ÇANAKKALE BİR DESTAN
Çanakkale bam başka bir yer kurtuluş savaşında Çanakkale geçilmez dedirten kahraman ordularımızın Allah aşkı ile düşmene saldıran Mehmetçiklerimizin şehitlerimizin her karış toprağında var oldukları yer.
Necmettin Alanur çok istiyordu dün onu götürmüş ve orada duyduklarını anlattı beni çok düşündürdü ve benden sonraki nesile bir ibret olsun düşüncesi ile yazmaya karar verdim.
Her yanı şehitlerle dolu bu toprakların olduğu yerdeki köylerin birinde bundan üç dört ay önce yaşanan bir olay.
Adamın biri gece içki içerek evine gidiyor. Evde akla gelmeyen çok ilginç bir olay yaşanıyor. Sabah kalktığında adamın her yeri başı gözü morluklar içinde kalıyor. Adam kahveye çıktığında her kes soruyor.
- Ne oldu sana böyle.
Adam saklıyor söylemek istemiyor ama çok
sıkıştırınca anlatıyor.
-Bizim evin altında kurtuluş savaşı gazilerinin kabirleri varmış. Akşam ben eve çok içki içerek geldim ve gece yarısı bu şehitler çıktı karşıma ve beni dövdüler. Beni bu hale getirdiler elim kolum bağlandı neden içki içtin neden bizim bulunduğumuz bu bölgeye içkili geldin dediler. Bunu anlatıyor her kes hayretler içinde kalıyor.
Bu bölgeler demek ki halen bu şehitlerce korunuyor. Bu vatan kutsal Allah indinde. Bu vatan Allah ın bize büyük bir nimeti.
Yine aynı yerde bir genç anlatıyor. Yine bu olayda çok eski değil yakın bir zamanda gerçekleşiyor.
Genç gece motosikletiyle köyüne gidiyor. Bir yere geliyor kaza yapıyor ama neye çarptığını kendi de bilmiyor. Aracının bazı yerleri eziliyor kendinde bir şey yok. Sabah gün doğunca köyden gidip bakıyorlar nereye çarptığına ama bir iz bulamıyorlar. Soruyorlar gence.
-Oğlum sen nereye çarptın.
Genç şaşkın bakışlar altında söylüyor.
- Ben bir süvari taburunda ata çarptım.
Her kes şaşıyor bu cevaba. Soruyorlar kendi
Kendilerine bu günlerde süvari mi kaldı be kardeşim sen hayal görmüşsün diyorlar ama aracı iyice incelediklerinde bakıyorlar ki motorun önünde bayaz at yele kılları var. Her kes şaşırıyor bu işe. Genç ne rüya görmüş nede hayal.
Burada bir gerçek var ki. Allah ın takdiri ilahisi bu yerler halen o günkü şehit askerlerle korunmakta buradaki şehitlerimiz bu gün bile kötü ayak bastırmıyorlar bu topraklara. Ve çok kişi var böyle geceleri şehitleri gören şehitlerin göründüğü kişiler anlatmakta hep.
İşte Türk milletinin imanı işte Kur-an aşkı ile bu topraklar için şehit olan insanların görev aşkı. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah hepimize böyle ölümler nasip etsin.
İşte bu nedenle sahip çıkın bu vatana işte bunun için sahip çıkın dininize diyanetinize bunun için şükredin Allah a İslam olarak dünyaya gelme bahtiyarlığını bize verdiği için. Bunun işin övünün Türklük şuuru ile.
Bakın bu topraklar o kadar kutsal topraklar ki bunu anlamak bunu hissetmek için bu yerleri gezmek tarihini okumak olanları dinlemek lazım. Belki siz bu savaşlardan gazi olarak kalan büyüklerimizi tanıma fırsatı bulamadınız. Biz ve bizim nesil bu kahramanları tanıma onlarla konuşabilme hatıralarını dinleme mutluluğunu yakaladı. Son kahramanlardan hayatta iken onların hatıralarını kendi ağızlarından dinleme bahtiyarlığına erdik.
Rahmetli dedemin yani Kocabıyık Hüseyin dedenin arkadaşı sadıcı çolak dede vardı ben çok küçüktüm belki henüz daha beş altı yaşlarımdaydım. Bayramlarda ve bazı özel günlerde bu çolak dedelere gidileceği söylendiğinde ben çok sevinirdim çok mutlu olurdum hemen gitmek için acele eder heyecanlanırdım. Çolak dede bir Çanakkale gazisi idi onun evine gittik mi ben hemen onun yatağına çıkar hadi anlat çolak dede hadi anlat gavurları nasıl dövdünüz onları nasıl öldürdünüz der ona hatıralarını anlattırır dinlerdim. Çok iyi hatırlıyorum anlatırken çolak dedenin göz yaşları akardı bende çok zaman o küçük yaşıma rağmen hüzünlenir gözlerim yaşarırdı. O zamandan vatan sevgisi ile büyüdüm o zamandan içime bu vatan sevgisi verildi ve ben bu duygularla yoğruldum geldim. .çolak dede ayağını kaybetmişti ve kolunda yoktu ama ak sakalı nurlu yüzü ile o kadar çok sevimliydi ki ona hayranlıkla bakar söylediklerini pür dikkat dinlerdim.
Bir şey okumuştum geçenlerde yine anzaklar buraya gelirken askerlerine savaşa gittikleri konusunda gerçek bilgi verilmeden getirilmişler. Askerleri nereye gittiklerini bilmeden gelmişler Çanakkale ye ve bu askerlerden biri gelince kendini savaşın içinde bulmuş ve annesine bir mektup yazmış:
Annecim ben buraya gelirken ne amaçla geldiğimizi bilmiyordum ama buraya gelince anladık ki meğer biz bir savaşın içine gelmişiz burası cehennem gibi geriye belki döneriz belki de dönemeyiz burada çok büyük olaylar oluyor çok büyük bir savaş bu. Diyerek yazmış ve bu mektubu bir şişeye koyarak denize atmış bu mektup tam elli dört sene sonra kendi memleketinin denizinde kıyıda bulunmuş ve bulan da bu mektubu yazan askerin kız kardeşi imiş.
Bakın bu topraklar öyle kutsal yerler ki Allah istilaya gelen askerlere bile haksızlıklarını bu şekilde gösteriyor yıllar sonra bile bunu anlayabilenlere bir ibret veriyor. İşte bu ülke halen Allah tarafından korunuyor Allah bu toprakları Türk milletine hediye etmiş dünyada cennetinden bir köşe vermiş Türk milletine işte bunun için bilin bu ülkenin bu toprakların kıymetini benim güzel evlatlarım.
11/07/2004
Hayrettin TARHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.