- 1551 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLUK ANILARIMDAN
Daha dün gibi yaşadıklarım yani çocukluğum; İlk okula kayıt olmak için; caddede şipşak fotoğrafçıya vesikalık fotoğraf çektirişimi, kırmızı çantamı ; içinde alfabem renkli kuru boyalarım; annemin bahçemizdeki frenk üzümü ağacının dallarından kesip bıçakla hepsini aynı buya getirip on tane çubuğu deste yapıp ; şimdilerdeki gibi poşet lastiği olmadığından ; yuvarlak çamaşır lastiği ile bağladığı bir demet ; sayı çubuklarımı ; yine sayı saymak için ; haşlanıp ; ikiye ayrılıp kurutulduktan sonra , annemin diktiği ; ağzına ip geçirip içine bu fasulyeleri koyduğumuzu bez torbayı; resim defterimi yazı defterimi; bugün gibi hatırlıyorum. Siyah önlüğüm, kolalı beyaz yakam, iki örgü yaptığım saçlarımdaki kolalı kocaman beyaz kurdelalarımla çok güzel bir öğrenciliğimi; okul koridorlarında neşeyle koşuşumu ; aradan geçen ;57 seneye rağmen nasıl geçtiğini hiç anlamadım ; daha sanki dün gibiydi. O zamanlar ; sınıfta öğrencileri öğretmen kollar olarak görevlendirirdi ; bunlar; sağlık kolu, temizlik kolu kitaplık kolu gibi;
Ben nedense her yıl sağlık ve temizlik kolu olmayı isterdim ; birine başkan birine yardımcı başkan olurdum: şimdi düşünüyorum da ta o zamanlardan titizmişim ; ve ; sınıfın temiz, düzenli olması için arkadaşlarımı görevlendirir ;sınıfımızın okulun en temiz sınıfı olması için ; gayret ederdim, Tenefüste düşüp dizini yaralayan arkadaşımın , dizine okşizen döküp yarıyı temizler ; tentirdiyot la tanponladıktan sonra sargı bezi ile sarardım
Evlerimizin bahçelerinde çeşitli oyunlar oynardık ; saklanbaç,istop, yakantop,ve daha birçok oyun ; ve evcilik oynarık , kızlar anne ,abla çocuk olur erkekler baba ve dükkancı olurdu ; ezdiğimiz kireç tozlarını un şeker , kiremit tozlarını biber kum ve toprakları bulgur pirinç vesair ; yaptımız tezgâhlara dize alışverişe gider ; çamurdan yaptığımız tabak ve tencerelerde servis yapar ; bahçe duvarlarımızı saran firenk üzümlerinin yapraklarını toplar ; içine çamur koyarak yaprak sarması yapardık. Şimdiki çocuklarınki gibi yüzlerce oyuncağımız yoktu , ; benim babamın iş seyyahatlerinden getirdiği çok güzel bebeklerim vardı, evcilik oynarken onları arkadaşlarımla paylaşırdım; Aynı bahçe içinde oturduğumuz komşularımızın 9 çocukları vardı ama çok güzel geçinirdik , annemin çocukları yaşamadığından ben biraz üzerine titrenen bir çocuktum; onlarda beni çok sever ve korurlardı ; komşularımız fırncı olduğundan fırında satılmayan bayat ekmekleri dilimleyip ,kızartıp peksimet yapar ; çuvallarla evlerine getirirlerdi ; kalabalık aile olduklrından o peksimetleri ; ıslatıp yerlerdi ; bende iştahsız bir çocuktum ; ama onların peksimetlerini çok severdim Akşam karanlığına kadar ; oynardık enerjimiz bitmezdi ; annelerimizi hiç üzmez kavga etmezdik o kadar çocuk bir arada ; akşam olduğunda ; evlerimize girer yıkanır pijamalarımızı giyer erkende uyurduk , şimdiki çocukların yaşantılarına baktıkça bizim çocukluğumuzun ne kadar güzel olduğunu düşünüyorum ; bizim ufkumuz gelişiyor el becerilerimiz artıyor ; temiz havada oynuyor ; sıhhatli oluyorduk ; doktor yüzü görmeden büyüdük; ama şimdiki çocuklar sanal bir alemde yaşıyorlar ; hepsinin elinde tabletler akıllı telefonlar laptoplar, sannal alemin derinliklerinde kaybolmuş gidiyorlar ; düşünceleri dar aile ve akraba ilişkileri zayıf ; kelime hazneleri az; hasıılı .Hasılı 62 yaşıma gelmeme rağmen, o çocukluk yılarımı hiç unutmuyor ve dünyaya erken gediğime seviniyorum .
SEVGİ’DEN SEVGİLER
SEVGİ GÜVEN
14 /9 /2015
YORUMLAR
Ne güzel anlatmışsınız öyle... Hiç bitmesini istemediğim bir yolculuğa çıkardınız beni. Anlattığınız çocukluk anılarından bi parçasını yaşadığım için şükrettim. Kendi çocukluğumla kardeşleriminki arasında bile ne çok fark var.Ben sokakta sek sek dokuz taş yerden yüksek evcilik vs.oynarken, onlar televizyondan bilgisayardan ne yazıkki başını kaldırmıyor. Üzülüyorum bu ve gelecek nesillerin çocuklarına ki toza toprağa karışmamış bir çocukluk yaşayacaklar...
ressam yazar
SEVGİ'DEN SEVGİLER