"Ama gelin görün ki kendi okunmadığı yetmezmiş gibi başkasını okumayan okutmayan aydınlar gurubu artık sadece foseptik değil ölümde kokmaktadır."
Ülkenin haber alma özgürlüğüne musallat olmuş medya sorunu ülkeyi yönetemeyenlerin yönetemediği başka bir kronik sorundur. Tetikciliği herhalinden belli bu medya takımının hangi uluslararası vakıflarla ne tür kirli ilişkiler kurduğu sağır Sultan’ın malumu iken kalabalıkların linç girişimlerine barbarlık demek saf dilliliktir... Tencere dibin kara, senin ki benden kara medyacılığı artık milleti de hedef göstermektedir, "bizi hedef gösterdiler" diyerekten.
Oysa dünyanın hiç bir muasır medeniyetinde değil gazetecilik, tuvalet kapısı bekletilmeyecek bu gûruh milyon dolarlık yatları, yalıları, yazlıkları ve servetleriyle bizden gerisi tufan yağmasındalar...
Değil 10 yıl sonrasına bir aydın bakışı, genom Konferansı’ndan henüz çıkmış bir profesör ün kelimelerini boğazına dizerek, günün leş yiyiciliği üzerine acil muhalif sesler duymak isteyen medya mensubunun profesör ün mesleki birikintisine, kendisi gibi başka bir tetikçinin söyleyecekleri için saygısızlık etmesi ibret vericidir.
Gözümüzün önünde sokaklardaki insanlık dramına su veremezken, acar medyamız dünyayı kurtarıyor da biz nankörlük ediyoruz. Tabii ki Medya’dan taraf olmasını beklemiyoruz, en temel ilkeyi haber alma özgürlüğünü mesleki namusları icabı satmasınlar. Ki zaten hakikat er yada geç tecelli edecektir.
Sayın Alev Alatlı ya Çağın ilerisinden giden örnek olan, çözüm üreten ve kadim değerlere sahip çıkan düşünceleri için sonsuz teşekkürler