- 476 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İyi Aile Çocuğu
İYİ AİLE ÇOCUĞU
Oğulcuk’ta Kurban Bayramı telaşı haftalar öncesi başlar. Hatta bayrama bir, bir buçuk ay kalası...Kurbanlık alınacak. İnek, tosun gibi büyükbaş hayvansa kurbanlık, ortak bulunacak. Kurbanlığın fiziki yapısına göre ortak sayısı yediye kadar çıkabilir. Deve olursa dokuza kadar yolu var. Bayram günü yaklaştıkça kurbanlık fiyatları da yukarı doğru tırmanır. Arife günü tavan yapar. Ona sebep kurbanlık bir an önce alınmalı. Kafalar rahatlamalı.
Bizim Osman, Rıfat ağanın oğlu Ayhan’la kurban ortağı oldu. Ayhan’ın eniştesi Nurettin Şahin ve Osman’ın kaynanası Fadime hala öteki ortaklar. Nurettin Nüfus Müdürlüğünde memur. Kurban kesiminden anlamaz. İş Osman’la Ayhan’a düşüyor. Kurbanı kesip yüzecekler. Pay pay edip dağıtacaklar.
Bayram günü bayram namazı kılındı. Kahvaltıdan sonra Ayhangil’in avlusunda toplanıldı. Kurbanlık geldi. Ayhan’ın Osman’a bir sürprizi var. Benim can kardeşimin bir şeylerden haberi yok. Haberli olsa sürprizliği kalır mı be yahu! Benimki de laf işte.
Ayhan dedi ki Osman’a:
-Arkadaş, ben sizin gruptan ayrıldım. Benim yirime Celal (Kekec Celal) dayımın garısı sizin gurban ortağınız. Hadi golay gessin. Biz başka grup gurduk.
Osman ne yapsın? Başa gelen çekilir. Ulan şu Ayhan’ın yaptığı işe bak. Osman’la Ayhan çok samimiler. Osman Ayhan’a “Katip” der.
Avluda iki kurbanlık. Abdest alınıp tekbir getirildi. Besmeleyle kurbanlar kesildi. Osman yüzüyor. Ortaklar başında seyirci. Nurettin iki dirhem bir çekirdek. Bayramlıkları giymiş. Kravat boynunda. Kurbana fazla yaklaşmıyor. Üstüm başım kirlenir kaygısıyla. Arada bir Ayhan sesleniyor öteden:
-Nureddin! Senin bilin ağrıyo. Aman dikkat it.
Eniştesi ya Nurettin, sözüm ona koruyor. Maksadı Osman’ı kızdıracak. Bir böyle,iki böyle...En sonu Osman patladı Ayhan’a:
-Lan orusbu çocuğu! Gonuşup durma. Bak elimde pıçak var...
Ayhan’ın anası Ümüs abla da orda. Duydu. Suratını astı. Osman utandı. Bin pişman. Lakin olan oldu. Laf ağzından çıktı bir kere. Özür mözür diledi ama Ümüs ablada surat bir karış. Osman’ın yüzüne bakmıyor.
Osman baktı olacak gibi değil. Geldi Ayhan’ın yanına:
-Lan oğlum, sen de bana di benim sana didiğimi de ödeşek. Ümüs ablayla barışak.
Ayhan’dır, Osman’ın üstüne üstüne gidiyor:
-Yok arkadaş! Ben o sözleri ağzıma almam. Benim aile terbiyem müsaade itmez. Ben ilkokul mezunuyum. Sen üniversite bitirmiş adamsın. Yok yok! O sözler benim ağzıma yakışmaz.
Bu iki candan arkadaşın ağız dalaşını duyup izleyenlerde can mı kalır? Herkes gülmekten bir hal oldu. Ümüs abla Osman’ı affetti de iş tatlıya bağlandı. Ayhan’a kalsa iş uzayacaktı.
O gündür bu gündür Osman Ayhan’a “İyi aile çocuğu” diye hitap eder.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.