- 498 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜŞÜYEN SURİYEDE YANAN MİLLET OLMAYALIM-1
21 Ocak 2014
Suriye iç savaşının başlamasıyla, bu karışıklık hakkında birçok yazılar yazıldı, birçok konuşmalar ve sorulara verilen yanıtlar oldu. Kimi işin mezhepsel boyutunu ele alarak, her mezhebin bölgeyi domine etmeye çalıştığını belirtirken, kimi ABD Rusya savaşıdır deyip tarafsız kaldı. Kimi hak bir cihat değildir sloganıyla eleştirirken, kimi işin fıkhi boyutundan çok siyasi olarak değerlendirip farklı tartışmalara yol açtı. Bunların hepsini dinledik, okuduk ve tartıştık. İşte biz Bütün bunlarla birlikte imani sorumluluğumuzu unuttuk, göklerden gelen bir emir vardı ve biz onu duymadık, anlamadık belki anlamak istemedik. “Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?” (saffat-25). Ne oldu bize? Ne oldu ki ilahi emirleri bırakıp, beşeri tartışmaların, fikirlerin ortasında kalan bir kardeşliği unuttuk. Üşüyen kardeşlerimize nispetle, hararetli tartışmalara daldık. Boğulduk, boğduk!
Psikolojik aldanışlarımızın gölgesinde samimiyetimizi ölçmek istemiyoruz bazen, yaptığımız işlerde Allahın emirlerini ve Rasulullahın tavsiyelerini hayatımızın neresine koyduğumuzu da. Allah azze ve celle yakınlaştırırken biz uzaklaşıyoruz hakikatlerden. Hani biz Ensar muhacir kardeşliğini okurken gözyaşı dökenlerdik, hani biz, Ensar ve Muhacir olma tutkusuyla yanıp tutuşanlardık. Peki, şimdi ne oldu da bahanelerden kılıf biçip giydiriyoruz yapmak istemediklerimize? Şimdi ne oluyor ki bize, kardeşlik yangınımızı cehennem yangınına tercih ediyoruz. Bir kez daha soruyorum bu ümmete; yoksa biz miyiz zulmeden kardeşlerimize? Onların zulüm gördüğü ölçüde imtihanda olduğumuzu nasıl unuturuz. Onlar üşüyorsa, bizde yanmanın eşiğindeyiz. Onlar ölümle dirilirken biz yaşamlarımızda ölüyoruz.
Şüphe yok ki, Amellerimiz tarafımızı belli eder, ya yardım eden oluruz, ya zulmeden, ya kardeş oluruz, ya da kardeşliği batının ideallerine peşkeş çeken. Siyasi ve insani ideoloji savaşlarının savurduğu öyle bir uzaklıktaki kardeşlik, Suriyeli muhacir kardeşlerimiz gözümüzün önünde, sokaklarımızda, camilerimizde olmasına rağmen, biz hala manevi elzemimiz olan bu yüce değerleri kitaplarda arıyoruz. Hayal dünyamıza hapsedilmiş bir ensar olmak daha mı çekici geliyor acaba. Yüreklerimiz titremiyorsa bu zulme, kardeşlerimizin çaresizliğine, emin olun arş titriyordur bu gafletimize. Eylemlerimizi başkalarının fikirlerinin ortaya çıkardığı sirkülâsyonlar içinde ararsak, elde edeceğimiz şey; yok olması için mücadele ettiğimiz sistematik yapıların işlevsel bireyi olmak olacaktır. Amacım diyalektik yaklaşımlarla fikir akımlarına farklı yaklaşımlar sergilemekten ziyade, bu akımların bize neyi unutturduğunu anlatmaya çalışmaktır. Süreç içindeki gelişmelerin elbette dikkate alınması gereken siyasi ve reel politik yanları inkâr edilemez bir gerçektir. Bunları kapı arkasında bırakıp içeriye almamak olaylar üzerindeki hâkimiyetimizi elbette zayıflatacaktır. Ama yok olmamasına dikkat etmemiz gereken yegâne değerimiz islamın emrettiği sorumluluklarımızı unutmamaktır. Biz müslümanız ve bunun gereği olarakta, her olaya bakacağımız ilk pencere İslam penceresi olmalıdır.
Suriyeli kardeşimiz üşürken işin siyasi boyutunu konuşmak veya sadece ihtilaflı meseleleri tartışmak, suriyede ipi kopuk birkaç islami şahsiyetten yoksun ferdin veya grubun yaptığı eylemleri gündeme taşıyıp oradaki cihadı ağızlarımızda geveleyip cihad kavramını adeta yok etmek, kimsenin ne işidir nede haddi! İşimiz Allahın emirlerininin hayatımız da can bulmasını sağlamak, sonrada tüm insanlar üzerinde tahakkuk etmesi için mücadele etmektir. Herkes âlim olup meseleye çözüm getiremeyeceğine göre, işin bu kısmını günümüz âlimlerine bırakıp ilk olarak ensar olma görevini üstlenmeliyiz. Samimiyetimizi fetva vererek değil, fetvayı yerine getirerek göstermeliyiz. Sanmayın ki hesap gününde bunlardan sorulmayacağız. Üşüyenlerin üşümesini izlediğimiz bu dünyada, üşüyenlerin yanmamızı izleyeceği o günden Âlemlerin Rabbi olan Allaha (c.c)’a sığınırım.
Konuya şimdilik son veriyorum. İnşallah yazımın ikinci kısmında meseleyi tamamen ayetlerin ışığında ele alarak bir kez daha kardeşlik adına sesleneceğim sizlere.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.