Sıratta Bineğiniz Olacak...
Bu dünyada zaman durmadan geçer.
Geçen zamanı durduracaklar var mı?
İnsanın kendisi doğruyu yanlışı seçer.
Doğruyu- yanlışı seçemeyen var mı?
……
……
İnsanlar ahreti için bu dünyada eker.
Öbür alemde melekler sorguya çeker,
Kullar ibadetim az diye gözyaşı döker.
Bu dünyadan gitmeyecek olan var mı?
Cennet yolu Sırat köprüsünden geçer.
Kul, hızlı -yavaş geçmeyi kendisi seçer.
Kılıçtan keskin bu köprü kimleri biçer?
Sırat köprüsünden geçmeyecek var mı?
Burada yapılan ibadetler güvenin olur.
Kestiğin kurbanlar sıratta bineğin olur.
Kıldan ince olan köprüde sevincin olur.
O günde sevinmek istemeyen var mı?
Bineğinizin sırattan çabuk geçmesi için,
Kurbanlıkları iyi ve güzel olandan seçin.
Böylece cennete bineğinizle hızlı geçin.
Sırattan hızlı geçmek istemeyen var mı?
Çok şükür bir kurban bayramına daha eriştik…Yüce yaratana sonsuz şükürler olsun.Biz kulların Yüce yaratana yakınlığını göstermek için bir çok ibadet konulmuş.Yüce yaratan biz kullara öyle güzel ibadetler sunmuş ki bu ibadetleri idrak edenlere, lisani ve bedeni hal ile uygulayabilenlere ne mutlu…
Ama insanoğlu maalesef çok nankör…Verilen ibadetlerin hikmetini bilmeyen,anlamak istemeyen bir çok kul var.
…
Yüce Allah’ın biz Müslümanlara sunduğu kurban ibadetini bile hayvan hakları savunucuları eleştiriyor,çok sevdikleri hayvanlarının kesilmemesini istiyorlar.
Çok basit şekilde şöyle düşünseler;her gün kasaplarda insanların,lokantaların…et ihtiyacının karşılanması için yüzlerce hayvan kesilmekte bu kesim zamanında sesleri çıkmamaktadır.Kasaplar on gün kapalı kalmakta, kurban kesenler ve maddi durumu zayıf olup da kurban kesemeyenler bir aylık et ihtiyaçlarını kesilen kurbanlardan sağlamaktadır.Bu sadece kurbanda hayvan kesilmesine karşı çıkanlar için…Zaten kurbanda asıl hedef Allah rızasını kazanmak.
….
Bizler kurbanı ibadet olduğu ve Allah rızasını kazanmak için kesiyoruz.Allah kestiğimiz ve keseceğiniz kurbanları dergahı izzetinde kabul buyursun.
Kurban Müslümanlıktan önce de var olan ve Allah rızası için yapılan bir ibadettir.Gelin bu kurban ibadeti nasıl ortaya çıkmış,ibadetin çıkış şekline ve Allah’ın emrine bakalım.
Kurban kıssası Kuranı Kerim’de Saffat (37; 100-110) suresinde zikredilmiştir.
‘’Vakta ki İbrahim Aleyhisselâm Allah’ı Teâlâ’dan kendisine salih bir evlat vermesini istedi. Cebrail Aleyhisselâm geldi ve bir oğlan çocuğu olacağını müjdeledi. İbrahim Aleyhisselâm da aşırı sevincinden, onu, Allah rızası için kurban edeceğini nezretti. Sonra İsmail Aleyhisselâm dünyaya geldi.
…
Yedi veya on üç yaşına geldiğinde Halil-İbrahim Aleyhisselâm Celil olan Rabbinin emriyle Hazreti İsmail’in de yardımı ile Kabe’yi bina etti. Kabe’nin inşası bitince Beyt-i Şerifi haccetti. Hac vazifelerini bitirdikten sonra Zilhiccenin sekizinci gecesi rüyasında:
“Rabbin sana şu çocuğu kurban etmeni emrediyor” denildiğini gördü.Sabahleyin tefekkür etti. “Allah’tan mı, yoksa şeytandan mı? diye iyiden iyiye düşündü. Bu güne “Tevriye günü” denildi. Sabahleyin koyunlarının en iyilerinden yüz tane seçti ve onları kurban etti. Bir ateş geldi, onları yok etti. İbrahim Aleyhisselâm da bunların kafi olduğunu zannetti.
İkinci gece (dokuzuncu gece) aynı rüyayı tekrar gördü. Bunun Allah’tan olduğunu anladı. Onun için dokuzuncu güne “Arefe” adı verildi. Bu sefer develerinden yüz tanesini seçti ve onları da kurban etti.
Üçüncü gece (kurban bayramı gecesi) tekrar aynı rüyayı gördü ve;“İlâhi, benim kurbanım nedir?” dedi. Cenab-ı Hak:“Sevgide bana ortak ettiğin oğlundur,” buyurdu. İbrahim Aleyhisselâm istiğfar ederek uyandı. Oğlunu kesmeye karar verdi. Zilhiccenin onuncu günü olan bu gün “Nahr” kurban kesme günü diye isimlendirildi.
Hazreti İbrahim oğluna şefkat eder vaziyette İsmail Aleyhisselâm’ın annesi Hacer validemizin yanına geldi, dedi ki: “Başını yıka, koku ve yağ sür, en güzel elbiselerini giydir. Onunla koyun gütmeye gitmek istiyorum.”
İbrahim Aleyhisselâm yola çıkarken yanına ip ve bıçak aldı. Kesilecek yere yöneldiklerinde Şeytan İbrahim Aleyhisselâm’ın yanına geldi.
Gönlüne fitne ve fesat sokmak istiyordu.
Dedi ki:“Bu işte acele etme. Belki Allah bu kesim işinden sizi muaf tutar. Çocuğun boyunu,endamını, sîret ve suretinin güzelliğini görmüyor musun?” İbrahim Aleyhisselâm:“Bu bana Rabbimin emridir. Bu hayırlı bir iştir. Hayırlı iş geciktirilmez,” dedi.
Hazreti İbrahim’den ümidini kesen Şeytan İsmail Aleyhisselâm’ın yanına geldi, şöyle dedi: “Sen sevinip duruyorsun. Ama babanın yanında bıçak var. Rabbinin emrettiği zannıyla seni kesmek istiyor.” İsmail Aleyhisselâm şeytana şöyle cevap verdi:“Peygamberlerin vahyinde yalan olmaz. Eğer böyle yapmak isterse dinler ve itaat ederim.” Şeytan başka sözler de söylemek istediğinde İsmail Aleyhisselâm eline taş aldı ve ona attı. Sol gözünü kör etti. Şeytan Aleyhillane eli boş ve üzüntülü olarak oradan kaçtı.
Onun içindir ki Hazreti Allah, şeytanı kovmak için taşları atmayı (hacılara şeytan taşlamayı) vacip kıldı.Melun, bundan sonra Hacer validemizin yanına geldi. Çeşitli şekillerde gönlüne vesvese vermek istedi. Onu aldatmaya da muvaffak olamadı. Hayret içinde kaldı ve perişan oldu. Vakta ki Mina’daki kesim yerine ulaştılar.
İbrahim Aleyhisselâm oğlunu imtihan için şöyle dedi: “Oğulcağızım! Rüyada seni kesiyor görüyorum. Sen buna ne dersin, nasıl bir reyde bulunursun?” İsmail Aleyhisselâm:
“Babacığım! Emir olunduğun şeyi işle, İnşallah beni sabredenlerden bulursun,” dedi.Kesmeye azmettiğinde İsmail Aleyhisselâm dedi ki:
“Babacığım, ellerimi bağla ki hareket etmeyeyim. Yüzümü yere doğru getir ki bana bakıp da merhamete gelmeyesin. Gömleğimi de anneme götür de ona hatıra olsun. Ayrıca ona benden selam söyle ve “Allah’ın emrine sabret” de.”
Sonra kesilmek üzere yatırılan koyun gibi, yüzü kıbleye gelecek şekilde oğlunu sol yanı üzerine yatırdı. Ellerini bağladı. Hazreti İsmail kendi kendine düşündü. Dedi ki:
“El ve ayaklarımı çöz babacığım. Ta ki Allah’ı Teâlâ’nın emrini zorla yaptığımız zannedilmesin. Bıçağı da boğazımın üzerine süratle çekmek için koy ki, melekler Allah’ın emrine itaatkar olduğumu bilsin.”
Sevgilinin eliyle bana zehir sunulsaydı,
Bu zehir onun elinden iyi gelirdi.
Hazreti İsmail elleri ve ayaklarını bağlanmamış vaziyette uzatıverdi. Yüzünü de yere doğru çevirdi. İbrahim Aleyhisselâm bıçağı onun boğazına koydu ve bütün kuvvetiyle çekti.O anda Hazreti Allah meleklerin gözlerinden perdeyi kaldırdı. Bir de ne görsünler, İbrahim Aleyhisselâm oğlu İsmail’i kurban ediyor. Bu manzarayı görünce hemen secdeye vardılar.
Allah’ı Teâlâ meleklere buyurdu ki: “Dostum İbrahim’e bakın, benim rızamı kazanmak ve emrimi yerine getirmek için oğlunun boynuna bıçağı nasıl sürüyor ? Halbuki siz:
“Yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek bir kavim mi yaratacaksın? Halbuki biz sana hamd etmek suretiyle tespih ve takdis ediyoruz,” (Bakara-30) demiştiniz.
Rivayete göre;
Hazreti İbrahim bıçağı her çekişinde bıçak tersine, sırtı üstüne döndü ve Allah’ın izniyle kesmedi. İsmail Aleyhisselâm şöyle haykırdı:
“Babacığım! Bana olan sevginin şiddetinden dolayı, korktuğum başına geldi. Elinin kuvveti gitti, kesmeye gücün yetmiyor. Babacığım, bıçağını tekrar bile.”
Hazreti İbrahim kayaya dayandı. Bıçağını tekrar biledi. Bıçak sanki bir ateş parçası gibi oldu. Sonra tekrar sürdü. Allah’ın izniyle yine kesmedi. Oğlu:
“Sana ne oluyor da tembel davranıyorsun?” dedi.
Bunun üzerine İbrahim Aleyhisselâm öfkelendi ve bıçağı bir taşa vurdu. Taş iki parçaya ayrıldı.
“Çok acayip bir iş yaptın. Taşı kesiyor, ama et parçasını kesmiyorsun” dedi. Bıçak onun öfkesinden korktu. Allah’ı Teâlâ’nın kudretiyle konuştu ve şöyle dedi:
“Ya İbrahim! Sen “kes” diyorsun, alemlerin İlâhı ise “kesme” diyor.” Kendisine şöyle nida edildi:
“Ey İbrahim! Gerçekten sen rüyana sadakat gösterdin.”
O anda Allâh’ü Teâlâ Cebrail Aleyhisselâm’a şöyle emretti.
“Cennete gir, boynuzlu, alaca bir koç al, İbrahim’e götür ve benim tarafımdan ona de ki:
“Oğlunu sana hibe ettim. Oğlunun yerine şu dağdan inip gelen koçu kurban et.”
Cebrail Aleyhisselâm Cennete girip de koçun boynundan tutuğu vakit bunu görenler İsmail Aleyhisselâm’ın Rabbi yanındaki kerametine, kadri kıymetine hayret ettiler. Bunun üzerine Hazreti Allah şöyle buyurdu:
“İzzetim ve celalim hakkı için, bütün melekler boyunlarını İsmail’e fidye olarak koysalardı yine de onun “babacığım, sana ne emredildiyse yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın” sözüne mükafat olamazdı.”
Cebrail Aleyhisselâm dünya semasına geldiğinde Hazreti İbrahim’i, oğlunu kesmek için aceleyle bıçağı boynuna çekerken gördü.
“Allâh’ü Ekber,” diye tekbir aldı. İbrahim Aleyhisselâm da başını dağa doğru kaldırdığı zaman Mina’ya yakın olan dağdan boynuzlu, alaca bir koçun aşağı doğru yavaş yavaş indiğini gördü. Bunun Allah’tan bir müjde olduğunu anladı ve “Lâ İlâhe illallâhü vallâhü ekber,” dedi. Hamd ve şükür makamında bulunan İsmail Aleyhisselâm da:
“Allâh’ü Ekber ve lillâhil hamd,” diye hamd etti. Cebrail Aleyhisselâm Hazreti İbrahim’e:
“Şu kurbanlık, oğlun için bir fidyedir, onu değil, bunu kes,” dedi. İbrahim Aleyhisselâm koçu alıp getirmesi için oğlunu gönderdi. Koç kaçtı. Hazreti İsmail takip etti, “birinci cemre” denilen yere kadar çıktı. İsmail Aleyhisselâm yedi adet taş attı ve oradan çevirdi. Koç “ikinci cemre” ye geldi. Orada da yedi taş attı ve çıkardı. Hazreti İbrahim koçu tuttu ve kesti.
Koçun kaçmasının faydası, kurban kesim yerinin izhar edilmesi idi. Bu da Mina mevki idi. Taşların atılması sünnet, teşrik tekbiri vacip olarak kaldı (1)’’)
Çocukluğumda iken babamın ninesi koca ninem her Kurban bayramı yaklaşımında peygamber Efendimizin kurban ile ilgili hadislerini hatırlatır;kurbanların iyi,bakımlı ve hoş olanından kesmemizi ister ve Peygamber Efendimizin şu hadisini belirtirdi.
“Kurbanlıklarınızı iyisinden seçiniz. Çünkü onlar sıratta sizin bineklerinizdir.” (Deylemi)
Cennetin yolu sırat köprüsünden geçer. Sırat Köprüsü, Cehennemin karanlık ve dev alevleri üzerinde kurulmuş, dehşetli, kıldan ince, kılıçtan keskin bir köprüdür.Ahret aleminde tüm kullar bu köprüden geçecek.Mümin olup da ibadetlerini tam yapan,kurbanlarını kesen kullar bu köprüden daha rahat ve hızlı şekilde geçecektir.
Çok şükür ki küçüklüğümden beri hatırlarım babamlar her yıl Allah rızası için kurbanlarını keser.Kurban Bayramını birinci günü de inşallah kurbanlarını kesecekler.Bizler de evlendiğimiz yıldan beri en iyi,en güzeli ve hoşundan kesmeye çalışıyoruz.Kısmet olur ise kurban Bayramının ilk günü Allah rızası için iki yaşlı bir koçu Allah yolunda kurban edeceğiz.
Kestiğimiz ve keseceğimiz kurbanları Yüce Yaratan kabul buyursun.Allah rızası için kestiğimiz kurbanlar bizlere ve kurban kesen tüm müminlere sırat köprüsünde binek olsun.Bu köprüden hızlı şekilde geçmemize nail olsun.
Tüm Müslümanların,siz değerli okurların Kurban Bayramını buradan tebrik ederim. Yüce yaratan dünyaya,ülkemize; huzurlu,terörden uzak ve barış dolu nice bayramlar nasip etsin.
23.09.2015
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
Kaynak:Haceru’l Esved’e dair-HAZRETİ İBRAHİM’İN OĞLU İSMAİL’İ KURBAN EDİŞİ (1)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.