Mahir’in "Türkiye Oligarşisi" Tezi veya Son Haliyle Benim -Türkiyeli Oligarşi- Kriptolojisi Hakkındaki Katkılarım:

"Garbaçov Kemal" Kılıçdaroğlu, Celal Bayar, İhsan Sabri Çağlayangil ve Necip Fazıl Kısakürek...

Yaptığı kalkışmalarla devrime ve genç cumhuriyete sıkıntılar yaşatan Seyit Rıza iblisi hakkında, zamanın S.S.C.B. Komünist Partisi şu görüşleri açıklamıştır..

Bu konudaki açıklamaların 1917 Ekim Devrimi önderleri hayatta iken yapılmış olması da ayrıca önemlidir.

Zira, S.S.C.B. Komünist Partisi yetkili organları ve Komüntern tarafından,Tunceli’deki ayaklanmaların "gerici, feodal ve emperyal işbirlikçi" bir karakter taşıdığı açıkça belirtilmiştir.

Ayrıca, isyanın İngiliz ve Fransız gizli servisleri ile bağlantılı olduğu da zamanın Sovyet Büyükelçisi Aralov tarafından ifade edilmiştir.

İşte 1923 Türk devrimi düşmanı bu her nev’iden utanmaz yalancının, yani Seyit Rıza denen Atatürk devrimi ve genç cumhuriyete karşı olan Alevici-Kürtçü ve feodal isyanı üzerinden, "Dersim Katliamı" diye zırvaladıkları utanmazlıkları konusunda bilinmeyenlerden önemli bir bölüm bu şekildedir..

Kimliksiz, aslında kripto olan dejenere ve emperyal solcu-sosyalisti olan bu utanmaz- arlanmazlar iyi okusunlar.

Yine bu azınlık faşosu ucubelerle, yukarıda adlarını sıraladığımız zatı-ı muhterem(!) zevat arasında nasıl bir ilişki olmalı ki, Atatürk’e ve 1923 Türk milli demokratik devrimine "soykırımcı" demeye varacak kadar insafsız bir sürece ortaklaşa bilgi, belge ve materyal katkısı sağlayabiliyorlar?!

Yakınlıkları ve birbirleriyle ilişkileri, gayri Türklükleri ve etnik garezlerindeki yeminli Türk-Atatürk düşmanlığıdır.

Bunlardan, örneğin "Karabulut" Kemal’i net olarak biliyoruz. Soyadını değiştirmiş Kılıçdaroğlu yapmıştır.

Dubleks (Gül ve Öcalan taraftarı) Abdullahi, Fetullahi, Sorosofil ve önemlisi de iblis Seyit Rıza ile yakın kan bağı olmasıdır.

İyi de, diğer zat-ı şahaneye(!) ne oluyor diyeceksiniz !?

Güya ve hani bu beyler Atatürk sonrası, Amerikan dayatması ile geçtiğimiz pek bir "cici" demokra(t)simizde -sağcı, milliyetçi ve mukaddesatçı- kişiler ya hani? Bu sepepten kısaca "vatansever"(?) ekabirler olarak biliniyorlar ya; ondan şaşırmış(!) oluyorum.

Gerçekleşmesi durumunda herşeyin son derece normalleşeceği ve adı da Türkiye Cumhuriyeti olan bir ülkede, Türklerin iktidarı ele geçiremeyişi ve onlara iatılan her türlü iğrenç iftira, bu türden kapalı grup kriptolojisinin ihanetleri yüzündendir.

Unutmadan.. bu ekibe RTE, Davudoğlu, Demirtaş ve her türden diğer azınlık icmali liboş şebeke (kripto) elemanını eklemekte de herhangi bir sakınca görülmüyor, görmüyorum.

İşte, Türkiye’de Türklerin yönetsel iktidarı sorunsalının kısa bir anlatımı ve en veciz halde açıklanmışlık halet-i ruhiyesi budur.

Son söz :Türkiye oligarşisi, Türkiyeli oligarşidir.

A.Kutlu Ayyüce
28 Eylül 2015