Eylülde…
İnsanlar tarlaya gider üçer beşer,
Rızkı peşindedir, çalışır her beşer.
Helalinden çalışmalıdır her beşer.
İçime çalışma aşkı düşer Eylülde…
Balıkçılar denize açılır, ağları atar.
Uzun süre su üzerinde kalır, yatar.
Tutulan balıkları hale getirir, satar.
Balığa hasretlik sona erer Eylülde…
Koca tatil sona erer, açılır okullar.
Dokuz ay öğrencilerle dolar yollar.
Kırılır cehaletin bulunduğu o kollar.
Okulların hasretliği biter Eylülde…
Yapraklar bir bir sararmaya başlar,
Tüm çevreyi hüzün sarmaya başlar.
Ayrılığı görenler ağlamaya başlar.
İçime hüzün ateşi düşer Eylülde…
Çevrenin rengi değişir sarıya döner,
Görülen canlılık yavaş yavaş söner.
Bu renkten ders almaktır asıl hüner.
Çevrenize bir hüzün çöker Eylülde…
Güneş yavaşça uzaklaşmaya başlar.
Önceki günden erken aşmaya başlar.
Zannedersin senden kaçmaya başlar.
Günlerin kısaldığını yaşarsın Eylülde…
...
Birçok kişiyi alıp götürür dünyadan,
Gösteriş ne arar tabi uzaktır riyadan.
İnsanları uyandırır gördüğü rüyadan.
Ayrılığın acısı bir bir yaşanır Eylülde…
Eylül ayı geldiğinde tarifi imkansız duygular düşer içime…
…
Barış ile Eylül ayına gireriz…1Eylül Dünya barış günü ile…
…
Bunun için adalet kapılarını tüm insanlığa açar.Adil ve demokrat olmamız için adalet terazisini gözlerimizin önüne getirir.Bizler de bu adalet terazisine baktıkça gurur duyarız.
Tüm dünyaya ve ülkemize barış gelmesini temenni ederiz…
…
Bu barış duyguları içinde komşular bağ bozumu için bağlarına gider bağlardan üzümlerini keser;pekmezlerini,hoşaflarını…yaparlar.Kardeşlik ve dostluk duyguları içinde komşuluk ilişkilerinin bitmediğini bir daha gösterirler.
…
Balıkçılar boş durur mu?Bu ayı, Eylül ayının başını dört gözle bekliyorlardı.Bismillah kısmetimiz bol olsun diyerek barışın hakim olduğu denizlere,okyanuslara açılırlar.Maviliğin,temizliğin içinde günlerce iç içe yaşarlar.Kısmetlerine çıkacak balıkları dört gözle beklerler.
…
Deniz deyince serinlik,serinleme,bulutlar,akıldan çıkar mı?
Sabahları havalar daha serin olmaya toprağa çiğ düşmeye başlar.Sabahın ilk saatlerinde topraktan aldığın mis gibi toprak kokusu ile bu çiği hisseder, gözlerin dağların arkasından çıkacak olan bulutlarda olur.Başı açık olan dağlar Eylül ayının girmesi ile başı kapalı olmaya başlar.Bulutların görülmesi ile havaların serinlemesini daha çok hissedersin.Esen rüzgarlar eskisi gibi yakıcı değil de serin serin esmeye başlar;yüzünden ve vücudundan dökülen terler son bulur.
…
Bulutların kara bulut haline dönüşmesi ile gökyüzü sanki üzülür ağlamaya başlar.Ne oldu birileri canını sıktı mı demeye kalmadan;
-Hemen 12 Eylül tarihinde ülkemizin üzerine çöken o kara bulutlar aklıma gelir.Dış güçlere göre;barış ve kardeşlik duyguları içinde yaşayan bu halk birbirine düşürülmeli sağ –sol,alevi- Sünni ya da Türk-Kürt çatışması çıkarılmalıydı.Barışa,demokrasiye ne gerek var?Barış ve kardeşlik duyguları içinde yaşayan bu halkı iç çatışma çıkararak birbirine düşürmek tek hedefleriydi.
…
Beraberce savaşlar kazanmış,birbirine kız alıp vermiş,kardeş olmuş bu halklar birbirine düşer mi? Bu vatanda yaşayan halklar böyle savaş yanlılarına,demokrasi düşmanlarına fırsat verir mi?Bir çok canlar verse de şehitler olsa da aziz milletim tekrar kardeşlik duygularını kazandı.Bir çok halkın yaşadığı bu güzel vatanda kardeş ve dost oldular.
…
O zamanlarda küçücük bir çocuktum.Askerlerin köye gelip erkek kişileri köyün camisinde topladıklarını çok az hatırlıyorum.O günden beri askerlere karşı içimde bir korku vardı ama zaman geçtikçe o korku sevince dönüştü. Bu vatan bekçilerini bağrımıza basmamız,çokça sevmemiz gerektiğini bir kez daha anladım.
…
Öğrenciler hele de okula yeni başlayacak öğrenciler okulların ne zaman açılacağını sormaya başlar.Dört gözle okulların açılacağı o günü beklerler.
Haklılar da.
…
Bilgi yuvası,cehaletin düşmanı okulların açılmasını kim istemez.Üst sınıflara geçen öğrenciler de uzun bir tatil geçirdi.Okullarını,sınıflarını,öğretmenlerini,arkadaşlarını,kitaplarını…çok çook özlediler.Bir haftadan önce okul hazırlıklarına başladılar.
…
Farkında mısın?
-Bizleri ısı ve ışığı ile aydınlatan Güneşin uzaklaşır gibi bir hali var.Sanki her gün biraz daha öteden doğuyor ışınlarını eğik vurmaya başlıyor.Her gün bir önceki günden 1-2 dakika erken aşıyor.
…
Havaların serinlediğini gören,yağmurların,kışın yaklaştığını hisseden göçmen kuşlar sıcak memleketlere gitmek için buralara, sıcak yerlere veda ederler.Gökyüzünde son çırpınışları ile bizlere hoşça kalın inşallah gelecek yıl İlk baharda tekrar geliriz diye veda ederler.Bizler de;
-Güle güle… gittiğiniz yerlere bizlerden selam götürün diyerek ayrılığı,ayrılık acısını hüznü bir kez daha yaşarız.
…
Çevreye baktığında yaprakların yavaş yavaş sararmaya durduğunu görürsün.Esen rüzgarlar ile sararan yapraklar bir bir düşer.İşte o zaman anlarsın yemyeşil yaprakların da geçtiğini,sarardığını, ağaçtan düşmeye hazırlandığına şahit olur,düştüğünü ayrılık acısı ile beraber yaşarsın.
…
Gerçekten de öyle değil mi?
Evimden,ailemden ayrılmam Eylül ayında olmuştu.Üniversiteye kazanıp her yıl gidişimde Eylül ayı geldiğinde içime bir hüzün düşer bu hüzün ile evden ayrılırdım.Tıpkı ilk görev yerime giderken ayrıldığım gibi.Ağaçtaki sararmaya durmuş olan yapraklar rüzgarın savurması ile bana eşlik eder önüme düşerdi…
…
Sanki bana;
- iyi bak bir dahaki geldiğinde bu yaprakları göremeyecek, çevre ağaçlar çırılçıplak kalacak.Yaprakların düşüşünü,ayrılığı,hüznü bir daha yaşayamayacaksın…
…
Çevrenin sarıya boyanmasını,yaprakların bir bir düşmesini,yakın çevresinden ayrılanları… gördüğünde;hüznü ve ayrılık acısını bir daha yaşar. İnsanoğlu da bir gün bu güzel dünyaya veda eder,dünyadan göç eder.İşte bu dünyadan göç etmeden önce tüm hazırlıklarımızı yapmalı öyle ayrılmalıyız.
…
Eylül ayı,güz mevsimi; bizlere ayrılığı,hüznü hatırlatan kendi hazırlıklarımızı yapmamız için önümüzde duran koskoca örnektir.Hazırlığını yapıp da hazırlananlara,hüzün ayından ders alanlara,Eylülü sevinç ayına çevirebilenlere ne mutlu…
20.09.2015
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.