- 994 Okunma
- 22 Yorum
- 0 Beğeni
' YAPAMAZSAN YOK ! '
Şu son zamanlarda oldukça sık dinlenen Gülşen´in söylemiş olduğu YAPAMAZSAN YOK parçası aklıma takıldı nedense şu günlerde ve bu yazımı yazabilmek için büyük bir işkenceyle bu şarkıyı dinledim ...
Şarkının sözleri çok ilginç gerçekten, isterseniz parçayı biraz açalım bakalım bu kızımız bizlere nasıl bir toplumsal mesaj vermekte.
Şimdi parçada şöyle diyor ´´aynada kendisine bakıyor ve düşününce kocaman oluyor´´ , acaba nedir nedir diyesi geliyor insanın. Hadi orasını geçtik diyelim ya bu içinde bulduğu ateşe ne demeli , sanki ilkel toplumda yaşıyoruz da Gülşen de ilk kez ateşi bulanlardanmış gibi. Onu da geçelim peki bu ´´ne varsa yaptım yapınca anladım´´ cümlesinde acaba diyorum haltların her türlüsünü yapıyor da yaptıktan sonra mı anlıyor bu kızımız. Bir de kızımızın elinde listesi var ve listesi de bir hayli kabarık ki baştakileri hatırlamıyor bile, aklında sadece sonuncu var ki bu da çok normal çünkü son bilinen bir şey yani hepimizin gideceği yer 3,5 metre karelik bir yer .. Hadi onu da geçtik diyelim, bu kızımız oldukça da idealist mesela anı yaşamak gibi yani hiç bir geçmiş ve gelecek kaygısıda yok bu kızımızın. Burası çok önemli çünkü yapılan müziklerin benim bildiğim bir amacının olması gerektiği yönünde yani toplumsal bir mesaj vermek gibi yoksa ben mi yalnış biliyorum acaba bazı şeyleri ? Ama şarkının en ilginç diğer bir kısmı ise nakarat bölümleri ki bunu temcit pilavı gibi tekrarlamakta , YAPAMAZSAN YOK diyor , kim ne yapıyor, ne kadar yapıyor, kimlerle yapıyor yoksa yeni bir Ergenekon çetesi mi kuruyor da bize üstü örtülü olarak bu mesajı mı vermek istiyor , yapanların amacı ne , kaç kişler , örgütlü mü yapıyorlar, yapanlar illegal mi yoksa legalal mi yapıyor, çok ilginç bir durum gerçekten .. Bir de yapamazsa , bunu kitabına bile yazmıyor yani bir köşeye atıyor, beceriksiz noolacak diyor , eee beceremediği zaman naapacaktı , tabiki atacak benim de bu parçayı dinledikten sonra kaldırıp bir tarafa attığım gibi..
Aslında bu tür şarkılar azımsanmıyacak kadar da çoklar mesela bir kaç örnek daha vermek gerekirse ;
---Nerelerine nerelerine
Kaytan bıyıklarını sürsem nerelerine
---Ortada kuyu var yandan geç
---Azıcık ucundan versene
---Alt dudağını serbest bırak
---Adını kahpe koydum bırak öyle kalsın
---Yatağımda duruyor saçının teli
Deli eder bakışların beni
Terkedip gidersen beni
Bir çılgınlık eder vururum seni
---Amanın kelle kelle
Altımı üstünü yelle
---Dam üstünde un eler
Tombul tombul memeler
---Minareden aşağı at beni
Aşağı in tut beni
Tekrar bizim parçaya gelecek olursak gerçekten de çok anlam yüklü şu YAPAMAZSAN YOK sözünde .. Mesela köle gibi çalışmadan, evde köle İzahura gibi bir kadın olmadan, okumak isteyen gençlerimizi sürüm sürüm süründürtmeden bir şeycikler YOK !
Bu kızımıza ve bu tür şarkı sözü besteleyen abilerimize ve ablalarımıza akıl veren çok ama böyle kafalar için yapacak bir şey de YOK ! Ama yine de yapacak bir şey var o da bu şarkıyı dinlemek YOK !
Sevgilerimle...
Güldane Dal ( 20080717 )
YORUMLAR
pop kültürü bu işte!
:) ben de uzun süredir, -piyano dersleri alan, klasik müzik ya da trt çocuk korosundan şarkılar dinleyen- kızımın, şu ismail y.k.nın iğrenç şarkılarından birine, bas gaza şarkısına takılmış olmasıyla uğraşıyorum. şarkıda kadınların aşağılandığını, aşırı hız yapmanın övüldüğünü falan anlatıyorum ama, yok, bir işe yaramıyor.
kendin kaçsan bile, çocuklarını koruyamıyorsun yani bu "pop kültürü"nden... hayır, yani bir de, trafik kazalarında dünya birincisi ülke biz değilmişiz gibi?
Dayatılan kültürümüzün riyasız bir temsilcisi bence. İçi dışı bir kızımızın. İçteki çoraklık dışına vurmuş. Ha bir de diğer bayan şarkıcılarla haksız rekabet ortamı meydana getirdiği için, kadınların gözünde de affedilmez bir suç işliyor. Eh belki de şenlendiricisi yoktur.
duyarlı tavrınızı ve topluma müzik alanında verdiğiniz güzel mesajlara çok teşekkürler maalesef müzik de artık ayağa düştü gibi bir şey...kaliteli müziklere ve cinsel içerikten uzak adam gibi ve ailece söylenebilecek şarkılara, şarkıcılara çok ihtiyacımız var...teşekkürler...tebrikler...saygımla...
Saygılar efendim eleştirip ve örneklerini de sıraladığınız popüler kültür ürünleri elbetteki bireye ve topluma gerçek manada hiçbir şey kazandırmaz; çünkü uçucu, geçici, günü kurtaran, mütemadiyen ahlaksız ve anlamsız... Birde bizim genel kültürümüz, bizi biz yapan değerlerimiz: " tutam yar elinden, akça kız, bodrum hakimi, kırmızı gül demet demet... gibi " vardır; bu değerler asırlardır varlar ve sonsuza kadar da var olacaklar...
kesinlikle kadının aptalığını kulanıyor akıllı erkekle onları kpatark ki benim sözüm kocası tarafından kapatılanlara. ben diyorum ki gitsi kocasını o da kapatsın bari keli görülmez. hayır anlayamadığım keçide domuzda eşekte bile olan kılın veya saçın namusla alakasını anlayamıyorum. kadın ve erkekten iki saç teli koparılsın üzerinde cinsiyeti mi yazıyor. ilk insanlar çırıl çıplaktı sonra iklim şartları yüzünden örtündüler. sapıklık ve tecavüzler neden kapatılan baskıcı rejimlerde veya şehirlerde daha çok. çünkü yasaklar çiynenmek içindir caziptir.benim işyerimin önünden geçen kapalı genç kızzlara bakıyorum daracık bütün hatları ortada aşırı makyajlarla kırıta kırıta yürüyorlar. be onları bu davranışlarından dolayı yargılamıyorsam onlarda benim sıcaklarda ince ve açık giyinmeme nasıl karışabilir namusu ona göre endekslerler.
onlarda günü birlik imam nikahları neler var bu namus mu oluyor ki herkesin hayatı kendini ilgilendirir.kapalı gerikalmış ülkelerde neden küçük kızlara taciz istimar iiçki had safhada sormalı.(oğlumun rahatsızlığından siteye fazla zaman ayıramıyorum kaçırmışım bu güzel yazıları.ellerine sağlık
Ha, ha, ha. Acı acı gülümseten bi yazı olmuş. Toplumumun gençleri tutsak edilimiş popüler kültüre.
Ne olacak ki herşey istenilen yönde gidiyor, daha ne.
Kütüphanelerde kitaplar depolarda tutuluyor. Çok acı ama gerçek.
Basit'e yaşamın kendi getirisine koy vermişiz bir arpa boyu yol almayı düşünüyoruz.
Legal bir Gençlik Kurulu'nun yönetim kurulu kişisiyim.
Eller açık bekliyorlar, toplantılarda karşıma yakışıklı bir errrkekkk gelirse ne yaparım diye düşünüp ona göre hareket eder olmuşuz hem cinsde dahil.
-Hey Sen ne okuyorsun? 'Okul Kitabı'
-Ne düşünüyorsun? 'Onun Düşündüğünü'
Ortada soruda bir tek sen var ama var olan bir Sen YOK.
Eee napalım sorudaki Sen bizde mi yani... YOK.
-Eee gel buraya o zaman
-Olmaz derslerim var çalışmalıyım.
-Bu kadar insanın YOK mu?
-Var ama...
-Evet Sen YOK dimi?
-Biz Sen'i korusuz Ailen ile dengelerini bozmadan hemde.
-Nasıl?
-Sen var mı, YOK mu?
.....
Sana sunulanla var olamazsın YOK-olursun.
Senden istenilen var, istenilene karşı senin tek istediğin YOK-olmak mı?
Siz sorun kendinize insanlara neler sunuyonuz.
Güldane Şair Ablam gibi gerçek, somut, elle tutulan mı?
YOK-sa sadece geçiştirmeler mi?
Duyarlılığına tüm benliğimle katılıyorum. Kadın olmak gerçekten bu ülkede zaten başlı başına bir suç. Birde renklere kanarsan işin zor.
TÜM ÖZÜM YAZININ İMZASINDADIR.
Açlıktan uykusu firar etmiş bir topluma sıfır bedenin reklamını topluma dayatan ve fani dünyayı bırakıp da tahtalı köyün muhtarına adrres sormaya gitmekte olan " asgari vatandaşa acı var mı ac?"diyen dev
abazanın altında ne çileler çektiğini bir o bilir ,bir de acıyla duvara yaslanan bedenler...
Cinsel et pazarının dolaştığı bir piyasadan garbim tornacı "en büyük fener,başka büyük yok!"deme gafletini bırakmadığı müddetçe Bülent Ersoy'a inat "vatan bölünmez,ezan dinmez"diyen Ebru Gündeş hep prim yapacaktır sömürü toplumlarında.E!Müsade edin de Gülşen gibi yeni yetmeler bazı ablalarından tüyolar aldı pek tabii ki böyılelikle medyada kıytırık gündemini koruyor.Bize de çene suyu çorba düşüyor.
Saygılasımla.
Ursus tarafından 7/20/2008 1:21:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kaliteli insanlar vardı zamanında hayatımızda.Abilerimiz büyüklerimiz.Ağızlarından az laf çıkardı lakin dağ gibi ağır olurdu lafları.Güldükleri zaman iliklerimiz ısınırdı.Kızdıkları zaman içimiz ürperirdi.Bakışlarıyla insanı öldürür ve diriltirlerdi.Yozlaşmamış adamlardı onlar.Her mahallede her köyde her ilde vardı onlardan.Ortamların tadı tuzuydu o adamlar.İşlerine hile karışmazdı.Kimsede işlerine karışamazdı.
Çok samimi türkülerimiz vardı.Dinledikçe içimizi açan.Ağlanacaksa adam gibi ağlatan.Kalpten kalbe giden yolların anahtarı türkülerimiz vardı.Anahtarları ellerinde tutan yol gösterici türküler.Saz da başkaydı aşk ta başkaydı o türkülerde.Memleket türküleri vardı o yöreyi iki satırla ciltler dolusu kitap gibi anlatan.
Sonra şairin dediği gibi ''önce ekmekler bozuldu sonra herşey'' misali bozulduk.Bir kalitesizlik sardı her yanımızı.Yozlaşma tabirinin içini hep birlikte doldurduk.Nasılki o adamlar azaldıysa o türkülerde kalmadı artık.O bildik tatlar adamlar türküler gitti.Bize ''alın bu medeniyet'' dediler bizde yaptık ne dedilerse.Sormadık sebebini.ABD dünyada en çok süt içen ülkelerden biriyken biz ABD destekli kola gençliği olduk.Bir bardak kolada 48 adet küp şekerin kalorisi olduğunu öğrendiğimiz zaman adı değişti kolanın.Rahmetli bestekarlar oynadı mankenlerle kol kola.(Bizim oylarımızla dalga geçen manken) Bizde içtik kardeşim.Eee kanma gülüm demiş vatandaş memati efendi.
Bir zamanlar bir harita çizmiş muhteremin biri.Piri Reis evet bilir bir çoğumuz.Buzullar altındaki ve hatta denizler altındaki kara parçalarını yüzde 90 ın üzerinde başarıyla çizmiş.İyi okuyun bu reis dünyanın haritasının denizsiz versiyonunuda çizmiş.Bazı aşşağılık kompleksli yerli aydınların iddia ettiği imzalar var haritasında.Güya haritayı çizerken bazı kaynaklardan yararlanmış.Halbuki harita altındaki dipnotlar Piri reis e ait el yazısı değil.Kaynak kullanmamış yani.Kullanmıştır lakin bu ilahi bir kaynaktır muhtemelen ki başka türlü imkanı yok çizmenin.
Şimdi de harita çizen adamlar var.Irak ın kuzeyiyle alakalı kürdistan haritaları.Pontus hayalleriyle bezeli haritalar.Harita çizmeyi seven çok.Ama Bizim Piri reis i geçen yok henüz.Gerçi bunları niye anlatıyorum ki.Bizim kalite gibi bir sorunumuz var şu anda önümüzde.Her işte önce kalite.Nasılını niçinini anlamadığımız bir kalitesizlik bizi uyutmuş iyice.Biliyorum bazı arkadaşlar gene kızacak yorumlarıma ama ne yapayım kardeşim her şey ortada.Ülkenin değerlerine hakaret eden adamların gazetesi en çok satan gazete.Bizlerin oylarını alaya alan ve çoban kardeşlerime hakaret eden manken en çok sevilen manken.Bağlantılarını polisin ortaya çıkardığı siyasiler hala oy alma potansiyeli taşıyor.Suçu sabit görülen eski ve yaşlı bir rektörü bir parti lideri savunabiliyor hala.Neden ilhan SELÇUK gözaltına alınınca yargı bağımsız değilde akp ye dava açınca bağımsız.Neden Abdurrahman YALÇINKAYA gazeteye verdiği demeçleri yalanlarken aynı kişi akp kapatma davası dosyasına gazete küpürünü delil olarak koyabiliyor?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.Biz en iyisi türkü söylemeye ve o adamlardan bulduklarımızın nasihatlerini dinlemeye devam edelim.
Bellimi olur belki ekmeklerin tadı düzelir.Evet çok meraklıyım arkadaşlar düzelecekmi..? Bazıları meraklıları sever. İspatla nacii :::))))
[email protected]
www.haber50.com
Yazınızı çok beğendim ve tespitinizi de.Size hayata dair yazdığım bir makalemi yolluyorum.Selamlar.
Kaliteli insanlar vardı zamanında hayatımızda.Abilerimiz büyüklerimiz.Ağızlarından az laf çıkardı lakin dağ gibi ağır olurdu lafları.Güldükleri zaman iliklerimiz ısınırdı.Kızdıkları zaman içimiz ürperirdi.Bakışlarıyla insanı öldürür ve diriltirlerdi.Yozlaşmamış adamlardı onlar.Her mahallede her köyde her ilde vardı onlardan.Ortamların tadı tuzuydu o adamlar.İşlerine hile karışmazdı.Kimsede işlerine karışamazdı.
Çok samimi türkülerimiz vardı.Dinledikçe içimizi açan.Ağlanacaksa adam gibi ağlatan.Kalpten kalbe giden yolların anahtarı türkülerimiz vardı.Anahtarları ellerinde tutan yol gösterici türküler.Saz da başkaydı aşk ta başkaydı o türkülerde.Memleket türküleri vardı o yöreyi iki satırla ciltler dolusu kitap gibi anlatan.
Sonra şairin dediği gibi ''önce ekmekler bozuldu sonra herşey'' misali bozulduk.Bir kalitesizlik sardı her yanımızı.Yozlaşma tabirinin içini hep birlikte doldurduk.Nasılki o adamlar azaldıysa o türkülerde kalmadı artık.O bildik tatlar adamlar türküler gitti.Bize ''alın bu medeniyet'' dediler bizde yaptık ne dedilerse.Sormadık sebebini.ABD dünyada en çok süt içen ülkelerden biriyken biz ABD destekli kola gençliği olduk.Bir bardak kolada 48 adet küp şekerin kalorisi olduğunu öğrendiğimiz zaman adı değişti kolanın.Rahmetli bestekarlar oynadı mankenlerle kol kola.(Bizim oylarımızla dalga geçen manken) Bizde içtik kardeşim.Eee kanma gülüm demiş vatandaş memati efendi.
Bir zamanlar bir harita çizmiş muhteremin biri.Piri Reis evet bilir bir çoğumuz.Buzullar altındaki ve hatta denizler altındaki kara parçalarını yüzde 90 ın üzerinde başarıyla çizmiş.İyi okuyun bu reis dünyanın haritasının denizsiz versiyonunuda çizmiş.Bazı aşşağılık kompleksli yerli aydınların iddia ettiği imzalar var haritasında.Güya haritayı çizerken bazı kaynaklardan yararlanmış.Halbuki harita altındaki dipnotlar Piri reis e ait el yazısı değil.Kaynak kullanmamış yani.Kullanmıştır lakin bu ilahi bir kaynaktır muhtemelen ki başka türlü imkanı yok çizmenin.
Şimdi de harita çizen adamlar var.Irak ın kuzeyiyle alakalı kürdistan haritaları.Pontus hayalleriyle bezeli haritalar.Harita çizmeyi seven çok.Ama Bizim Piri reis i geçen yok henüz.Gerçi bunları niye anlatıyorum ki.Bizim kalite gibi bir sorunumuz var şu anda önümüzde.Her işte önce kalite.Nasılını niçinini anlamadığımız bir kalitesizlik bizi uyutmuş iyice.Biliyorum bazı arkadaşlar gene kızacak yorumlarıma ama ne yapayım kardeşim her şey ortada.Ülkenin değerlerine hakaret eden adamların gazetesi en çok satan gazete.Bizlerin oylarını alaya alan ve çoban kardeşlerime hakaret eden manken en çok sevilen manken.Bağlantılarını polisin ortaya çıkardığı siyasiler hala oy alma potansiyeli taşıyor.Suçu sabit görülen eski ve yaşlı bir rektörü bir parti lideri savunabiliyor hala.Neden ilhan SELÇUK gözaltına alınınca yargı bağımsız değilde akp ye dava açınca bağımsız.Neden Abdurrahman YALÇINKAYA gazeteye verdiği demeçleri yalanlarken aynı kişi akp kapatma davası dosyasına gazete küpürünü delil olarak koyabiliyor?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.Biz en iyisi türkü söylemeye ve o adamlardan bulduklarımızın nasihatlerini dinlemeye devam edelim.
Bellimi olur belki ekmeklerin tadı düzelir.Evet çok meraklıyım arkadaşlar düzelecekmi..? Bazıları meraklıları sever. İspatla nacii :::))))
[email protected]
www.haber50.com
Yazınızı çok beğendim ve tespitinizi de.Size hayata dair yazdığım bir makalemi yolluyorum.Selamlar.
"Önce ekmekler bozuldu" demişti Oktay Akbal...
.......
Ve ondan sonra herşey...Örnek verdiğin şarkılar.
Bunun yanında kitaplar...şiirler...sanat adına ne varsa.
Hep magazinleşti...Artık magazin programlarında yer almayan hiç bir şeyin değeri yok...Hal böyle olunca
her şey ona göre dizayn ediliyor...
Suç yapanda değil sadece....zemin hazırlayan yine bizlerde.
......
Paylaşımın güzeldi.
Kutlarım sost.
Eh böyle şarkılar olursa önce ilkokul çocuklarının diline sonrasında maganda diye tabir ettiğimiz arabaların teyiplerinde caddeler boyu dinle işte...
bir zamanların moda şarkısı vardı (söyleyenide asla sevemedim,kimsede alınmasın zaten mecburda değilim:)) yakalarsam mucuk mcuk...kıl oldum abi...nane nane...bayıra karşı yatır beni...ve kimsede böyle şarkılara ses çıkartmıyor da olmadık şarkılar yasaklanabiliyor...tööööbe tööööbe neyse susmam gerekiyor böyle anlarımda...
Benden sana tam puan can...
sevgimle...
İşte neden biz genç nesil böle köreldik anlayalım...O kutu var ya hani renkli olan...içine çektimi elham...yok yok işte sinirlerim bozuluyor bazen. Ya ben oğlum büyüdüğünde ah bizim zamanların şarkısı bu diyemeyeceğim mesela özlemle...elle tutulur bir kaç tane var işte...
Düşndümde acaba yazarlığı şarkı sözü üzerine yapıp neslimi mi kurtarsam :=)
Tebrikler Güldane'm basacağız işte böyle parmağımızı...sevgimle NeNa
Çocukları görüyorum bazen, yaşlarının özellikleri bakımından ezbere biliyorlar çoğu şarkıları... Karşıma geçip baştan sona kadar söylüyorlar bütün sözlerini... Onlar farkında değiller belki de şarkı sözlerinin ne anlama geldiklerinden( içinde çoğu bilmedikleri kelimeler kullanıldığından) ama yine de müziğine ya da söyleyenin ününe kapılıp dillerinden düşürmüyorlar bu şarkıları...
Ben ise üzülüyorum sadece bu duruma, tabi bir de sırf sık sık şarkıları söylendiği için ünlü oldum zanneden bazı şarkıcı bozuntularına acıyorum...
Örnekler sadece senin verdiklerinle yeterli kalsa iyi, say say bitmez ki bunlar be abla...
Neremi,neremi... (Bilmem nereni)
Çeksene elini,kırcan mı belimi...
Ve daha niceleri...Yazık gerçekten...
Yine önemli bir konuya değinmişsin abla,duyarlılığına hayranım...
Kalemine sağlık...
Evet bende sadece haber konusu olduğunda dinlemişimdir.
Kaytan bıyıklarını bir kaç kere tesadüf dinledim , haber olarak sundukları için hemde çok önemli haberlerden iki kelime, bu mağazin haberlerini döndere döndere sundukları için. ve şimdi bak sen bile irdeliyorsun, ama sonuçta yine onlardan bahsetmiş oluyoruz. Bu boyalı basın malesef onları malzeme olarak kullanıyor. Ve medyatikler sınıfına ancak öyle konu işleyenler giriyor. bir zamanlarda.Yonca evcimiğin vardı. bandıra bandıra diye. Neyse uzatmayalım. Yine ince bir konu.
Genç insanların sürüklendikleri kör bir kuyu bahsettiğiniz durum.
Güzeldi yazınız. Evet onları dinlememekte fayda var ama onlar dinletmesini biliyorlar.
Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.
kehya tarafından 7/17/2008 4:51:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu kızımıza ve bu tür şarkı sözü besteleyen abilerimize ve ablalarımıza akıl veren çok ama böyle kafalar için yapacak bir şey de YOK ! Ama yine de yapacak bir şey var o da bu şarkıyı dinlemek YOK !
Hiç dinlemedim...artık dinlememde sanırım...
Birde Mahzuninin DOM DOM KURŞUNU vardı..İNSANLAR OYNARDI BU AĞIT-TÜRKÜYE SEVGİLİ GÜLDANE.