Birleşme kendi zevkleri için. Eşi becerikliyse çok da mutlu olmuştur: borç yok. Belki üç ay sonra biraz mide bulantısı: çok da önemli değil. Eşiyle rahat yatamıyormuş, her pozisyonu da denemeyiversin, tümüyle engel değil ya. Oturup kalkmada biraz sıkıntı, ne sıkıntılar var, bu nedir ki. Doğumun zorluğu değil ebenin insiyatifi üç santimlik bir çizik al sana kolay doğum.

Bebeğin yaşattıkları: Hamile kalma sevinci, saygı, ilgi; doğum anında eşinin yaşatamadığı tatmin. Anne olma sevinci.

Efendim emzirmiş . O süt bir şekilde çıkacak oradan. Memesini emzirtmenin tatmini. Kucağına bebeğini almanın mutluluğu: borç yok.

Birkaç yıl altını temizlemiş falan filan. Yıllarca da hizmetçi gibi kullanıyor: getir götür, şunu yap bunu yap.

Demek ki dokuz ay da, emzirme de, altını temizleme de abartmaymış.

Cennet anaların ayağının altında meselesine gelince. Bu çocuk için değil ana içindir. Ayağını attığın yerlere dikkat et. Pis yerlere ayak atma anlamında, bunu da bize yüklüyorlar.

Beni ninnilerle, ezgilerle büyüttüyse, herkesten farklı olumlu eğittiyse, şekillendirdiği kişiliğinin yansımaları ileriki hayatımda olumluysa borçtan değil şükrandan söz edilebilir; ama bu da ilkokul öğretmenine olan şükran duygusu kadardır.

Devlete de borç yok.

Peygambere de borç yok.

Allaha da borç yok.

Allaha şükür beynimde put yok.