UZAKLAŞMA
Bazen ruhumun her bir köşesini lime lime edip, birbirine uzak kentlerin birinde unutasım geliyor. Yahut her birini bir daha bütünleşemeyecekleri şekilde bir yerlerin derinlerine gömesim geliyor.
Unutmak istiyorum geçmişimi, geleceğimi. Sadece nefes aldığım anı hayat olarak bilmek istiyorum. Sırtımda sadece günlük koşuşturmaların ağırlığı olsun varsın. Ben gelişigüzel yaşamıma devam edeyim. Lakin olmuyor, huzursuzlaşıyorum.
Çekip gitmeyi istiyorum ansızın. Bıraktığım nice karanlık yaraları, bilmeyi istemiyorum. Olanları düşünmeyi de…
Ağlıyor hep bir yanım başka ruhlar adına, yaşayabilmek için gülümsemekteyken diğer yanım. Unuttuğumu sandığım, başkalarından edindiğim kederler daha bir içimi acıtır oldular artık. Eski günlerin özlemi var düşüncelerimde, her dakika gülebildiğimiz çocuk zamanların…
Şu günler pek bir buruk içim… Yalnızlığımı arttırma çabam; yorgunluğumun, yılgınlığımın neticesi… Hasta ruhum gibi bedenimi de güçsüzleştirmeye çalışıyorum şu günler. Perişanlığım sanki huzurun varlığını taşıyor peşinde, ne garip! Karıştırdım olan biteni. Artık bilmiyorum hiçbir şey.
İşte ben böyle dibi görünmeyen kuyular gibiyim. Yanıma hiç yaklaşmayın şu günler, içimi merak etmeyin benim. Az bensiz olsun dünya, az ruhsuz olsun bedenim. Nedensiz bir inzivayı bana çok görmeyin.
1966