- 711 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR ASLINDA MATEMATİKTİR!!!
Ya da “Matematik aslında şiirdir” mi demeliydim? Daha doğru ifadeyle, galiba “Şiirin özü matematiktir” demeliydim. Her neyse, şiirle matematik arasında bir bağ var kısaca benim görüşüme göre.
Doğayı gözlemledikçe ve bu süreçte yol aldıkça, biraz daha hayran olduğum ve de büyüklüğü, dehası karşısında biraz daha küçülüp, ama daha çok inanıp, tapındığım o yüce
Yaradan’a daha bir şükran duyuyorum.
Gördüğüm her bir zerresindeki, göremeyip bilimsel yollardan buluncuna vardığım her bir yaratılmışın, her bir zerresinde şaşkınlık ve hayranlıkla o matematik dehayı, matematiğin şiirsellenişini görüyorum. Gördükçe de hele de şiirle süslenişiyle, okul yıllarında pek sevmediğim matematiği daha bir seviyorum.
Aklınızın alamayacağı kadar üst düzeyde bir matematik düşünün, o matematikle ve çok ince hesaplarla düzeneklenerek size sunulmak üzere oluşturulmuş bir armağan düşünün ardından da. Aynı zamanda siz de, o düzeneğin bir parçası, hem dışında hem içinde olduğunuz bir parçası. Ve o düzenekle size sunulanın size görsellenişi çok farklı. Öyle harikulade süslenmiş, detaylandırılmış ve zenginleştirilerek şiirsellenmiş ki, yaşamın akışında farkına varamıyorsunuz oturup düşünmedikçe, o olağan görünümlü şiirin içindeki, akıllara durgunluk veren ince hesabı.
Gece ve gündüzün şaşmazlığı, doğanın, insan ömrünü resmederce doğup, gelişip, çiçeklenip meyveye durması, ardından orta yaş, ihtiyarlık ve ölüm. Akabinde yeniden doğuş, çocuklarınız, torunlarınız gibi sizi takip eden ve şaşmazlığı düzenin. Hayret ve hayranlık uyandıran ve bunları sunanın, bizden kendi adına fazla bir beklentisi olmaması. Olanı da affederim gerekirse demesi. Ama yarattıkları adına, kendimiz adına çok şey istemesi, beklemesi bizden. Asla affetmeyeceğim demesi, birbirinize, tüm yarattıklarıma karşı yaptığınız saygısızlık ve haksızlıkları kendileri affetmediği sürece.
Hep Yaradan’ın şiiri olarak algılayıp gözlemledim ben doğayı, evrenin görebildiğim kadarını ve o değişmez harikulade matematiği. Ve armağanların en görkemlisi.
O gün iyice pekişti bakış açım, iyice anımsattı ve daha bir hayran kıldı bizleri. Ve pek çoğumuzun daha önce okumadığı gibi, bir daha okuma şansı da olamayacak o muhteşem şiirini, bir kez daha yazdı gökyüzüne.
Hayran bıraktı bizi bir kez daha kendisine ve tüm yarattıklarına. Şükranla doldurdu yüreklerimizi ve de düşünmeye sevk etti bir kez daha, sanırım hepimizi.
O gün, güneşin tutulduğu o gün, güneşle ay’ın kavuşup kucaklaştığı o gün, matematikle şiirin de kavuşmasıydı, kucaklaşmasıydı daha bir görkemli.
Doğayı inceledim o gün. Dağlar daha bir başkalaştı, orman bir başka, ufuk bambaşka, hayvanlarda bir farklılık, bizlerin içerimizde bir yerlerde bir bambaşkalık.
O gün, işte o güneşin ayla öpüştüğü gün, doğa’nın şiire kestiği gün;
Matematiğin şiirsellenişiydi!