- 640 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KRİSTAL TAŞ
Kristal taşı artık elime almıyorum.Bütün ümidim bitti.Odaya girince onun olduğu çekmeceye doğru bakmak bile beni korkutuyor.Elimden geldiğince oraya yaklaşmıyor ,bakışlarımı kaçırıp kendimi odadan dışarı atıyorum.
İnsan her şeye dayanır.Bunu da atlatacağım diyorum.Gel zaman git zaman biraz küllenir gibi oluyor acılarım.
İşlerimin yoğunluğu ,hayat zorlukları ara sıra hatırlatır oluyor seni.Fakat bazen en yoğun anımda bile her şeyi bırakıp ’kahretsin’dememe sebep olmuyor değil.Özellikle çok mutsuz olduğumda anıyorum seni ,kulakların çınlıyor mu acaba ? Bu arada bende evleniyorum tabi.Bu aslında sana olan kızgınlığımdan oluyor .O nedenle çok da sağlıklı bir evlilik olamıyor.
Yıllar geçiyor...
Yokluğunu artık kabul ediyorum.Bir yerde bir gün sana rastlayacağımın hayaliyle yaşarken,seni görmek isteyip istemeyeceğimden de emin olamıyorum. Aslında ben seni görsem ama sen beni farketme istiyorum hep.Fakat olmuyor ne öyle ne böyle !...
Ortak bulunmamız gereken yerlere gidince sana rastlayacağımı zannedip sürekli hayal kırıklıkları yaşıyorum.
İnsan hiç mi gelmez!..
Gelmiyorsun işte!...
Yada geliyorsun ama bana denk gelmiyor.Seni hiç görememek bende değişik duygular uyandırıyor.Belki de her şeyi yanlış anlamışımdır.’O da benim gibi hissetseydi mutlaka gelirdi’ diyordum.
Bütün bunlar benim bir kuruntum muydu ?
Bütün bu düşüncelerim bir olumsuz bir olumlu oluyor ,hep acabalarda kalıyorum .Bazen yorulup günlerce bu düşüncelerden kaçıyor, bazende istemeden bu girdabın içine düşüyorum.Kabul etmek gerekir ki ,arada özellikle oturup bir karar vermeye çalıştığımda oluyor.Bunu artık kesin doğrular ortaya çıksın da rahat edeyim diye yapıyorum .
Gerçekten ben mi yanlış anlıyorum seni.Oysaki sende bana tatlı tatlı bakıyordun.Hislerime hep çok güvenmişimdir hiç de yanılmamışımdır.Yoksa ilk kez yanılıyor muyum?Buna asla inanmam asla !...
Fakat muhatap karşımda olmayınca bütün bunlar bir varsayımdan ıleri geçmiyor.Hayatım böyle bitecek sanırım derken garip bir şey oluyor.Dostlarımdan birinin çok sıkıntısı olduğunu öğreniyorum.Onunla dertleşirken çok problemli bir eviliği olduğunu, hiç mutlu olamadığından bahsediyor ve aklıma birden’ hiç sevmedin mi’sorusu geliyor.Evet gerçektende çok mutsuz.Ailesinin istediği biriyle evlenip hüsrana uğrayanlar kervanına o da katılmış.
Sanki öyle bir şey sormamı ister gibi hemen anlatmaya başlıyor.Bir kızı çok sevdiğini fakat olmadığını anlattıktan sonra ’artık olmaz mı ’sorusunu soruyorum.Sanki kendi içimdekileri soruyorum ona.Her insan aynıdır diye bir şeye inanmamaya karar vermiştim oysaki.Aynı şekilde mi acı çeker her insan diyorum kendime ? Tabiki hayır cevabını yapıştırmak zor olmuyor dostumu dinleyince...O da çok sevmiş.Belliki bir şeyler çekmiş fakat daha olmaz mı soruma hayır geçti artık diye cevap verince bir kere daha anlıyorum ki her insan bir değil .Bu olumlu anlamda değil belki ,belki normali unutmak,belki balık hafızalı olmak rahat bir şeydir.Fakat ben bu değilim ,olamam da diyorum kendime.İnsanlar yaşadıkları duyguları çok da barındırmıyorlar içlerinde.Çabucacık dişarı atıveriyorlar.Sürekli yeni yeni insanları sevebiliyorlar.
Sonunda eskiden olsa korktuğum bölüm diyebileceğim yere geliyor sıra.Evet artık seni kaybettikten sonra sosyopat bir kişilik olup çıkıyorum.Kim ne der ,ne yapar umurumda olmuyor.Seni kaybetmenin acısıyla herkese anlatmak istiyorum bu acımı.Neden bilmem belkide bir yerden kulağına gelsin duymadan ölmeyelim ,bilinmeden hayat bitmesin istiyorum.Platonik bu aşkımı hiç anlamamış mıydın acaba bilemiyorum...
Sonunda soruyor sevgili dostum ’Sen hiç kimseyi sevdin mi ? Gülünecek bir şey bu bana göre ve gülüyorum ’Tabi benim kalbim yok mu sanıyorsun’ diyorum ona.Eskiden hemde çok eskidendi fakat hala sürüyor deyince iyice meraklanıyor .Ona nereden tanıdığımı,nasıl geliştiğini anlatıyorum.En garibine giden sanırım onbir yaşlarında başlamış olması diyorum ,hayretle bana bakıyor.Evet onbir oniki yaşından çok ileri yaşlara kadar deyince kabul etmiyor.Benim hasta olduğumu vurgulamaya başlıyor.Vurgun yemişsin kızım sen yada saplantı yada ne bileyim tutku mu nedir garip bir şey olduğu kesin diyor.Bunu anlatmak için bir anda bir çok kelime kullanıyor. Bilemedim sadece takıntı olmadığını biliyorum diyorum.Asıl bomba adını söylediğimde otaya çıkıyor.Seni tanıdığını arkadaş olduğunuzu söylüyor.İlk yaptığım hemen adresini istemek oluyor.Utangaçlıktan hiç ortaya çıkamayan bir aşkı sana nasıl anlatacağımı düşünüyorum .Eskisi gibiyim gözlerine bakınca nefesim kesilir yine.Sonra karar veriyorum, görmeden sadece yazarak merhaba demeye.Nedense içimde ölmeden bilmeli,çektiğim acıyı anlamalı diye bir his var hep.Hiç bilmemen ve böylece ölüp gitmemiz çok acı geliyor.Artık bunu yapmalıyım diyor ve seni arıyorum...
Merhaba nasılsın, ben falanca arkadaştan aldım numaranı diye başlıyorum mesaja .Daha sonra cevap gecikince görüşmek istemediğini düşünerek daha aramıyorsun ve çok kırılıyorum.Bir müddet sonra cevap geliyor memnun olduğunu söylüyorsun.Eski yıllardan ,ailemden ve bir çok şeyden bahsediyorsun.Sana anlatmaya kararlıyım ama nasıl ?
Sonunda senin için yazdığım bazı yazılar olduğunu söylüyorum, çok şaşırıyor ve hemen temin etmek istediğini söylüyorsun.Görmek istediğini söyleyince doğrusu bir korku alıyor beni.Geriye dönüp yazdıklarımı inceliyor ve yolluyorum sana.Yazılarımda sana aşık olduğum belli.Çok şaşırıyorsun fakat asıl ben buna şaşırıyorum .Benim bu aşkımı hiç farketmediğini söyleyince yolladığım yazılardan çok utanıyor bir kanal kazıp yerin dibine inmek istiyorum.Çocukluk işte geçti gitti diye seni kandırmaya çalışırken sen bana acıdığım için yada saygıdan sana baktığımı zannettiğinden bahsediyorsun.
Her şey çok garip...
Bütün bir ömür sevdiğim bir insandan bunu duymak...Keşke bulmasaydım,keşke hiç anlatmasaydım...
Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum.İğrenç bir duygu bu .Hayatım boyunca sevdiğim insanın farkımda bile olmadığını öğrenmek bir şeyler koparıyor içimde.Hatta annemin seni görünce, evlenmene sitem etmesine bile bir anlam verememen ne garip geliyor bana .Evet annem evlenmene sitem ediyor ,doğru çünkü o benim gözlerimde olayı çözen zeki bir kadındı o diye düşünüyor ,annemin bile senden ne kadar anlayışlı olduğunu anlıyorum.
Yazık ki boş yere yanmışım bunca yıl ,hep seni sevmiş,hep seni beklemiş,hep senin için ağlamışım diyorum içimden.Oysaki hiç haberin yokmuş diye düşünürken ve bunları sana da ifade ediyorum, bir anda fikrini değiştiriyor hayır bende seni sevdim ama söyleyemedim diyorsun .İki arada kalan ben sana nasıl inanacağımı bir bilebilsem ,bir insanın hayallerini yıkmak için söylemediğini nasıl anlayacağım ki diye düşünüyorum.
Günlerce bende seni sevdim söyleyemedim diyorsun .Aynı zamanda ilk günler anlayamamışım ,annenin sitemine anlam verememişim diyende sen oluyorsun.Oysa ne garip her zaman bana tatlı tatlı baktığını görürdüm diye düşünüyorum .Uzaktan uzaktan hep beni takip eden yine sendin diyorum. Bunları sana da söylüyorum artık .Hangisine inanacağımı bilemiyorum.Her zaman sezgilerime güvenen ben yanlış mi anlamışım her şeyi.Fakat şimdi başka bir şey söylüyorsun hemde ısrarla.Neden bunu yapıyorsun ki!...
Yoksa bana acıyor musun? Yıllarca aşk yaşayan ve içinde saklayan zavallı bir kız oluyorum birden .Sen de bana acıdığı için seviyordum demek zorunda olan biri oluyorsun. Bu çok kötü hatta kötü bile az.
Sonunda o kadar ısrar ediyorsun ki, beni sevdiğine de inanmak da istiyorum sanki.Çünkü bu acı ve gurursuz halimle nasıl yaşayacağımı bilemiyorum.Her gün seni seviyorum hep sevdim söyleyemedim diyorsun bana.Sana acıdığım veya saygı duyduğum için merhametle baktığımı zannettiğini o nedenle açılamadığını söylüyorsun.
Seninle telefonda konuşmak istemiyorum.Neden biliyor musun ? Çünkü bu heyecana kalbimin dayanamayacağını düşünüyorum.Fakat sen ısrarla arayıp duruyorsun.Sonunda konuşuyorum.Sesin aynı hiç değişmemiş diye düşünüyor ve o güzel sesini duyduğuma çok seviniyorum.
Bir gece seninle olan kaydettiğim konuşmalarımızı okuyor ve artık gerçekten bana acıdığın için seviyorum dediğine karar veriyorum.Buna ne mi sebep oluyor.Tabiki annemin sana neden sitem ettiğini anlayamadığını söylediğin mısralar.
Ne kadar da yalancısın.Ne kadar da merhametlisin.Sevmediğin bir insanın acılarını dindirmek için sevdim diyebiliyorsun.Bu canımı daha çok acıtıyor.Artık seni bırakmam diyorsun.Fakat ben acınası bir sevgiyi istemiyorum.Merhametin içimi kanatıyor.Beni hiç sevmemiş olman.Hiç farketmemiş olman ne kadarda acı geliyor bilemezsin...
Zavallı kız diyorum, acıyorum çocukluğuma, gençliğime ve şu ana kadar acıyla geçen hayatıma...
Kristal taşı kırmalı artık ,atmalı ...Sürekli hayaller kurduğum,koltuğa uzanıp ışığa tutarak seni gördüğüm o taşı atmak ...Kendini inkar etmek gibi...
Unutmalıyım...Vazgeçmeliyim...Ömür boyu bir yalanı taşıyamam deyip onu duvara hızla çarpıyorum.Çok büyük bir ’Ah’ sesi duyuyorum .Taşın yanına gelince, içinde ağladığını görüyorum.Hemen elime alıp sırçalarını üflüyor ve yanağıma koyuyorum.Özür dilerim ,özür dilerim diyorum.Sen ağlıyorsun ,bende...
Sanki birbirimize sarılarak ağıyor gibi oluyoruz.Senden vazgeçemeyeceğimi anlıyor kristal taşı kadife bezine sarıp kaldırıyorum.Yalanda olsa ben bu yalana inanmak istiyorum.Çünkü sensiz nasıl yaşanır bilmiyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.