- 579 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mavi Kutu
Belleğimin bir yerinden yuvarlanıp önüme düştü ve mavi teneke kutunun kapağı açıldı.İçindeki gül yaprakları arasından minik bir serçe havalandı..
Annemin mavi dikiş kutusunu saklıca alıp içine gül yapraklarını doldurmuştum..On yaşlarında duyarlı,hayalleri olan,yaptığı küçük defterleri yazdığı masallarla doldurup;babasının kerpiç kalıbından yapıp,pembe renge boyadığı kitaplığına dizen meraklı bir çocuktum..
Mavi kutunun içini gül yapraklarıyla döşemenin nedeni toprak evimizin damından düşen minik bir serçe yavrusunun cansız bedeniydi.Onu bu kutuya koyduktan sonra gömmüştüm..Bir kaç gün sonra toprağı kazıp kutuyu çıkardım.Minik serçeyi merak ediyordum.Kutunun kapağını açmamla yere atıp kaçmam bir olmuştu.Etrafı saran ağır kokuyu duyunca kaçtım.Kutu yere düşmüş içindekiler etrafa saçılmıştı.Belki de ilk ölümle yüzleşmekti o an!!!..
Daha sonra bu deneyimimi çiçeklerle sürdürmüştüm..Toprağın altından bir mucize bekliyordum.Yeniden bir dönüşüm;bu duygu bilincime yükseldikçe hayal gücüm çalışıyordu..
Yine bir kutunun kapağını aralıyordum..Bu kez o kadar kötü kokular gelmemişti.Kömürleşen çiçeklere baktım..
Mucize gerçekleşmemişti.Bilinçaltıma itili tutuklu bir sihiri yaratma çabası içindeydim..Her seferinde başka bir biçimde karşıma çıkan deneylerim çocukluğum dönemince sürüp gitti..
Şimdi içimdeki meraklı çocuk hala bilinçaltıma itilmş tutuklu hayallerimi bulup bulup özgür bırakıyor..İşte bu özgürleşen,tutuklu düşünceler belleğimin içindeki mavi kutunun kapaklarını açtıkça uçuşan gül yaprakları ve milyonlarca mink serçeleri sözcüklere dönüştürüp dönüştürüp yeniden çoğaltmanın gücüyle yazıyor,yazıyorum..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.