- 457 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Her Zaman Ötekileştirilen İnsanlar
Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesi olarak faaliyette bulunduğumuz 21 yıllık süre içerisinde yapmış olduğumuz ve katıldığımız tüm çalışmalarda, her toplantıda ve basın açıklamaları ile programlarında kısaca bulduğumuz her fırsatta ve her ortamda engelli de olsak toplumun bir parçası olduğumuzu vurguladık.
Toplumun engellisi engelsiziyle bir bütün olduğunu ve birinin diğerinden ayrı olamayacağını belirtip durduk.
Engelli vatandaşlar olarak yaşamış olduğumuz ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik sorunlarının çözümü için yetkililerle görüştüğümüzde bizleri toplumdan “soyutlamadan” ve “ötekileştirmeden” eşit hizmet verilmesi gerektiğini belirttik ve talep ettik.
Yol ve kaldırım yapıyorsanız tüm yollar ile kaldırımların yaşlısı, genciyle, kadını erkeğiyle, bebek arabası kullanan anneleriyle, engellisi ve engelsiziyle birlikte kullanabileceği şekilde standartlara uygun yapılsın dedik.
Çocuk parkı yapıyorsanız tüm parkların da engelli ve engelsiz çocukların bir arada oynayabileceği şekilde yapılsın ve “Engelliler Parkı” vb gibi ayrımcı ve ötekileştiren tabelalar konulmasın dedik.
Halka açık umumi yerlerde tuvalet yapıyorsanız engelli ve engelsiz vatandaşların kullanabileceği şekilde standartlara uygun yapılsın dedik. Engelsizlere ayrı, engellilere ayrı yaparak “Engelliler Tuvaleti” şeklinde ayrımcı ve ötekileştiren tabelalar konulmasın dedik.
Deniz kenarında plaj yapıyorsanız tüm plajların engelli ve engelsiz vatandaşların birlikte kullanabileceği şekilde standartlara uygun yapılsın dedik. Engelsizlere ayrı, engellilere ayrı yaparak “Engelsiz Plajı” şeklinde ayrımcı ve ötekileştiren tabelalar konulmasın dedik.
Her mahalleye ve her semte cami yapıyorsanız tüm camilere engellilerinde rahatlıkla girip ibadetini yapabileceği şekilde yapılmasını belirterek ibadet engelsizlerin olduğu kadar engellilerin de hakkıdır dedik. Türkiye genelinde birkaç camide göstermelik “Engelsiz Cami Engelsiz İbadet” diye ayrımcı ve ötekileştiren bir çalışma yapılmasın dedik.
Kamu kurum, kuruluş ve özel kuruluşlarca kamuya hizmet verilmek amacıyla binalar yapıyorsanız ayrı bir yerden “Engelli Girişi” gibi ayrımcı ve ötekileştiren girişler yapılmasın ve tabelalar konulmasın dedik.
Kısacası görev alanınız kapsamında yaptığınız hangi hizmet olursa olsun ayrımcı ve ötekileştiren çalışma olmasın dedik. Verilen hizmette eşit olunmasını ve ayrım yapılmamasını istedik.
Engellilerin kullanımı için yapılan ancak engellileri ötekileştiren ve ayrımcı bir yaklaşımla yapılmış olan ilginç uygulamalardan birkaç örnek vermek istiyorum. İşte örnekler.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Lara Birlik Sahili’nde yapılan “Engelsiz Plaj”,
İzmir’in Çeşme Belediyesi tarafından Ilıca Plajı’nda yapılan “Engelsiz Plaj”,
Yalova Belediyesi tarafından Tatil Park’ta yapılan “Engelsiz Plaj”,
İzmir’in Foça İlçesi’nde Reha Midilli Caddesi üzerindeki Halk Plajı’nda yapılan rampa düzenlemesi,
Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde Bitez Sahili’nde yapılan “Özgürlük Plajı”,
Zonguldak Belediyesi tarafından kent merkezinde özel donanımlı olarak engellilerin kullanımı için yapılan tuvalet,
Van Büyükşehir Belediyesi tarafından Feqiyê Teyran Parkı ve Kurtuluş Parkı’nda yapılan akülü tekerlekli sandalye şarj istasyonu ile tuvalet bunlardan sadece bir kaçıdır. Bu örnekleri çoğaltmamız mümkün. Hemen hemen her ilde de yaşanmıştır.
2003 yılında ilimizde de bu tür bir olay yaşanmış ve hemen tepkimizi basın açıklamalarıyla ortaya koymuştuk.
Malatya Belediyesi tarafından engellilere sosyal ve kültürel faaliyetler vermek amacıyla Şehit Hasan Hüseyin Sadık Engelliler Dinlenme Merkezi ve Çocuk Parkı adında bir park yapılarak 2002 yılı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hizmete açılır. Birkaç ay sonra ise 2003 yılında parkın yerini göstermek amacıyla yol kenarına bir tabela konulur. Konulan tabelada yazanlar çok ilginçtir. Parkın adı “Özürlüler ve Engelliler Parkı” olarak yazılmıştı. Dernek olarak vakit kaybetmeden tepkimizi göstermiş ve tabelanın değiştirilmesini sağlamıştık.
Örneklerini verdiğim ve veremediğim bu uygulamaları yapan yetkililerin çoğunluğunun iyi niyetlilikle ancak bilgi eksikliğiyle yapmış olduklarından şüphe duymadığımı belirtmek istiyorum.
Yapılan bu tür uygulamaların temeline bakacak olursak genelinin de engellileri tanımadan ve sorunlarını bilmeden bilgi eksikliğiyle yapıldığı görülecektir.
Ancak iyi niyetli olarak yapılan bu tür yanlış uygulamaları da kabulleneceğiz ve sineye çekeceğiz diye beklenilmesi yanlıştır. Elbette bu yanlış uygulamaları gördüğümüzde yapıcı bir şekilde eleştirilerimizi yapmamız ve iletmemiz gerekiyor.
Sözün özü, vatandaşa hizmet vermekle ilgili görevleri olan yetkililere şunu belirtmek istiyorum. Yaptığınız hizmetleri ve düzenlemeleri yasaların belirlediği standartlara uygun planlayarak yapın lütfen. Yaparken de mutlaka hizmet verdiğiniz ilgili insanlarla, onların bağlı olduğu STK’larla diyaloga geçin. Önyargılarınızdan kurtulun. Toplumu bölmeye yönelik ayrımcı ve ötekileştirici hizmetlerden kaçının.
Unutmayın ki toplum engellisiyle engelsiziyle bir bütündür. Sizlerde hizmetlerinizi bir bütün olarak vermekle zorunlusunuz. Aksi halde Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10.maddesini ihlal etmiş olursunuz.
Ali Haydar KOYUN
Engelli Aktivist/Disabled Activists
Kaynak: Malatya Söz Gazetesi
www.malatyasoz.com/yazar-her-zaman-otekilestirilen-insanlar-21.html
solbakis.com/yazar-227-utaniyorum_ben_aynaya_bakamiyorum%E2%80%A6.html
www.gunestv.com/?islem=yzr&ID=25568&isim=utaniyorum-ben-aynaya-bakamiyorum%85.html
www.halamer.com/yazarlar/ali-haydar-koyun/her-zaman-otekilestirilen-insanlar/70/
www.malatyahabermerkezi.com/yazar-169-utaniyorum-ben-aynaya-bakamiyorum%E2%80%A6.html
www.yasadikca.com/nurlar-icerisinde-yat-baba-26873
YORUMLAR
"Ötekileştirme" deyince anlaşılan şeyle bu bağlam bir pararanın iki yüzü gibi...
Dolayısiyle, bu yazıda söz konusu edilen ötekileştirmeyi aşmaya çalışan toplum, bunu başarabildiği ölçüde, bu sorunu bütünsel olarak aşma dinamizmini kazanacaktır...
Bu da zorun da zoru gibi görünüyor...
Öyleyse, öncelikle ötekileştirmeden anladığımızın şeyin aşılması için yapılan şeylerin bütün toplum tarafından algılanması gerek...
Yani, üretkenliğin önüne çıkarılan engellerin karşısında bütün bir toplum olarak durmak gerek...
Terörün istisnasız herkes tarafından gayrımeşru, ötekileştirme götüren sapkın niteliği lanetlenmelidir...
Yazınızdan mülhem...
Teşekkür ederim...
Saygılarımla.