Günaydın...
Bak! Günaydın diyeceğim de memleketimden sana, daha çok erken.
Bu memlekette güneş öyle güzel batar ki azizim,güneş olup batasın gelir...
Elbette vazgeçersin.Işığını Kestel Dağı’ndan aşırmadan en kuzeye, en doğuya ulaştırmadan, tömbüldekten çocuk naraları atıp koşmadan,koca kavakta efsane gibi anlatılan düğün keşkeği dövenlerin hiç görmesen de hayalini kurmadan ve dahi duaların tutmadan gidesi gelmez insanın...
İşte bu yüzden, şarkıda dediği gibi sırf bu yüzden ardına yaslanır tadını çıkarırsın. Diline şehadet kendiliğinden gelir tevekkül için. Ve aslında en komiği de o güneşin tek olduğunu pek hatırlamazsın. O senin memleketinin en güzel batmayı bilen Güneş’idir hep.
...
Günaydın memleketimden. Elini kulağına koy.Belki rüzgarımızın sesini duyarsın. Bizim öyle insanın ruhunu okşayan manzaralarımız filan yok... Gözlerini ne tarafa çevirirsen dağ! Tıpkı sadık insanlar gibi bakışlarını bile korur burada Yaradan. Uzaktaysan ya da hiç bulunmadıysan âhir ömründe uğramadan geçme buradan.
Buraya ne zaman gelsem karşı şehitliğin bayrağı gibi dalgalanıyorum. Memleket aşkı filan da değil bu. Beşiğin ardı da gurbet dense de 80 km’nin memleket davası mı olur?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.