- 473 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"Her kitaba bir gül"
Nisan ayı gelince ve 23 Nisan günü yaklaşınca da aklıma Katalanların bu güzel sözü ve uygulaması gelmektedir.İspanya’nın Katalonya Bölgesi’nde yaşayan Katalanların geleneksel olarak önemli günlerinden biri de 23 Nisan imiş.Bu özel günde alınan kitabın yanında,hediye olarak bir de gül verilmekteymiş.Sonrasında da uygulama UNESCO’ya "ilham kaynağı"olmuş.
"Dünya Kitap Günü"nün seçiminde bu özel ve anlamlı gündeki "Her kitaba bir gül" sözü dikkate alınmış ve 23 Nisan günü de 1995 yılında UNESCO tarafından "Dünya Kitap Günü" seçilmiştir.
Ertesi yıldan itibaren bütün dünyada,2001 yılından itibaren de ülkemizde de bu tarih "Dünya Kitap Günü" olarak kutlanmaya başlanılmıştır.
UNESCO’nun 1972 yılını "Uluslararası Kitap Yılı" olarak seçtiği yine hafızamızdadır.Bunu "Destekleme Komitesi"nin de 1971 yılında Brüksel’de toplanıp,bir "Kitap Yasası" hazırladığı ve bunun da onaylandığı yine bilgimiz dahilindedir.
"Kitap Yasası"nda özetle şunlar denilmektedir: Okumanın herkesin hakkı olduğu,kitapsız eğitim olamayacağı,yazarların teşvik edilmesinin toplumun görevi olduğu,kitapların,uluslar arasındaki anlayış ve barış davasına hizmet ettiği.
Bu anlamlı ve özel gün dolayısıyla ülkemize geldiğimizde ise "farklı" bir manzara karşımıza çıkmaktadır.
Gençlik yılları 12 Eylül öncesine gelen kuşağın bilincine şu kavram neredeyse "kazınmıştır":"Suç aleti kitaplar."
Son yıllarda da bu kavramın yanına bir kavram daha eklendi:"Kitap okuma cezası."
Bir toplum ya da ülke,kitabı gerek "suç aleti",gerekse de "ceza aleti" olarak algılar ve öğrenirse,insanın aklına,"toplum niye okumuyor?"sorusunun cevabı da kendiliğinden gelmektedir.
Bir Japon yılda ortalama yirmi beş kitap okurken,altı "yurdum insanı"nın da bir kitap okuduğu istatistiki bir sonuçtur.İsveçlinin yılda on,Fransız’ın da yedi kitap okuduğu günümüzün gerçeğidir.
O zaman yapılacak işin basit olduğunu düşünüyorum:Kitaba "suç" ya da "ceza" aleti olmanın dışında yeni,farklı ve fazla bir rol ve anlam yüklemek gibi.
Ben,kitapları,dünyayı tanıma ve buna bağlı olarak da "yönetme aracı" olarak görüyorum..
Çünkü Voltaire’e ait olan şu güzel sözü çok anlamlı bulmaktayım da ondan:
"Dünyayı kitaplar yönetiyor."
Not:Bu yazım,19 Nisan günü "Taraf" gazetesinde yayınlanmıştır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.