak haneme dönüyorum. Zihnimde biten günün götürdükleri ile usul ikindinin getirdikleri var. Neresinden bakarsam bakayım gidenden ötürü zarardayım, tebessüm ettiren efkarım ise kâr olsun bari.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.