- 791 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İNSANIN SİSTEMİ
İNSANIN SİSTEMİ(ALLAH RIZASI)
“Melekler insanoğluna secde etti.” deriz. Sahip olduğumuz güzellikleri meleklere benzetiriz.
-Melek gibi kız çocuğu.
-Melek gibi kadın.
-Melek gibi adam.
Bunlar çoğaltılabilir. Eğer melekler insana secde ettiyse neden onlara özlem duyarız. Normalde onların bize özlem duyması gerekmez mi?
Dünyada medeniyet oluşturmak istiyorsanız sisteminizi kurmanız gerekir. Onun bunun kurduğu sistem içerisinde yaşamaya başlarsanız sorunlar çığ gibi katlanarak büyür. Sonunda meleklerin secde ettiği değil, iblisin bile lanet ettiği insan tipi oluverirsiniz.
Her şeyin kâinatta bir fıtratı vardır. Bir danayı denizin içinde besleyemezsiniz, ölür. Bir balinayı çok fazla eti var, bunu ahırda besleyip satalım diyemezsiniz, ölür.
İnsanoğlunun da bir fıtratı vardır. “Allah rızası” dır. Bunun dışına çıktığı an insanlıktan çıkar. O zaman ne olur. Kendine secde eden meleklere hayranlık duymakla geçirir bütün ömrünü.
İnsanoğlunun tek bir yaradılış gayesi vardır. Allah rızasına nail olmak. Başka hiçbir gayesi yoktur.
Değerli kardeşlerim! Bunun üzerinden bir sistem kuralım sizinle birlikte. Bu güne kadar olan her şeyi unutup bir dünya hayal edelim. Bu dünyada her şey Allah rızası için olsun. Allah rızasından başka hiçbir şey düşünülmeyen bir dünya.
Çiftçi buğdayı Allah rızası için yetiştiriyor. Değirmenci onun için öğütüyor. Fırıncı desen oda aynı. Doktor Allah rızası için çalışıyor. Bilim, ilim adamları ona keza, iş adamları Allah’ın rızasını kazanmak için yanıp tutuşuyor.Bunu biraz daha ileri götürelim. İnsanların sevişmeleri Allah rızası için ve sonunda Allah’a şükran duyuyorlar. Bunlar istediğimiz kadar çoğaltabiliriz.
Yani bu sistemde paraya yer yok. Paranın karşılığı Allah rızası.
Böyle bir sistemde neler olur:
1) İmanla bir arada bulunmayan yalan ortadan kalkar.
2) Hırsızlık, gasp, insan öldürme ortadan kalkar.
3) Birilerine yaranma, yalakalık, dalkavukluk ortadan kalkar.
4) Silahlanmaya harcanılan paralar insanoğlunun mutluluğu için harcanır.(Dünyada silaha harcanılan para böyle bir dünya daha besleyecek düzeyde.)
5) Açlık, sefalet, adaletsizlikler, adam kayırma, ihale vurgunculuğu, torpil rüşvet ortadan kalkar.
6) Genelevler kapatılır, kadın araba vitrinlerinde, market girişlerinde Podyumlarda süs malzemesi olarak kullanmaz. Çünkü kazanç diye bir şey yoktur. Kazanç Allah rızasıdır.
7) Altın, inci, bilezik diye bir şey olamayacağı için gençler yuvalarını rahatlıkla kurar, haram yollara gerek kalmaz. ( Bu zihniyet malzemelerinin fiyatlarını kim belirliyor. Bu sayede dünyadan ne kadar para ve emek sömürüldüğü hayal edersek, bu işin vahametini iyi kavrarız.)
Bu şıkları daha da çoğaltabiliriz. Asgari ücretin 900 TL, ev kiralarının 1500 TL olduğu bir ülkede, zenginle fakirin arasındaki farkın 7500 kat olduğu bir ülkede para kazanmak için nimetlerin içine bile hile hurda karıştırıldığı bir ülkede, Din işlerinin dahi parayla yapıldığı bir ülkede tarikat ve cemaadların bile üç kuruş sadakaya dokuz takla attığı bu ülkede, tefeci bankaların her mahalleye taht kurduğu bu ülkede, bütün evlere faiz iletilerinin girdiği bir ülkede kimse bana Müslümanlıktan ve insanlıktan bahsetmesin. Buna şeytan bile gıçıyla güler.
Bu sisteme razı gelirsek, vicdanımızı avutmak için ya şeyhlerden cennet satın almaya, peygamberin sakal tüyünden şefaat beklemeye, rüyamızda meleklerle irtibat kurmak için hayal kurmaya, kendimizi bu lağım çukuru sistemde temiz kaldığımıza inandırmaya devam ederiz.
SEÇ İKİ YOLDAN BİRİNİ
AHMET ÇİFTÇİ (çiftci baba)